DAVUTOĞLU MUHALEFETİ

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu parti çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Partinin il kongrelerine bizzat katılan Davutoğlu yüsek enerjili çalışma temposu ile diğer muhalefet parti liderlerine fark atıyor, fark yapıyor. Pandemi korkusu yok. Bu zor günlerde köşe bucak kaçmak yok. Evde terlik, pijama oturuyum iktidar ayağıma gelsin anlayışı yok. Ayrıca evden idare ediyim, orayı burayı karıştırıyım anlayışı da yok. Öte yandan güvenlik korkusu yok. Yol korkusu yok.

Adı üstünde tam bir yörük.

Kendi gücüne, becerisine  ve iradesine sonuna kadar güvenen tam bir dağlı.

Tırnakla toprakların işlendiği doğduğu köyün özelliklerini üzerinde taşıyor Davutoğlu. Yani şartlar ne kadar zor olursa olsun çalışmak. Gene şartlar ne kadar elverişsiz olursa olsun yağmurda, karda, kışta, gecenin zifiri karanlığında meydana çıkıp “Ben burdayım diyebilmek..” Ardından karşısındaki her türlü imkana sahip olan  egemen güce  müsavi olmayan şartlara rağmen itiraz etmek ve karşı çıkmak.Bazen de hamle  üstüne hamle  yaparak,”Yanlışlar yapıyorsunuz. Durun bakalım..!” diyebilmek.O toprakların insanın  teslim  olmayan ve boyun eğmeyen böyle bir karakteri var.

Değerli okuyucular..

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun gerek parti kongrelerinde ve gerekse muhtelif vesilelerle yaptığı açıklamaları fırsat buldukça not  alıyoruz. İnanılması güç ve son derece cesur çıkışlar yapıyor. Yanlışlarını gördüğü eski partisini ve iktidarı son derece sert sözlerle yerden yere vuruyor.

Davutoğlu’nun muayyen zamanlarda yaptığı konuşma ve açıklamalardan sonra  bizim not aldığımızı söylediğimiz  bazı sözlerini paylaşalım sizlerle.

-Bu iktidar liyakat sahibi insanları dinlemek yerine cahil bir  grup komplocu, demokrasi  düşmanı ve liyakatsız akla teslim olmuştur. Bu grup rantiyecinin isteklerine teslim olmuştur..

-Dış mihrak, yabancı güçler, gizli odaklar, manipülasyonlar ekonomimize nasıl saldırıyor? Kim bunlar diye soruyoruz: Cevap yok.

-Yaşanan kriz yüzde 100 iktidarın sebep olduğu krizdir. Evet, baştan aşağı icat edilmiştir.. Yüzde 100 Ankara’da icat edilmiş bir krizdir.

-Her siyasetçi ülkeye verdiği zarar için bir bedel ödemek mecburiyetindedir. Sorumuz kısa  ve net: Bunun hesabını hanginiz ve nasıl  verecek?

-Kırmızı bültenle aranan Öcalan’ı televizyona çıkardılar. 28 Şubat’ın artıklarına muhtaç oldular.

-Bu kadar demokrasiden, liyakattan nasibini almamış bir yönetim olabilir mi?

-Doktorlara hakaret edemezsin( Bu söz TTB kapatılsın diyen Devlet Bahçeli’ye)

Bunlar gibi Davutoğlu’nun sözleri notlarımız arasında duruyor.

Gelecek Partisi liderinin eleştirilerine katılır ya da katılmazsınız. Esasen bizim vurgu yapmak  istediğimiz konuda  bir parti lideri olarak Ahmet Davutoğlu’nun  çalışkanlığı  ve muhalefet anlayışıdır. Davutoğlu sertlik eleştirisi yüksek bir muhalefet anlayışını temsil ediyor. Kendisi  oldukça sert ve cesur çıkışlar yapıyor.

Peki bu tarz Ak Parti kanadında hasara yol  açabilir mi?

Açabilir ve nitekim açıyor. En azından yıpratıyor.

Peki bu tarz Davutoğlu adına abir kazanç vesilesi olabilir mi?

Olacağı kesin gibi.

Davutoğlu’nun partisi yapılan son kamuoyu araştırmalarında Abdullah Gül destekli, Ali Babacan’ın partisi Deva Partisinin üstüne çıktı. Gül ve Babacan ikisi bir arada, bir Ahmet Davutoğlu etmiyor. Şimdilik böyle.. İleride tablo değişir mi? Değişmesi  biraz zor. Çünkü siyaset emek gerektirir. Çalışmak gerektirir. Cesaret gerektirir. Yürek gerektirir.. Elini sıcak sudan soğuk suya sokamayanlar, elini taşın altına koyamayanlar siyasette yüksek mevkilere çıkamıyor. Bu anlayışın son  ve en çarpıcı örneği eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmalı.

Gül’ün eşi hanımefendi Çankaya Köşkü’nden ayrılırken içine sindirememiş  ve intifadayı bizzat başlatacacağını söylemişti. Kime karşı başlatacaktı intifadayı? Ak Parti ve Tayyip Beye karşı. Bu sözlerin üzerinden yıllar geçti ve dramatik  bir anda söylenen o sözler de söylendiği yerde kaldı. Siyasi körlük yaşayan birileri “Gel,  2023’de bizim Cumhurbaşkanı adayamız ol” derse dahi, Abdullah Gül’ün, Tayyip bey karşısında adaylık teklifini cesaret gösterip kabul etmesi  imkansız gibi bir şey.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’na dönecek olursak..

Davutoğlu’nun gelecekte ülke yönetiminde önemli  siyasi aktörlerden birisi olacağına kesin gözüyle bakılabilir. Bu kadar emeğin, çalışmanın ve  korkusuzca gayretin bir karşılığı mutlaka olacaktır. Hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de çalışan kazanıyor. Halkımız çalışanı, bilgi ve becerisi olanı değerlendiriyor ve devletin bir yerlerinde konumlandırıyor.

Gelecek Partisinin ve onun lideri Ahmet Davutoğlu’nun, Türk siyasetinin ve ülke yönetiminin geleceğinde yerlerinin olacağı söylenebilir. Basit bir söz ama çalışan kazanıyor.