ÇİMENTOYA ATEEEEEŞ !
06 Eylül 2021, Pazartesi 08:11Yazarların, şairlerin, ressamların “Hüznün Mevsimi” olarak kabul ettikleri güzel Sonbahar mevsiminin ilk ayının ilk hafta başı yazısı ile sizlerle birlikteyiz.
Geceyi rahat huzurlu ve yatağımızda geçirebilmek güne bu şekilde sağlıklı ve hür başlamak kadar büyük bir nimet var mıdır?
Mesela bu konuda çok beğendim bir söz vardır;
“Gece yenilmeyen her insana ödül olarak bir sabah bir gündüz bir de güneş vardır”…
Bunun şükrü içerisinde haftanın ilk yazısı için cumartesi ve pazarın genel bir değerlendirmesini yapmak gerekirse şehrin en büyük etkinlik merkezi ve hareketliliği düğünler, dernekler, konvoylar idi. Başta gençler olmak üzere aileler tatlı bir telaş içerisinde koştururlarken, ailelerin dostları ise bu mutluluklara ortak olabilmek adına o düğün salonundan bu nikah törenine yetişmeye çalışıyorlardı.
Artık şehrimizde normale dönmüş durumda.
Hele bugün birde okulları açalım.
Ardından Üniversiteler tek tek kapılarını gençlerimize açsın.
Yaşasın yeni coronalı hayat diyerek Allah izin verdikçe yürümeye devam edeceğiz.
Düğün derneklerde o mutluluk anlarında hiç kimsenin aklına corona zıkkımının bulaşma ihtimali görünmüyordu. Maske mesafe denilen tedbirler ise hiç mi hiç yoktu.
İki gün buna takılınca gerçeği öğrendim.
Virüs davetsiz olduğu için düğün ve törenlere gelmiyormuş(!)
………….
18 aylık bir aradan sonra bugün çocuklarımız yeniden sınıflarına öğretmenlerine kavuşacaklar.
Şükürler olsun.
Yöneticilerimiz bu konuda gereken önlemleri aldılar.
Ama şunu da tarihe not düşmeden yapamayız.
Velilerin, öğretmenlerin nerede ise tamamında büyük bir endişe ve bir sürü soru işareti var.
Haklılarda.
Geçen yıl en ölümcül dönem denilen, bulaşıcılığın pik yaptığı dönem denilen günlerde bile bu kadar ölüm sayısı yoktu değil mi?
Öğretmenleri karantinada olduğu için velilere gelen mesajları da öğrendik.
Şimdi her şey normalleşti ve milyonları bir araya getiriyoruz.
Aman sakın anlaşılmasın.
Okullar açılmasın eğitim başlamasın filan demiyoruz.
Okullar geçen yıl kapatılmamalıydı tezini savunanlardanız.
Koskoca 18 ayı canlarımızla birlikte yedik içtik ve tükettik.
Bunu başaran (!) eski Sayın Bakan Selçuk Beyin adını sanını şimdi hatırlayanınız var mı?
Neyse biz millet olarak geçen yılı bile hatırlamak istemeyen bir millet olduğumuz için dün dünde kaldı diyerek yola devammmm diyoruz.
Bu vesile ile yeni dönem hayırlı olsun.
İNŞAATTA GERÇEKTEN NE OLUYOR?
Bir; kirada oturmuyorum.
İki, ölünceye kadar asla bir daha ev almayacağım.
Ülkede inşaat sektöründe son yıllarda kim neden şikayetçi olursa olsun bana göre hepsi bana göre koskocaman bir palavra.
Yok efendim “Kiralar yüksek” miş.
Hatta “kiralık ev dahi yokmuş”
Birde 40 yıllık dairelerden sıfır lüks dairelere kadar fiyatlar çok yüksek imiş.
Eeeeeeee ne olmuş yani.
Hiç çevrenize bakıyor musunuz?
Vallahi millet fırından ekmek alır gibi, pazardan salatalık domates alır gibi ev alıyor.
Bu alışveriş gül gibi devam ederken birden müteahhit dostlar çimento fiyatları yüksek, inşaatları şu kadar durduruyoruz diye bir açıklama yaptılar.
Konya’yı bilmiyorum ama Marmara bölgesinde gerçekten inşaat işinde el frenini çekmişler.
Peki sizce bu iş tutar mı?
Bana sorarsanız asla ama asla tutmaz.
Neyse bu yeni tiyatro oyununu millet gibi seyrederken baktım bizim yerel basında aynı ses tonundan türküye devam ediyor.
Ulusal basın!.
Onlarında bizden bir farkı yok ki.
Al birini vur ötekine.
