DEPREMZEDELERLE İLK DEFA BİR ARAYA GELEBİLDİM
11 Mart 2023, Cumartesi 00:00Rahat olun bugün yine dünkü gibi çok rahat kimseyi kızdırmayacak can sıkmayacak bir yazı yazmaya çalışacağım.
Mesela dünkü Selin Ciğerci yazımıza beklenen üzerinde dönüşler oldu.
Dahası Kastamonu’dan yazar dostlarımız “Selin Hanımın annesi de Kastamonulu imiş.
Biz de sizin sayenizde öğrendik” diyerek teşekkür ediyorlardı.
………………
Dün bir kez daha öğrendim ki hep böyle ekmek, aş, siyaset geçin acı yazmak olmayacak. Olmuyormuş da.
Arada bir çiçek böcek yazmak gerekiyormuş.
Hem sizler rahatlamış oluyorsunuz hem de biz fazla gerilmemiş oluyoruz.
O zaman bugün nereden başlayalım?
ASLAN KORKMAZ BEY’E
TEŞEKKÜR EDERİM
Arada bir ima ediyorum.
Gerçekten Marmara depreminde üç ay bölgede yaşayan bir gazeteci olarak deprem fobim oluştu.
Hele hele nerede ne zaman hangi şartta olursa olsun “SESİMİ DUYAN VAR MI?” haykırışını duyduğum zaman tüylerim diken diken olur gözlerim dolar.
Son deprem felaketinde de mümkün oldukça bu işlerden uzak durmaya çalıştım.
Kendimce de bu konuda başarılı olduğumu sanıyorum.
………………..
Neyse tanıdığım günden bu yana saydığım, sevdiğim, inandığım isimlerden birisi de Sayın Aslan Korkmaz’dır.
Aslan abi benim için işi gücü, ticareti, siyaseti ne olursa olsun hepsi ve her şey bir yana samimi bir dosttur.
Kendisinin pek çok alanda çalışması vardır.
Ama bunu yakın çevresinin dışında kimse bilmez.
Çünkü fotoğrafta görünmeyi, gazeteye, dergiye haber olmayı hiç sevmez.
Fazlası ile mütevazidir.
Ama dedim yana benim için samimiyeti, içtenliği önemlidir.
Önceki gün akşam üzeri aradı ve oradan buradan konuştuktan sonra “akşam yemeğini birlikte yiyelim mi?” dedi.
Hiç tereddütsüz “peki olur abi” dedim.
Oysa evde de çocuklar ve torunlar vardı.
Ama benim için Aslan abi önemliydi.
Nereye gideceğimizi dahi sormadım.
Daha sonra Aslan Bey bir konum attı.
Konuma göre gide gide BÜSAN bölgesindeki Konya Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı’nın bulunduğu kampüse gittim.
Buraya ilk defe geliyordum,
Aslan Bey aynı zamanda KTO Eğitim ve Sağlık Vakfı Başkan Yardımcısıdır.
Yani Selçuk Öztürk Başkan’ın sağlam ekibindedir.
Meğer burada depremzede aileler kalıyormuş.
Ve bir ara depremzede aileler ile birlikte aynı masaya oturduk çorbaya kaşık salladık.
Aslan Bey’in sayesinde ısrarla kaçtığı o felaketin ardından insanların kadını, erkeği, çocuğu, engellisi ile hayata yeniden tutunmaya çalıştıklarına şahitlik ettim.
Gözümü onların gözlerinden kaçırmaya çalışsam da onların bakışı derinden içimi yaralıyordu.
Empati yaptıkça kötü oluyordum.
Neyse bana bu fırsatı verdiği için huzurlarınızda Sayın Aslan Korkmaz’a teşekkür ederim.
MÜSLÜMANLARIN
PARA VE ŞÖHRET
İLE İMTİHANI
Sıkı okurlarımızdan ve yorumlarını severek saygı duyarak takip ettiğim MECZUBUN BİRİ rumuzlu abimiz bakın ne demiş;
“Çok şükür dediğime geliyorsunuz.
Muhiddin Arabi’nin de buyurduğu gibi TAPTIKLARINIZ BUGÜN BİRER MOLOZ YIĞINI HALİNE GELMİŞ DURUMDA.
Akşam zengin yatıp sabaha bir terlikle kalkan insanları gördüm.
Kırgın üzgün ağlayanlar gördüm.
Evladım elimden kayıp gitti diye saçını başını yolanla anamı kurtarın diyen evlatları gördüm.
Orada kıyameti mahşeri gördüm.
Gördüklerimden, duyduklarımdan utandım ama utanması gerekenlerin hala aman çadırı buraya verin makarnayı şuraya yollayın dediğini de gördüm.
