DAVUTOĞLU TRABZONLU OLSAYDI NASIL OLURDU?

Bugün izninizle yarısı içinden yarısı dışından diyerek biraz siyaset biraz hayattan yorumlar yapmaya çalışacağız.

Önce şu partili bu partili, o cemaatten bu cemaatten, bu takımdan öteki takımdan ayırımı yapmaksızın hepimizi etkileyen ekonomik durumdan bir paylaşım yaparak yazımıza başlayalım.

Hani Sayın Bakanımız Nebati Bey en son açıklamasında Enflasyonla mücadele timlerinin sokakta olduğunu belirterek;

“Tüketicilerin belirli temel ürünlerde makul fiyatlarla ürünlere erişimini sağlayacağız.

Ayrıca, başta vergi olmak üzere attığımız adımların fiyatlara yansımasını yakından takip edeceğiz.

Piyasa gerçekleriyle uyuşmayan haksız fiyat ile mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz”

…………….

Sayın Bakana inanıyoruz.

Daha doğru bir şey söyleyeyim mi, geldiğimiz noktada inandığım bakanlar bile beni hayal kırıklığına uğrattığı için artık bu işi çözse çözse Sayın Cumhurbaşkanımız çözer diye umutla bekliyorum.

Neyse Sayın Bakan bizleri şu anda silindir gibi ezen canımızı çıkarmakta olan enflasyona ezdirmeyeceğim masalını söyledikten sonra çok güçlü bir bürokratımız içinde enflasyon karşısında bulunduğumuz durumu şöyle özetliyordu;

“Memur ve memur emeklilerine Ocak ve Temmuz olmak üzere yılda 2 defa zam verilir.

Bu yıl Ocak-Haziran arası verilen zam oranı %7,5 dur. (Açıklanan zam oranları tabiki TÜİK’e göre)

Enflasyon 2022 Ocak ayında %11,10 açıklandı.

Enflasyonun Şubat ayında da %4,81 çıkmasıyla memurlar ve emeklileri için daha ikinci ayda %8,94 enflasyon farkı oluştu.

Bu demek oluyor ki memur ve memur emeklisine yılın ilk 6 ayı için verilen yüzde 7.5'lık zam bitti, üstüne bir de %8,94 cepten gitmektedir.

Bu sürdürülemez.

Enflasyon farkı aylık olarak ödenmezse memur ve memur emeklileri Temmuz'a kadar enflasyona ezdirilecek.

Enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi gerekmektedir.

Bu arada akaryakıta gelen son üç zam bu fiyatlara yansıtılmamış şekli ile”

………………….

AK Partinin bu üst düzel yöneticisi çalıştığı kurumun maaş bordrolarının düzenleyen ve onlara imza atan son kişidir.

Bu abimiz bu hesabı böyle yaptığı ise biz işçi emeklileri olarak ölmüşüz bitmişiz.

Selamız niye verilmiyor ki?”

………

BELH KAVŞAĞINA POLİS DOKUNABİLİR Mİ?

AK Partili alanındaki başarılı genç dostumuz;

“Sende dert babası oldun abi, herkes sana yazıyor ama ne yapalım?.

Birine boşalmamız gerek” diyerek önce bu fotoğraf karesini gönderdi

Ve altına da şunları yazıyordu; 

“Büyükşehir Belediyemiz Belh kavşağında çalışma yapıyor güzel bir şey olacak sağ olsun.

Artık sinyalizasyon iptal.

Yalnız şuraya bir Polis ekibi koyup, trafiğin akışını sağlamak bu kadar mı zor abi?.

Herkes birbirinin tepesine çıkıyor.”

……………..

Vallahi görüntüsü bile korkunç.

Empati yaptığım zaman o kavşağa giren araç sürücülerine Allah sabır versin diyoruz ve durumu yetkililerimize iletiyoruz.

DAVUTOĞLU VE KONYLALI (!)

Her zaman her yerde platformda Karadenizlilere, Doğu ve Güney Doğu insanına gıpta ederim.

Hele hele Ankara’daki siyasi bağlılıklarını, İstanbul’daki ticari dayanışmalarına şahit olduktan sonra Konya milliyetçiliği savlarımda havlu atmıştım.

İyi ki atmışım.

Değilse hala körüne körüne yanlış yolda yürümeye devam edecekmişim.

………….

Önceki gün Sayın Davutoğlu’nun tarım politikasını ile ilgili programını izlemek için arkadaşlarla salonun havasını bir görelim istedim.

