DERE’LİNİN DERDİNİ DİNLEMEK İSTER MİSİNİZ?
20 Mayıs 2022, Cuma 00:00Konya’da yaşayıp da Meram Dere’yi bilmeyeniniz var mıdır ki?
Benim gibi eskilerin hepsi bilir ama belki yeni nesil Dere’yi bilmiyordur.
Onlara da hak vermemiz lazım.
Yeni nesil demek bazı değerlerimizin kaybedildiği nesil demek gibi bir şey oldu artık. Maalesef.
Oysa Meram, oysa Meram’ın Dere mahallesi güzel işlenebilse, güzel projeler Dere’ye yapılabilse Konya’mızın en müstesna bölgelerinden birisi olabilir.
Dere’de evim arsam olmasa da.
Bana Meram Dere denildiği zaman 50 yıllık dostluklarım Dereli arkadaşlarım gelir.
İşin özünde Konya’mızda ayrı apayrı bir Dere kültürü vardır.
Size küçücük bir örnek vereyim mi?
Bizim gençlik yıllarımızda Dereli hanımefendiler başörtülerinden belli olurdu.
Dereli hanımların büyüklerimizin örtüleri kendilerine özgü ve tek tip idi.
Silleli hanımlarda olduğu gibi.
Dereye giden belediye otobüslerine binenler içerisinde Dereliler ve yabancılar hemen kendilerini belli ederlerdi.
Yani demek istiyorum ki bu şehrin bir DERE kültürü vardı.
Ama şehrin hafızasını yok etmekte birbirimiz ile yarıştığımız için bugün bu yazdıklarımız birilerine masal ya da ninni gibi geliyordur.
Olsun biz birazcık vicdani sorumluluğumuz birazcık da mesleki ahlak anlayışı içerisinde bugün Dere mahallesi sakinlerinden gelen ve günümüzde olmazsa olmaz bir insanı yardım çığlığını yetkililere iletmek istiyoruz.
50 yıl öncesinden günümüze Dere sakinleri hep yumuşak başlı, gani gönüllü sessiz sedasız insanlardır.
İki gün öncede bize yine sıkılarak çekinerek ulaştılar.
Dere Mahallesi.
Yani artık Konya’nın içi olan Meram son durağın bir parçası olan Dere Mahallesinin bazı bölgelerinde hala doğal gaz yokmuş.
Dere’de yaşayıp da içinde bulunduğumuz olumsuzluğu düşüne biliyor musunuz?
Dere Mahallesi sakinleri dahası Cihangir Sokak, Şehit İsmail Kıvrak sokak, Şehit Mustafa Erdil Sokak, Yaren sokak, Bilal Sokak, Alaca Hoca Sokak, Akdağ sokak, Çanaksu sokak, Çaydüzü sokak Tansu sokak, Kudret Sokak, eski ismi Dere Aşıklar mahallesi olan bölgede günümüzde hala doğalgaz yokmuş.
Dere sakinleri bu sokaklarda oturan mahalleliler imzalar toplamışlar ENERYA’ya Dere Mahallesi Muhtarı Mehmet Balaban aracı ile müracaat etmişler.
Enerya’da bölgede incelemede bulunarak buraların imar yolu olmadığını resmi bir yazı ile belirtmiş.
Eeeeee bu ne demek?
Ne olacak şimdi?
Konya’nın göbeği dediğimiz Meram’ın yarısı bugün hala doğalgazdan yoksun hala odun kömürle mi ısınsın demek?
Biz ucunu kanatalım.
Ayrıca Derelilerde kusura bakmasınlar bu sessiz sedasız mütevaziliklerini sadece rica minnet ile değil daha yüksek sesle duyursunlar.
Duyursunlar ki Meram’da hala öksüz evlat, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekten kurtulsunlar.
Aksi halde(!)
Vallahi aksi halde böyle yaşamaya devam edersiniz.
Kimsede sizin derdiniz ile dönüp ilgilenmez.
Demedi demeyin.
SİZ DÜN ŞEHİRDE BAYRAMI NEREDE NASIL HİSSETTİNİZ?
Dün Türkiye Cumhuriyeti Devleti için, gençlerimiz için bizlerimiz için tarihi bir gün idi.
Bir bayram idi.
Peki siz Bayramı şehirde nasıl hissettiniz.
Ya da bayram olduğunun farkında mıydınız?
Sokaklar caddeler bulvarlar evler dükkanlar ay yıldızlı bayraklarımızla lafa geldiği zaman siyaset yaparken şehitlerimizin kanı ile kazanılmış bayraklarla mı donatılmıştı?
Acı ama gerçek bir şey söyleyeyim.
Özünde tek cümle söyleyeyim de yine kaşınmayayım.
Resmi yerlerin tatili dışında Konya’da bayram diye bir şey yoktu.
Aslında Türkiye böyle idi.
Bu iş öyle bir hal almıştı ki.
Bir ilçemizin kaymakamlığından yapılan bayram kutlama mesajında iki kere ATATÜRK ismi ‘ATATARK’ olarak yazılıyordu.
Benden bu konuda bu kadar.
Nokta.
