Denizcilik Gemicilik ve Müslümanlar
08 Ekim 2021, Cuma 09:14İslâm Medeniyetinin Emevîler dönemindeki atılımlarından daha önce bahsetmiştik. Bu dönemde; yâni M. 688 yılına gelindiğinde, Kıbrıs, Rodos, Girit, Sardunya, İspanya, Sicilya ve güney İtalya kıyıları gibi birçok yer ya fethedilmiş, ya da Müslümanların etki ve tesiri altına girmiştir. 711 yılında İspanya fethedilmiş ve 1492 yılına kadar Müslümanların elinde kalmış, Endülüs Medeniyeti tarafından ihyâ edilmiştir.(1)
Ünlü Müslüman âlim Birûnî, Kolomb’tan 500 yıl önce eserinde Amerika’dan ve Japonya’dan bahsetmiştir. Ünlü coğrafyacımız Pîrî Reis de Amerika kıtasının, Osmanlı adına resmen keşfini 1465 de, yâni Kolomb’tan 27 yıl önce “Antilya” ismiyle tescil edildiğini bildiriyor. Kristof Kolomb’a yol gösteren, Onu Amerika’ya götüren “Rodrigo” takma adlı kurt bir denizcidir. Bu zat da Ünlü âmiralimiz Kemal Reis’in açık deniz kaptanlarından, Amerika hattı uzmanı bir Osmanlı deniz subayından başkası değildir. Pîrî Reis ise Kemal Reisin yeğenidir. Kolomb keşfinin maddî ve mânevi mükâfatını tek başına almak, bu şerefe başkalarını ortak etmemek için elinden geleni yapmış kendisineyardımcı olan Müslümanlardan açık açık bahsetmemiştir. Fakat 1928 yılında bulunup yayımlanan hatıralarının bâzı bölümlerinde, bu gerçeği itiraftan da kendini alamamıştır. Yakın târihte çevrilen “Kolomb” filminde de bu husus, yâni Amerika’nın, Müslüman denizcilerin rehberliğinde bulunduğu gösterilmektedir.(2)
Prof. Dr. Philip K. Hitti, Arap Târihi isimli muazzam eserinde; “Usturlabın(3) mûcidi de Müslümanlardır ve onlarla özdeşleşmiştir” der ve şöyle devam eder: “Çinliler manyetik iğnenin yön gösterme özelliğini keşfetmişlerdir. Ama bunu denizcilikte yön bulmak için ilk kez kullananlar Müslümanlardır.”(4)
Goethe Üniversitesi Arap İslâm Bilim Târihi Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Fuat Sezgin, 12 Eylül 1980 Kenan Evren ihtilalinde, inançlı olduğu için görevine son verilen ve Türkiye’yi terk etmek mecburiyetinde bırakılan ilim adamlarımızdan biridir. Sezgin günde 17 saatten fazla okuyan, araştıran çalışan bir ilim adamı olduğu için, Almanlar sâhip çıkmışlar, en meşhur üniversitelerinden olan Goethe Üniversitesinde görevlendirmişler, büyük yetkiler ve imkânlar tanımışlardır. Fakat bu ilim adamı da onları utandırmamış, Almanların tabiriyle 2 asırda yapılacak çalışmaları 60 yıllık ömrüne sığdırmıştır. Vefatından birkaç ay önce bile 92 yaşında olmasına rağmen bu hızlı tempo ile çalışmalarına devam etmiştir.(5)
Fuat Sezgin rahmetli, İslâm Medeniyetini, Müslümanların icat ve keşiflerini, misalleriyle, delilleriyle, Müslüman âlimlerin eserlerindeki modellere uygun yaptığı örnekleriyle bir Alman televizyonunda “Dünyanın Mûcizeleri” adlı programla anlatmaya başlayınca, Avrupalılardan birçoğu hayranlığını gizleyememiş, fakat içlerindeki fanatikler de; “Avrupa Medeniyetinin perestişini sarsacak” diye ölümle tehdit etmişlerdir.(6)
Prof. Dr. Fuat Sezgin Almanya’da “Haçlı Seferleri” sergisi açmış, gezenler dehşete kapılmışlar. Çünkü Avrupa’nın bilimde çok geri olduğu bir dönemde, Müslümanların kâşiflerini, keşiflerini görünce hayrete düşüp irkilmişlerdir. Sezgin’e en çok da şu soruyu sormuşlardır: “Müslümanların o dönemde bizden çok ileride olduklarına şüphemiz kalmadı, ama nasıl oluyor da bu kadar ileri insanlar bugün bu kadar geri haldedir?”. Sezgin onlara şöyle diyor: “İslâm âlimlerinin ilerlemesi duraklamasa idi bugünkü vardığımız ilmi seviyeyi 200 sene önce yakalayabilirdik.”(7)
Dipnotlar:
1- Ahmed İsa – Osman Ali, a. g. e. s. 59.
2- İbrâhim Erdinç Şumnu, Zafer Dergisi, yıl 1988, Sayı 142, s. 24.
3- Usturlap: O zamanlar teleskop niteliğinde bir âlet idi ve yıldızların hareketlerine dayanarak yön bulmakta kullanılıyordu.
4- Ahmed İsa – Osman Ali, a. g. e. s. 58.
5- Derin Târih Dergisi, Şubat 2016, sayı 47, s. 120.
6- Bilimler târihçisi Fuat Sezgin, Konuşan Sefer Turan, Timaş Yay. İst. 2010, s. 42.
7- Ömer Fâtih, Târih ve Düşünce Dergisi, Mayıs 2004, sayı 49, s. 70.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.