ÇOK PARA VE MİLLİ TAKIM

Milli futbol takımı teknik direktörünün yıllık ücretinin 3.2 milyon Avro olduğunu futbolla az çok ilgisi olan herkes öğrenmiş durumda.

Bakacak olursak.

Yıllık 3.2 milyon avro olan ücretin TL karşılığı 32 trilyon.

Aylık 266.6 bin avroya gelen bu ücretin TL karşılığı  2 milyon 666 bin lira,

Günlüğü 8 bin 888 avroya gele ücretin TL karşılığı 88 bin 866 lira,

Saati 370 avroya gelen ücretin TL karşılığı 3 bin 702 lira.

Milli futbol takımı teknik direktörünün saatlik kazancı 3 bin 702 liraya geliyor bu durumda.Ülkemizde  aylık asgari ücret ise  2 bin 800 lira. Hocanın saatlik kazancı asgari ücretten bin lira kadar da fazlaya geliyor.

Hocanın işine son verilmesi halinde kendisine 30 trilyonda tazminat ödenecekmiş.

Kimin bu parası bu paralar?

TFF yöneticilerinin cebinden çıkmıyor yıllık 3.2 milyon avro ücret.

Para, milletin parası.

Çok para mı bunlar?

Çok  hem de çok para.

Saymakla ve harcamakla bitmez.

Spor kamuoyunun önde gelen isimleri hocanın aldığı paranın aslında fazla olmadığını ama ortada bir başarı olmadığını ileri sürüyor. Bu zihniyet sahiplerine göre başarı söz konusu olsa para önemli  olmayacak.

Lakin çok para başarı getirmiyor.

Bize karşı galibiyetler kazanan ülkelerin milli  futbol takımlarının hocaları bizim hocamızın yıllık aldığı ücretinin yarısının, yarısı kadar ücret alıyor.

Para tek belirleyici olmuyor.

Futbolda olduğu gibi tüm spor dallarında paradan daha önemli olan işin eğitimi/kültürü/ruhu gibi değerlere önem verilmesi gerekiyor.

Bizim ülkemiz kadar çok paraların verilmediği  hatta bazı ülkelerde de hiç verilmediği halde o ülkelerin takım ya da bireysel oyunlardaki sporcularının uluslar arası önemli başarılar elde ediyor olmaları, paranın çok da önemli olmadığını gösteriyor aslında. Biz sporcularımızı büyük paralarla oynatmaya ve başarı sağlamaya çalışıyoruz. Sporda başarılı olan ülkelerle temel anlayışlarımız farklı. Uluslararası müsabakalarda ve sporun farklı alanlarında bunu kaç kere gördük.

Sporun her dalı şüphesiz ki ülkeler için dünyada itibar sağlayan bir alan. Dolayısıyla bu alanda başarı önemli. Çok paraların döndüğü futbolda her nedense başarılı olamıyoruz. Sağlanan imkanlara  ve millet olarak gösterilen onca ilgi ve ihtimama rağmen alınan sonuçlar ortada.

İzlediğimiz son maçlarda Karadağ’la 2-2 beraberlik.

Cebelitarık’a karşı 3-0’lık galibiyet.

Hollanda karşısında 6-1’lik hezimet.

Üç maç. Üç farklı sonuç. Beraberlik, galibiyet, mağlubiyet. İstikrarın adı bile yok.

Karadağ, bizim ülkemizde kıyası kabil olmayan bir ülke.

Cebelitarık, Çumra büyüklüğünde olup 33 bin nüfuslu denizaşırı küçük bir yer. Cebelitarık’ında, ülkemizde kıyası mümkün değil. Bir Hollanda var aralarında küçük bir coğrafya ve 17 milyon nüfusa sahip ülke olduğu halde varlıklı dünya ülkesi olan.

Çok para ve arada bir sürpriz galibiyetlerden sonra da, “Bizim çocuklar” tarzında abartılı övgüler başarının önündeki önemli engellerden olmalı.  İkisi de yanlış kullanılıyor sporda, özellikle de futbolda.

Adı üstünde milli takım.

Para bu işin en alt tarafında yer almalı.

Önce başarı sonra makul bir para olmalı.

Milli takım hocalarına ödenen yüksek ücretler ve futbolcuları ödenen yüksek primler ne zaman başarı getirdi?  Bu işlerin geçmişte sırf parayla olmadığını ve bugünde  olmayacağını defalarca gören bir ülkeyiz.  

Hollanda hezimetinden sonra bazı Hollandalı futbolcular “Bayağı eğlendik” demişlerdi.

Elin futbolcularına ayrıca dünyaya eğlencelik olduk üstelik çok da para harcayarak