Demokrasiyi (Bizim Parti Kazanmasa da) Sevmeliyiz
31 Mayıs 2023, Çarşamba 00:11Demokrasi ; halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi. Türk Dil Kurumu sözlüğü böyle tanımlıyor. Bizim genel halimiz “demokrasiyi severiz bizim parti kazanırsa”. Zaten bizde sandığın yorumları da kendimize özgüdür, kaybeden yoktur mesela. Seçimler demokrasinin vazgeçilmezi, işimize gelince halkın tercihi baş tacı, sonucu beğenmezsek halka bin türlü küçümseyici ifade buluruz. Bir seçim dönemi daha bitti ve halkımız beş yıl daha tercihini yaptı. Yeni Meclisimizin ülkemiz için hayırlı işler gerçekleştirmesini; Cumhuriyet tarihimizde eşi görülmemiş şekilde ülke yönetimi için 21 yıl sonra da yetki alan Sn. Cumhurbaşkanımıza kolaylıklar diliyorum.
Seçim dönemimiz siyasi fair playden yoksun geçti bence. İstemediğimiz taraflara siyasi linç uyguladık, yerine göre sifon çektik, yerine göre aşağıladık, tencere dibin kara siyaseti genel tarz oldu, özellikle sanal alemde yazılıp çizilenler siyasetçilerin üslubunun yanında bile çok daha ağır kaçtı. İşsiz güçsüz taifesi değil toplumda yeri olan meslek sahiplerinin bile bu dönemdeki paylaşımları toplumsal bölünmüşlüğe acil tedbir almamız gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Doktor bir arkadaşın bu dönemdeki çarpıtılmış, yanlı, yalanlar ansiklopedisi oluşturacak kadar seviyesiz paylaşımları mesela beni çok ürküttü, bu meslektaşımın bu ayrımcılıkla mesleğini bile tarafsız yapamayacak duruma geldiğine tanık oldum üzülerek.
Milletimizin en uzun süreyle yetki verdiği Sn. Cumhurbaşkanımızın bu dönemde bölünmüşlüğü önlemek adına kucaklayıcı, birleştirici rol almasının zorunlu olduğunu düşünüyorum. Siyasi etik yasasının çıkmasına katkı sağlamasını bekliyorum. Sözünü ettiği Başkanlık sistemi revizyonunun uzlaşı ile gerçekleşmesini umuyorum. Muhalefete oy veren % 48’lik kesimin ne duygular ve hangi vaatler ışığında oy verdiğinin değerlendirmesini yapması ve muhalefet vaatlerini de gerçekleştirmesinin ülkeye ciddi hizmet olacağını düşünüyorum. Dağ gibi ülke sorunlarının çözümü için çok güçlü kadrolarla çok yoğun çalışılması gerektiği bilinciyle kolaylıklar diliyor ve sözü ettiği gibi tüm Türkiye’nin kazanmasını umut ediyorum.
Seçim gecesi iktidarı sadece Sn. Akşener kutladı, kendisine örnek davranışı içim teşekkür ederim. Sn. Babacan “iktidarın ülkeyi yönetemeyeceğini” kendi veciz ifadeleriyle tanımladı; kendisine bağlı güçlerin siyasete yumuşak dil getirdiğini iddia ettikleri ancak benim asla bu görüşe katılmadığım Sn. Kılıçdaroğlu seçim gecesi de aynı tarzını devam ettirdi. Ülkeye ve siyasete yumuşak dil getirmek gene de iktidara düşer bence; iktidar mutedil olmalı öncelikle.
Seçimden birkaç gün önce izlediğim son tanıtımlara da eleştirim var yadırgadığım yönlerle. Sn. Erdoğan elbette ülke tarihine damga vurdu, tarihe geçti ama gene de “Erdoğan Türkiye’dir, Türkiye Erdoğan” deyişini yadırgadım; Sn. Cumhurbaşkanımız son seçilmiş dönemine giriyor, beş yıl sonra Türkiye ne olacak bu durumda? Bence nasıl Dünya beşten büyükse, Türkiye de Sn. Cumhurbaşkanımızdan öte.
Kılıçdaroğlu’nın son tanıtımı daha farklıydı. “Sen Ankara’yı, Adana’yı…geri aldın, Ankara, İstanbul, Adana ..senin oldu..” diye giden tanıtım 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağı söylemiyle bağdaşmadı kesinlikle. Allah korusun, düşman elinde değildi CHP’nin Belediye Başkanlığını kazandığı kentler, seçimde yerel yönetimler ilk kez el değiştirmiyordu. Hele hele senin oldu cümlesi. Ankara Melih Gökçek zamanında da bizim Ankara idi, Mansur Yavaş zamanında da bizim Ankara; İstanbul da öyle, diğer illerde. Bu tanıtım bölünmüşlüğü artıran ve doğru bulmadığım bir tanıtımdı açıkcası. Tüm partilere düşen nimetinden yararlandıkları demokrasiyi tüm kurallarıyla işletmek. Parti içi demokrasi olmazsa olmaz. Benimki hayal ve elbette ağızlardan düşmeyen demokrasi vaatlerin içinde asla yer almadı ancak vekilin asilden fazla hak ve imtiyazlara sahip olmasını yanlış bulurum.
Seçim bitti, vatandaş sorunlarının çözümünü bekliyor. Ülkem zor dönemden geçiyor; Meclis ve Hükümete başarılar diliyorum. Bölünmüşlüğe son vermek zorundayız; iktidarıyla muhalefetiyle barışmak zorundayız, başka Türkiye yok.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
AHMET ÖZTEMEL
31-05-2023 13:07Sn. Kalaycı; teşekkür ederim değerli katkınız için.
Bülent Kalaycı
31-05-2023 10:36Değerli yazar arkadaşımYazınızın iyi niyet taşıdığına şüphe yok. Elbette ki CB Erdoğan ülkeden ve milletten büyük değil. Bu bir gerceklik. Ama yandaşları ve kendisi Allah'tan emir alıyoruz dercesine söylemler üretiyorlar. Akıllı bir lider az bir farkla kazansa da kendisine oy vermeyen büyük bir muhalefet çoğunluğunun dile getirdiği söylemlere kulak tıkamamalı. Tabi Ortadoğu cografyasin da böyle bir liderin bulunmadığını söylemek zor değil. Öncelikli olarak demokrasi çoğunluk rejimidir. Çoğunluk her zaman haklimidir asla değildir. Azınlık görüşlerini dile getirmemis yada birçok olumsuz soyleyisleri aşamamis halka kendini anlatamamıştır.Zaman azınlığı haklı çıkardığında çoğunluğu sağlayanların dövunmeye hakları yoktur. Yazınızı bu açıdan da değerlendireceğiniziumuyorum.Birde bir makalede kişileştirme yanlış olmuş sizi kınıyorum.Oncelikle söylemler değil fikirleri. Kimin kazandığı değil kimin haklı olduğuna bakmak gerekir. Yeterli ülke zarar görmesin. Yabancı istilacı sorununu çözemeyen bir iktidari çocuklarımız hainlikle anacaklardir.