Ders çıkarmak
04 Ocak 2020, Cumartesi 09:23Bir gün yaralı bir kuş, Hz. Süleyman’a gelip, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz. Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır. Ve ona sorar;
“Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?” Derviş kendini savunur;
“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve der ki;
“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi de kalkmış kolum kanadım kırıldı, diye şikâyet ediyorsun?”
Bu defa kuş kendini savunur;
“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasa kısasın yerine getirilmesini buyurur.
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Kuş o anda;
“Efendim, sakın öyle bir şey yapmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hz. Süleyman.
Kuş sebebini şöyle açıklar;
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar... Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın... Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.”
Bu çok anlamlı menkıbenin günümüze uyarlanmış şekli de "her gördüğün sakallıyı deden sanma"dır...
Olan bitenden ders almayan, yine kanadını kolunu kırdırmaya devam edenler varsa, ne yapalım onlar da cezalarını çeksinler. Ama ne yaparsınız çevremizde kolunu kanadını bu insafsız dervişlere kırdıran o kadar çok kuş var ki, insan hayretler içinde kalıyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.