VALLAHİ SİZ BENİ KAŞIYORSUNUZ
Bayram filan deyip kendimizi kandırıyoruz yaaa.
Bir abimin hafta başında şu haberi gönderip bana “doğru mu?” diye sorması aklıma geldi.
“İslami Uyanış Kurultayı’nda Türkiye’yi Doğu Perinçek temsil etti
İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleştirilen Dünya İslami Uyanış Kurultayı'nda Türkiye'den konuşmacı olarak Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek yer aldı.
İran’ın başkenti Tahran’da Dünya İslami Uyanış Kurultayı'nda Afganistan ele alındı. Toplantıya Türkiye’den konuşmacı olarak şaşırtıcı bir isim katıldı.
Rusya, Çin, İran, Pakistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Irak ve Hindistan gibi ülkelerin katılım sağladığı konferansa Türkiye’den ise Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek katıldı.
Zirve’nin açılış konuşmasını İran İslam Devrimi Rehberi Dış ilişkiler baş danışmanı ve Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel sekreteri Dr. Ali Ekber Velayeti yaptı.”
…………….
Vallahi bu haber sosyal medyada epey bir dolaştı.
Defalarca bende okudum.
Kimse inanmak istemedi.
Ama benim bildiğim bir tek Allah'ın kulu da çıkıp YALAN demedi.
O zaman biz tekrar neyi okuyup anlamalıyız?
Buyurun birlikte okuyalım.
……….
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede, Küçük Ayasofya Camii'nin önünden geçmektedir.
O sırada musalla taşında bir tabut vardır,
Fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur.
Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı Hoca zannederek namazı kıldırmasını söylerler.
“Yok, ben hoca değilim” dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler.
Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar.
Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.
Bekri Mustafa gülerek cevaplar:
“Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun.
Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin.
Onlar durumu anlar.”
Dedim.”
…………………
Peki Bekri Mustafa kimmiş diye soran okurlarımız olursa kısaca Bekri Mustafa’dan da söz edelim.
Yorgancı esnafından Ahmet Ağa'nın oğlu olan ve gece gündüz içtiği için Bekri namıyla ün yapan Mustafa 1593 yılında Kadırga'nın Cinci Meydanı ile Küçük Ayasofya Camii arasındaki bir evde dünyaya gelmiştir.
Babasının hali vakti yerinde olduğu için çocukluğu refah içinde geçmiş.
Beş yaşında iken Küçük Ayasofya Camii yanındaki Mahalle Mektebine eğitime başlamış,
Burada hıfız ederek Hafız olmuş sonrada Beyazıd Medresesine devam etmiştir.
Sabahları Medreseye giderken akşamları da babasının dükkanında yorgancılık işini yüklenmişti.
18 yaşındayken annesinin de vefatıyla yalnız kalan genç yorgancı bazı arkadaşlarının da ısrarı ile bu dönemde içkiye başladı.
Kumkapıda Agop'un meyhanesinin başlıca müdavimleri arasına karıştı.
Çok geçmeden medreseyi de dükkanı da bir tarafa bırakan Mustafa Ağa bütün ömrünü gece gündüz bu meyhanede içki içmekle geçirmeye başladığından BEKRİ namıyla anılmaya başlandı.
Uzun boylu, iri yapılı, geniş omuzlu, pos bıyıklı ve güçlü kuvvetli bir adam olan Bekri Mustafa, son derecede zeki, nüktedan ve hoş sohbetti.
Hazır cevaplı lığı ve hak bilirliği ile herkesin takdir ve sevgisini de toplamıştı.
Bekri Mustafa'nın bu özelliklerini duyan Dördüncü Murat, daha şehzadeliği sırasında kendisini nedimeleri arasına almış, tahta çıkışından sonra da saraya dahil olmuştu.
Dördüncü Murat, içki yasağını koyduğu yıllarda dahi Bekri'nin ayyaşlığını hoş görmüş, kendisinden iltifatlarını esirgememişti.
………………
Yarın görüşebilmek ümidi ile bugünlük hoş çakalın.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sıkıntılar misafirdir gelir ve gider. Önemli olan gönderenin hatırına misafire sabredebilmektir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yayalar her akıllarına geldikleri yerde değil sadece yaya geçitlerinin olduğu yerde araçların önüne haklı olarak atladıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
bir bilen
20-05-2022 10:32işte benimde söylemek istediğim bu başkanlar 3 yıllık 5 yıllık icraat anlatıyor ama dere ye gitsen içler acısı tepeköye gitsen perişanlık bileciğe gitsen başka bir komedi yükselene gitsen ayrı bir tek karatayın kenar mahalleleri ele yüze alınır diğerlerine bakınca.yav bırakın bu şatafatlı toplantıları siz eğer en ücra yerdeki insanın yüzünü güldürmüşseniz yatağa rahat uyursunuz.öbür türlü sen ben bizim oğlan her gün toplanın yiyip için ne işe yarar.tahir bey fantazi yapıp her yere emekli konakları açtı içinde açılıştan beri kapısı açılmayan binalar var.yazık günah değilmiydi o paralara aynısı şimdi yapılıyor.