CÖMERT-1
03 Mart 2015, Salı 00:00Konuya Şâir Fennî merhumun çok güzel ve çok meşhur Müsebba’ından([1]) bazı bentleri okuyarak başlayalım:
Yakışmaz bir sıfattır dil-şikenlik tab’-ı merdâneBu gülşende gül ol hâr olma çeşm-i andelîbâneGeçinmekse merâmın istirâhatle hakîmâneElinden geldiği müddetçe sa’y et bezl-i ihsâneSezâ ancak budur her sâlik-i şeh-râh-ı ‘irfâneSakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersenDokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen
“Mert ve yiğit insanların karakterine gönül kırıcı olmak asla yakışmaz.
Gül bahçesinde bülbülün gözüne batan diken değil de, onun hayran olduğu gül ol.
Eğer huzurlu bir hayat sürmek ve gönüllerde isim bırakmak istersen, cimri değil, cömert ol,
Elinde olanları ahırete götürecek değilsin, onları lâyık olanlara bezlet, saç, dağıt.
Ölecek ve ahiret yolcusu olacak kişilere yaraşan ve yakışan budur.
Mesut ve bahtiyar olmak istersen, bir gözü, yani hiç kimseyi ağlatma, üzme.
Hz. Süleyman gibi hem dünya, hem ahiret saltanatı istersen onun yaptığı gibi, karıncanın bile hatırını incitme.”([2])
Tuz ekmek hakkını hıfz eylemekte i’tinâ gösterHudâ’dan gayre ‘arz-ı ihtiyâç etme gınâ gösterŞikâyet etme Hak’tan halka her hâle rızâ gösterTama’dan kıl ferâgat ehl-i îsâr ol sehâ gösterDüşen bî-keslere rahm et tarîk-i i’tilâ gösterSakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersenDokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen
Dost ve ahbaplık hakkın gözetmekte vefalı ve sadık ol.
Allah’dan başka kimseye halini söyleme, bir şey isteme, gözü tok ol.
Kullardan bir şeyler istemek suretiyle, Allah’ın lütfuna muhtaç olan kullara, Allah’ı şikâyet etme. Takdire razı ol.
Aç gözlülükten uzak dur, kendi ihtiyacın olsa bile, sende olan bir şey istenirse, vermekte tereddüt etme, cömert ol.
Düşkünlere, acizlere merhametli ol, yüce duygulu, ulvi gönüllü ol.
Mesut ve bahtiyar olmak istersen, bir gözü, yani hiç kimseyi ağlatma, üzme.
Hz. Süleyman gibi hem dünya, hem ahiret saltanatı istersen onun yaptığı gibi, karıncanın bile hatırını incitme.
Tesâdüf eyledikçe bir fakîr ebnâ-yı âdemdeEdip taltîfîne himmet bırakma berzah-ı gamdeNe buldun saklamakla surre-i dînâr u dirhemdeGerek sahn-ı kenîsâda gerek Beyt-i mükerremdeHüner bir kalb-i mahzûnu sevindirmektir ‘âlemdeSakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersenDokunma hâtır-ı mûra Süleyman olmak istersen
İnsanoğullarından bir fakire tesadüf ettiğinde, onu dertleriyle baş başa bırakma, onun dertlerine derman olmaya çalış.
Elinde olan servet ve samanı vermeyip cimrilik yapmakla ne kazanacaksın? kim ne götürebiliyor?
İster Kâbe’nin civarında ol, ister kilisenin avlusunda ol, ölmemeye veya topladıklarını götürmeye imkân var mı?
Bu dünyada hüner ve en büyük mutluluk bir kalbi sevindirmek, bir gönlü handan eylemektir.
Mesut ve bahtiyar olmak istersen, bir gözü, yani hiç kimseyi ağlatma, üzme.
Hz. Süleyman gibi hem dünya, hem ahiret saltanatı istersen onun yaptığı gibi, karıncanın bile hatırını incitme.
Dipnotlar:
1- Müsebbat: Yedişer mısralı bentlerden oluşan nazım türü.
2- Hz. Süleyman’ın ordusu Neml Vadisi (karınca vadisi) isimli yerden geçeceklerinde,karıncalırın reisi dişi karınca “Süleyman’ın ordusu geliyor, bizi görmeyip ezebilirler,hepiniz yuvalarınıza girin”emrini veriyor, Süleyman Peygamber bunu duyup, onlara zarar vermemek için, ordusunu biraz bekletiyor, yani karıncaların hatırı incitmiyor, gözetiyor. (Neml Sûresi, 18).
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.