………………
Ben lüzumsuz hafta sonu birde basın başta olmak üzere belli bir kesimin sürekli ateş ettiği şu çimentocular demirciler niye bu kadar vicdansızmış? Diye öğrenmek istedim.
Çünkü memleketin başı bu kadar boş ve sahipsiz olamazdı ki. Çimentocularda kafalarına göre zam yapamazlardı ki.
Ülkede Rekabet Kurulu diye bir şeyin olduğu aklıma gelmişti. O zaman bu adamlar, her rakamları devletin kontrolünde açık seçik olan şirketler bu işi bu kadar kolay beceremezlerdi.
…………..
Vay sen misin bu işe burnunu sokan.
Konuştukça. Okudukça. İki yeni kelime öğrendikçe yeni tiyatro oyununda makyaj dökülmeye başladı.
Mesela Türkiye’de bir TÜRKİYE ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ varmış.
Girdim bu adamların sitesine karşıma çıkan ve Türkiye’ye verilen cevabı okudum. Bilgi paylaşımı adına birkaç detayı buradan alarak sizlere aktarayım. Aşağıdaki satırlar resmi. İtirazı olan bana değil onlara yapacak.
………………….
İnşaat sektöründe çimentonun payı yüzde 3 imiş.
Ülkede 2021 yılı Temmuz ayında petrol fiyatları geçen senenin Temmuz ayına göre %270, ithal kömür ve elektrik fiyatları sırasıyla %193 ve %64 oranında artmış. Aynı dönemde dolar kuru ise 6,86 TL’den 8,63 TL’ye yükselmiş. Tüm bu gelişmelere rağmen çimentoda ki artış bunların çok çok altında imiş.
Türkiye’de ki çimento fiyatları Dünya’nın hatta yakın coğrafyada ki fiyatların çok altında imiş.
Hele hele çimento fiyatlarına %200 gibi olağandışı bir artış yapıldığı tamamen yalanmış.
Çimentocular “Çimento maliyetlerinin yaklaşık yüzde 80’ini döviz bazlı yakıt, elektrik vb. oluşturduğu halde artışları tam olarak fiyatlara yansıtmıyorlarmış bile” diye resmen açıklama yapıyorlar.
………….
Şimdi çimentoya bir de fiyatları artın demiri ekleyelim.
Çimento artı demir bir inşaatın ancak yüzde 10 imiş.
Elimizde üniversitenin koskoca matematik diploması var.
Kardeşim bir inşaatın yüzde onunu bile tutmayan demir çimentonun her tarafı artsa ne olur ki?
İnşaat sektörünün yüzde 90 nu nerede?
……………
Baştan beri ne diyorum size.
Bu millet ki para kimsede yok. Bizde para çooook.
Pandemi ile yaşamayı öğrenme ve alışma dönemi öncesi yeni tiyatro oyunu ile bu millet yine çok iyi bir izleyici olarak koltuklardaki yerini almış. Parası olana hayırlı uğurlu olsun diyoruz. Yola devam…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Acının ödülü tecrübedir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Meram Yeni Yol’da kaldırımlarda motor ve bin binleri sürmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
nuri
06-09-2021 16:04arkadaşım bu niyazi usta ilköğretim okulunda sınıflar 50 kişi herkes buraya adres bulup yolluyor hani sistem atıyordu hani adrese dayalı oluyordu bu işler nasıl dönüyor bir bilen açıklasın.
Doğru Davut
06-09-2021 13:04Uğur abi , bazı okullarda 1. sınıflar 55 60 kişi olmuş bu nasıl olacak , İstanbul da sınıflar 25 kişi tam gün eğitim var devlet okullarında Konya da 55 kişi ikili eğitim olmasına rağmen. Artık çiçek böcek cafe işlerinden bi okul eğitim işlerine gelse sayın büyüklerimiz
Fatih
06-09-2021 11:54Para işlerinde voleyi vuranlar kimi zaman hiç sesi çıkmayanlardır, kimi zaman da en çok yaygarayı koparanlardır. Para; olanda kum gibi çok, olmayanda hiç yok, ortadirek diye birşey kalmadı. Allah sonumuzu hayreyleye.
bir bilen
06-09-2021 10:53mütahitler çimentoya neden bağırır çünkü demir ve çimento nakittir.oysa mütahitler daireleri genelde kayıtdışı kazancı çok olan sanayicimize evrakla yapar.bu evraklar sisteme girmez çünkü karşılığında fatura beyan yoktur.evraklar demir çimento dışında kullanılır ve uzun vadeye maliyet yayılır.yani çoğu çayın taşıyla çayın kuşunu vurur. aslında bağıracakları yer belediyeler ve kamudur.zira en büyük maliyet arsadır ve arsa rantınıda belediyeler ve kamu yemektedir.bence onlar yanlış yere bağırıyor.