ÇEVRE SORUNLARI VE İSLÂM-2
05 Haziran 2015, Cuma 00:003-Allah Beden Temizliği İster:
İslâm kadar temizlik hususuna önem veren başka bir din veya felsefi ekol gösterilemez.
Dünyanın pislik içinde yüzdüğü, temizlik mefhumunun bilinmediği, hatta Hıristiyan âleminde ilk doğarken vaftiz suyu ile yıkanan çocukların, o kutsal sudan sonra hiç yıkanmamalarının dini bir vecibe telâkki edildiği, dolayısıyla insanların bulaşıcı hastalıklardan başını kaldıramadığı bir dönende gelen İslâm, temizliği dinin yarısı saymış ve baş tacı etmiştir.
Huzuruna durup namaz kılmak isteyen insanlara Cenâb-ı Allah abdest almalarını, yani dış dünya ile temas eden azalarını ter temiz yıkamalarını, hatta bunu bütün vücudunu yıkayarak (guslederek) yapmanın daha efdal olduğunu,([1]) temizlik üstüne temizliği “nur üstüne nur” olarak değerlendirdiğini bildirmiş, Kuba halkını([2]) “Orada temizliği seven, (temizolan) insanlar var. Muhakkak Allah temiz olanları çok sever”([3]) buyurarak övmüştür.
Sevgili Peygamberimiz: “Temizlik imandandır, temizlik imanın yarısıdır, ”([4]) buyurarak abdestlere ilâveten, yemeklerden önce, sonra ve tuvaletten sonra ellerin yıkanmasını,([5]) dişlerin fırçalanmasını,([6]) sık sık gusül yapılmasını,([7]) insan vücudunda fazlaca mikrop barındırmaya müsait bölgelerin sık sık yıkanmasını (taharet ve traş)([8]) saç-sakal ve kıyafet temizliğine önem verilmesini,([9]) emretmiş ve kendisi bizzat uygulamıştır. Müslüman’ın ölüsü bile tertemiz yıkanır, kefenlenir ve Allah’a tevdi edilir. Başka dinlerde bu yoktur.
Tuvaletin ve umumi çeşmelerin varlığını Batılılar Haçlı seferleri esnasında İslâm âleminden öğrendiklerini itiraf ediyorlar.([10]) Avrupa da yıkanmak suç telâkki edilirken, İslâm âleminin her tarafı özel ve umumi hamamlarla, tuvaletlerle bezenmiş idi.
Selahaddin-i Eyyûbi Aslan Yürekli Rişar’a hediye olarak sabun kalıbı gönderir, O; peynir zannederek yemeye kalkar.([11]) 1666 Yılında Almanya’ya giden elçi gurubunun içinde Evliya Çelebi de vardır. Seyahatnamesinde Almanları burunlarını yenlerine sildiklerinden, mendil kullanmasını bilmediklerinden ve çok pis olduklarından dolayı tenkit eder.([12])
Osmanlı ordusunun kışın cephede bile 3 cm. lik keçe duşlar içinde muntazaman temizlik yaptıklarından bahsedilir.
Şair Abdülhâk Hâmid, elçi iken, yanında çalışan İstefenaki isimli bir gayri müslimin temizlenmediği için çok koktuğunu şu satırları ile dile getirir:
Ol mertebe murdar kokuyor, üstü fena ki,
Midem bulanır yanıma geldiği zaman İstefenaki
4-Allah Elbise Temizliğini Emreder;
Cenâb-ı Hak kuluna verdiği nimetleri kulunun üzerinde görmek ister. Namaza kalktığında ve mescide gittiğinde tertemiz elbiseleri ile gitmesini emrediyor,([13]) Peygamberine de “Elbiseni temizle”([14]) emrederek, konunun ehemmiyetine dikkat çekiyor ve bundan dolayı elbisedeki pislik belli oranı geçerse namazın kabul olmayacağı hükmü veriliyor.
Peygamberimiz saçı başı dağınık, pejmürde olanları kendi eliyle düzeltir, diliyle ikaz ederdi,([15]) kendisi tertemiz giyinir, beyaz giyinmeyi sever([16]), dışarı çıkacağında kapı kenarına koyduğu bir kap suyu ayna olarak kullanır, saçını sakalını düzelterek çıkardı.
5-Allah Çevre Temizliğini Emreder;
a-Ev Temizliği:
Peygamberimiz; “Allah temiz ve pâktir, pâklik ve temizliği sever. Kerim ve cömerttir, kerim ve cömertliği sever. Öyle ise avlularınızı ve meydanlarınızı temiz tutunuz. Yahudilere de benzemeyiniz. Onlar çöplerini evlerde toplarlar,” ([17])
Bugün maalesef bizim evlerimiz de çöp yuvaları haline gelmiştir. Peçeteler, çocuk bezleri, petler ve poşetler. Türkiye de sadece çocuk bezleri imali için her sene 1 milyon ağacın kesilmesinin icab ettiğini yetkililer söylüyor.([18])
Dipnotlar:
1- Mâide Sûresi, 6.
2- Medine yakınında bir belde.
3- Tevbe Sûresi, 108.
4- İbrahim Canan, a. g. e.c. 10, s. 29.
5- İbrahim Canan, a. g. e. c. 17, s. 426.
6- Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, Diyanet Yay, c. 3, s. 36.
7- Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, c, 1, s. 214.
8- Müslim, Taharet, 51.
9- Müddessir Sûresi, 4, Ebû Dâvûd, Libas 17.
10- Zafer Dergisi, sayı: 105, s. 14.
11- Zafer Dergisi, sayı: 166, s 16.
12- Yılmaz Öztuna, “Büyük Türkiye Tarihi”, c. 5, s. 389.
13- A’raf Sûresi, 31.
14 - Müddessir Sûresi, 4.
15 - İbrahim Canan, “Hadis Ansiklopedisi”, c. 7, s. 20.
16 - Ebû Dâvûd, Libas 13.
17 - İbni Kayyım, “Et-Tıbbü’n- Nebevî”, s. 216.
18 - İbrahim Özdemir-Münir Yükselmiş,“Çevre Sorunları ve İslâm”,Diyanet Yay.1995.s.20.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.