DERTLERİ İSLAMA SALDIRMAK (1)

Twitter hesabından paylaşımda bulunan bir profesör “İslami değerleri hedef alarak, Müslümanları skandal ifadelerle suçladı:”

"Artık daha çok cami, hoca, imam hatipli, türbanlı varken; daha çok yoksulluk, yolsuzluk, ırzına geçme, sapıklık, sübyancılık, uyuşturucu, kadın cinayetleri, şehit, ölüm, ürkü, baskı, cehalet, Arap, Arapçılık, bağnazlık, onursuzluk, umutsuzluk var. Yazık oldu ülkeme, Türk devrimlerine." (yeni akit gazetesi 24.04.2021 haber kaynaklı)

Bir gazetenin haber sayfalarında yayınlanan bu yazıyı okuduktan sonra, şu mübarek ramazanda bu tip insanlara karşı, Allah ıslah etsin, akıl fikir bahşetsin demekten başka bir şey söylemek gelmiyor. Hatta Bir kez daha Allah ıslah etsin diyorum.

Neden tek dertleri İslam bağnazlığı ve İslam düşmanlığı? Bizim ülkemizde kendi ilmi alanlarının dışında bilhassa islama saldırı söz konusu olunca, hemen mal bulmuş mağribi gibi meydanı boş bulup saldıran aklı ermezlerle dolu. Senin depremle ilgili ilmine, çalışmalarına görüş ve düşüncelerine karşı çıkan var mı? Yok. Çünkü bu alanda yetkin sayılırsınız. Peki deprem ilmi dışında islamla ilgili hangi ilmi çalışmalar da bulundunuz? İslama dair kaç eser yazdınız? İslam’ın hayata bakış açısını ve geliş nedenini biliyor musunuz? Ya da daha da indirgeyerek konuyu siz namaz kılmayı biliyor musunuz? Diyeyim. Siz nasıl bir eğitimin ürünü oldunuz? Bu nasıl bir buğz ve nasıl bir kin duygusu aklım almıyor. Bilhassa içinde bulunduğumuz şu mübarek ayda böyle tweet atmak, Müslümanları aşağılamak, küçük düşürmek, inançlarıyla alay etmek, dışlamak ve hedefe koymak değil midir? Sizin islamla ne alıp veremediğiniz var? Gerçi açık ve net söylemişsiniz tüm düşüncelerinizi resmen ağzınızdan çıkanı kulağınız duymamış.   O zaman ben söyleyeyim. Sizin şu yazdıklarınız depremin yıkıcılığından ve tahribatından daha tehlikeli.    Depremin tahribatını belli bir süre sonra onarır yenisini yaparsınız lakin siz insanların gönlünü yıkıyor ve onarılmaz bir tahribat yapıyor ne kadar yaşayan Müslüman varsa hatta ölmüşleri de dâhil onların tüm vebalini, alıyorsunuz.

Şu anda bu sözleri ile ideolojik davranan deprem uzmanı bir bilim adamı portresi ile karşı karşıya bulunuyoruz. Ağzı olan konuşuyor benim ülkemde. Her konuda ahkâm kesiliyor. Bilsin ya da bilmesin vakıf olsa da olmasa da herkes aklına eseni kafasına geldiği gibi söylüyor esip yağıp gürlüyor. Ne kolay bir ülke değil mi? Evet fikir ve kanaat hürriyeti vardır diye, insanın kutsallarına karşı içeriğini yanlış söylemlerle doldurup tahrik edici ve onur kırıcı bir davranış yapmak hem nasıl bir aklın ürünüdür? Hem de nasıl böyle bir cesarette bulunuluyor? Ben 28 Şubat kafasının geçmediğini biliyordum demek ki yanılmamışım, hala bu kafayı taşıyıp ta saldırı cüretinde bulunanların var olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu.

Şimdi ben dersimde geçenlerde bilim adamlarının özelliklerini öğrencilerimle beraber işlemiştim. Bilim adamlarının ön yargılı olmadıklarını, objektif olduklarını söylemiştim çocuklara. Olaya yansız ve çok yönlü bir cepheden bakarlar ve bilimsel verilerin ışığında konuşurlar demiştim. Şimdi ders kitabının yazdıklarımı yanlış yoksa deprem bilimcisinin söylediklerimi yanlış ona siz karar verin diyorum. Bu adamların tek bilinen doğruları nedir biliyor musunuz? Bunlar Hıristiyanlık ya da Yahudilik karşısında tek olumsuz söz sarf etmezler. Gayet munistirler. Belki kendileri onlar gibi ritüel yapmazlar lakin yapanları da az önce sarf ettikleri sözler gibi kınamazlar, bilakis olayı insani bir hak ve inanç felsefesi olarak görüp demokratik bir hak- tavır diye nitelerler. Oysa aynı yaklaşımı Müslümanlar ve İslam cephesinde görmek istemezler. Çünkü ön yargılıdırlar. Çünkü islama karşı düşmanlıklarını alenen sergilerler. Ve böyle yapınca da bir yerlerden kendilerine ulaştırılan talimatları da yerine getirirler. Bugüne kadar deprem dışında böyle sözler kullanmayan sözde bilim insanının bu mübarek ayda hangi cesaretle ve kendinden emin tavırlarla İslami değerleri hedef alması akıl kârı mıdır?