Ben artık bu dünyada gördüklerimden, duyduklarımdan, bildiklerimden bıktım usandım amma dünya benden usanmadı.
Ne diyelim İNSAN OĞLUNUN ayeti kerimede buyrulduğu gibi NANKÖR olduğunu gördüm.
MÜSLÜMANI BİR DAHA PARA VE ŞÖHRETLE İMTİHAN ETME YARABBİ DİYORUM.
Zira bu imtihanı geçenin bir elin parmakları kadar olduğunu gördüm.”
……………….
Vallahi abimiz çok derin ve güzel teşhis tespitlerde bulunmuş.
Hele hele duasına AMİN demenin ötesinde ancak şapka çıkartılır diyorum.
Çünkü geldiğimiz noktada maalesef bir ara “MÜCAHİTLER MÜTEAHHİT oldu” yorumu bile artık aranır sorulur sıradan demode hale geldi.
Bunu zaten bizim dememize gerek yok ki.
Biraz Allah’tan korkup kuldan utanın şuurlu insanlarımız kendilerini görüp kendilerine söylüyorlar.
Yapacak bir şey yok.
Bu dünya zenginde olsak fakir de olsak şöhretli de olsak gariban da olsak hepimiz için bir imtihan dünyası değil mi zaten?
DEVLET HUKUK KAVRAMLARI
İNANIN HEM TEHLİKELİ
HEMDE ÜZÜCÜ BİR DURUMDA
MTTB kökenli günümüzün damarlarındaki kanın REİS REİS diye attığı emekli bir üst düzey bürokrat abimiz ile sohbetteyiz.
Bu abimiz için Sayın Cumhurbaşkanımızın dışında herkes kötü, herkes eksik yanlış ve herkes hatalı.
Bu REİSCİ abimiz vakti zamanında iyi başarılı bir üst düzey yönetici olduğu için özellikle sudan tarıma, ekonomiden yatırıma Rahmetli Erbakan Hoca’dan Özal’a, rahmetli Özal’dan bugüne iyi bir hafızaya sahip.
Pek çok eksikten söz ediyor.
Şurada şu eksik.
Burada bu yanlış.
…………
Yani 20 yıldır yapılan yanlışları, eksiklikleri ya da başarılamayanları bir bir görüyor.
Biz tam “Ha işte” dediğimiz anda da
“Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın bundan haberi yok ki” deyiveriyor.
Onun için AK Parti geldiği noktada çok kötü bunun sebebi de Sayın Cumhurbaşkanımıza doğru bilgilerin verilmemesi olarak görülüyor.
Neyse lafı uzatmayalım.
Bu abimiz önceki günde
“HUKUK DEVLETİ olmalıyız.
AVM’lerden domates, salatalık fiyatlarına,
Depremlerden hal yasasına
2 TL’lik ürünün bugün 20 TL’ye satılmasına engel olacak DEVLET olmalı.
Hukuk olmalı” demez mi?
……………..
Eğer bu abimiz hala HUKUK olmalı.
DEVLET olmalı diye diretiyorsa bence bizim millet olarak bir daha oturup başımızı iki elimizin arasına alıp aynaya yeniden bakmamız gerekir diye düşünüyorum.
……………
Bir dostumuz ise dün sabah şöyle yazıyordu
“Her zaman olduğu gibi bugün ilk sizin köşe yazınızı okudum.
Dün Ankara İl Müftüsü Dr. Hasan ÇINAR bey çok güzel bir Hadis-i Şerif paylaştı.
Bende BUNU sizinle paylaşmak istiyorum.
“Kendisi cehennem ateşine ve cehennem ateşi de kendisine haram olan kişiyi size bildireyim mi?
Cana yakın, yumuşak huylu, kolaylaştırıcı kimse.”
(Tirmizî, "Kıyâmet", 45)
………………
Sağ olun efendim Allah sizden razı olsun.
…………………….
Bizim gibi çalışacak olanların dışında yatacak, gezecek olanlara iyi tatilleriniz olsun diyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Belki de hep güzel baktığımız için insanların gerçek yüzünü göremiyoruz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kerkük Caddesi boyunca sağlı sollu yasak ve uygunsuz parkı önleyebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Tahir
11-03-2023 15:01Bırak Allah aşkına yıkama yağlamayı da; geçen sene zorla aşılanan hayvanlarda bu yıl -sözde- şap neden çıktı? Kuş gribi senaryosuyla tavuğu, müsilaj hikayesiyle balığı da bitirince nereye varacak bu iş onu yaz kardeşim. Bu sene bu gidişle Kurban Bayramı bayram namazıyla başlayıp bitecek. Yapay et ve küresel dünya devleti projeleri tam gaz devam…