Damlaların ritmik sesi
25 Mayıs 2024, Cumartesi 00:37Baharın en melankolik armağanlarından biri şüphesiz yağmurlarla gelen hüzündür. Gökyüzünden ince ince süzülen yağmur damlaları, sokaklarda dans ederken insanı bir nevi içsel bir yolculuğa çıkarır. Gündelik telaşın arasında kaybolan insanlar, yağmurlu günlerde bir an için durup düşünmeye, hayatın akışında bir mola vermeye mecbur kalır. İşte belki de bu yüzden, yağmurlu havalarda insanlar daha derin düşüncelere dalar, duygularını daha içten ifade eder. Yağmurlu hava, doğanın berraklığını örten bir perde gibi gelir insana. Ancak bu perde altında, doğanın kendi ritmi vardır. Yağmurun melodisiyle birlikte doğanın uykulu sesleri daha belirgin hale gelir. Kuşların cıvıltısı, ağaçların hafif hafif sallanışı, buğulanmış camlara vuran damlaların ritmik sesi... Her biri, yaşamın durgunlaşan tempo aralığında bir nota gibi yer alır. Yağmurlu havalarda sokaklar sessizleşir, insanlar mekânlara hapsolur. Ancak bu hapsolma, aslında bir fırsattır. Kitaplara, müziğe, kendimize vakit ayırma fırsatıdır. Belki de yağmurlu bir gün, iç dünyamızı keşfetme ve anlamlandırma fırsatı sunar. Dışarıdan bakıldığında gri görünen bir gün, içeriden bakıldığında renklerin en derin tonlarını barındırabilir. Yağmurun getirdiği hüzün, aslında bir nevi arınmadır da. Yağmur, toprağın üzerinde biriken tozu yıkar, doğayı temizler. İnsanların da ruhlarına bir nevi bu arınmayı sağlar. Yağmurlu bir günde iç dünyamızı temizleme fırsatı buluruz. İçimizde biriken negatif duyguları, düşünceleri yağmur gibi dışarıya akıtırız. Belki de yağmurlu havalarda yaşamın en güzel yanı, dayanışmanın ve empatinin filizlenmesidir. Bir şemsiyenin altında sığınılan, birlikte ıslanan insanlar arasında, paylaşılan bir duygu vardır. Yağmurlu havalarda insanlar daha bir yakınlaşır, daha bir anlayışlı olur.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.