Salonun dışı da içi de eski programlara göre dahası dikkat çekici bir şekilde kalabalık ve hareketli idi.

Program öncesi çoktandır görüşmediğimiz şehrimizde bir dönem Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan Mevlüt Demir müdürümüzle ayak üstü samimi bir sohbette bulunduk. Mevlüt Müdür o baş müdürlük makamındaki sorumluluğu üzerinden atmış olsa gerek çok daha genç ve rahat idi.

Yine program öncesi DEVA Partisi İl Başkanı doktor Seyit Karaca Bey ile de ayak üstü görüştük.

Programa katılanların belki hiçbiri resmi bir kurumda çalışmıyordu.

Öyle büyük anlı şanlı iş adamlarımızda yoktu.

Çünkü bürokratından iş adamlarına o salonda görünmeleri bitmeleri demekti.

O anlarda aklıma Sayın Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminde ki Konya programları geldi.

O zamanlarda da biz dün olduğu gibi en arkalarda toplantıları analiz etmeye çalışıyorduk, bugünde.

Ama bugün Konya hiç değilse o günlerde elinden tuttuğu insanlar bugün Sayın Başbakanın yanında durmaktan dahi köşe bucak kaçıyorlardı.

Belki de bu durumu en iyi Sayın Davutoğlu görebiliyor.

Bu bölümün girişte Karadeniz insanına Doğu insanına olan fesatlığıma değindim yaa.

İşte düşündüm Sayın Davutoğlu Konyalı değil de Trabzonlu olsaydı. Ve bugün Trabzon’a gitseydi ne olurdu?

Yemin ediyorum Trabzonlu eski Başbakanına bugün hangi partide olursa olsun başında taşır omuzlarından indirmezdi.

……………..

Çünkü Trabzon insanı için şu parti bu parti fark etmez ki.

Yeter ki Trabzonlu olsun çamurdan olsun.

Bunun en güzelini aslında Konya’da değil Türkiye’de yaşandı.

Ama ne yazık kı ne AK Partililer ne de CHP liler bunu anlayamadılar.

Ya da anlamak işlerine gelmedi

AK Parti İstanbul İl Başkanı Trabzonlu Osman Nuri Kabaktepe, CHP İstanbul İl Başkanı Trabzonlu Cenan Kaftancıoğlu’nu kahve içmeye davet etmişti.

Oysa o günlerde AK Parti Genel Başkanı ile CHP Genel Başkanı dolayısıyla Ak partililer ile CHP liler birbirlerini bir kaşık suda boğuyorlardı.

Olsunnnn.

Dedik ya Trabzonlu olsun da ister AK Partili olsun isterseniz CHP li ne fark eder ki.

Sayın Davutoğlu’nu dinlerken hep bunlar aklıma geldi.

Dün Davutoğlu’nun önünde el pençe duran AK Partili Konyalılar, bugün Davutoğlu’nu hain ilan ediyorlar yaaa.

Ne diyelim bu da Sayın Davutoğlu’nun kaderi diyelim ve bu bölüme noktayı koyalım.

İYİ PARTİLİ HANIMLARA TEŞEKKÜR EDERİM

Dün malum Dünya Kadınlar günü idi.

Konya’da da Kadınlar Günü münasebeti ile özellikle siyasi partilerin farklı farklı programları vardı.

Bunların içinde sadece İYİ Parti Kadın kolları Başkanı Sayın Zuhal Ehliz hanım öyle diğer Başkanların ya da partililerin yaptığı gibi sekreterlerine aratmayıp, telefonla, mail yolu ile mesaj göndererek değil bizzat telefon ederek üstüne basa basa da samimi bir şekilde davet ettiği için bizde davet edildiğimiz yere İYİ Parti Kadın Kollarının programına katıldık.

Program tek kelime ile muhteşemdi.

Programa katılan partililer yaş grupları ve duruşları hele hele o coşkulu kalabalık ile beni çok şaşırttılar.

Siyasette kadın her şey demek.

Ve İYİ Partinin dünkü Kadınlar programı tek kelime ile beş yıldız 10 numara idi.

Emeği geçenlere ve bizi aralarında görmek için samimi bir şekilde davet eden Zuhal Hanım ve ekibine de bir kez daha teşekkür ederim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir insanı değiştirebilirim diye girme o yola ben bunun huyuna katlanabilirim diye düşün. Çünkü kimse değişmez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?    

Motorlu kuryelerin trafikte ki magandalıklarına köklü bir çözüm bulabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.