DEVLET OTORİTESİ (1)
02 Kasım 2015, Pazartesi 00:00Bir şahs-ı manevi durumunda olan devlet, diğer hususiyetlerinin yanında, güçlü, etkili, güvenilir, itimat edilir olmalı. Vatandaşlarının gözünde ve gönlünde ondan üstün kimse olmamalı. Bir zulme, bir haksızlığa uğrayanın ilk aklına gelen, kapısını çalabileceği ve hakkını isteyebileceği merci ve makam olmalı.
İslâmî Türk tarihinde çok daha güzel, çok daha ibretli misalleri vardır ama, aydın entelektüellerimizin onlardan haberi olmayabilir düşüncesi ile, dünya klasiklerinden bir misal veriyorum:
Alman imparatoru ava çıkar. Çok güzel bir yerde basit bir değirmen ve fakir bir sahibi vardır. Oraya yazlık bir saray yaptırmak için satın almak ister ama, değirmenci bir türlü razı olmaz. Ne teklif etti ise fayda vermez.
Nihayet İmparator: “Bende zorla alır yaptırırım” deyince İhtiyar: “alamazsın vermem” der. İmparator: “Bana kim mani olacak?” deyince, değirmenci darb-ı mesel olarak tarihe geçecek cevabını verir: “Berlin’de hâkimler var”([1]) İşte devlete, dolayısıyla yargıya olan güven ve itimat budur bu olmalı.
Fransa Kralı 18. Lui müstear (takma) bir isimle Nain Jaune isimli gazeteye, “halkın tepkisi ne olacak?” diye denemek üzere, devletin aleyhine yazılar yazar ve yayınlanır. Savcılar hemen harekete geçer ve gazete ilgililerini mahkûm ederler.
Onlar her ne kadar: “bu yazıları yazan zaten Kral. Onun kendi aleyhine yazdığı yazılarla bizi neye cezalandırıyorsunuz” gibi sözlerle savunma yaptılarsa da Yargıçlar: “Kral başka. Krallık başka. İmparator geçici, ölümlü, değişebilir, yıpranabilir ama Krallığa (devlete) dil uzatmaya kimsenin hakkı yoktur. Çünkü o kutsaldır”([2]) derler ve ilgilileri mahkûm ederler. İşte devlet otoritesine saygı bu.
Kanuni Sultan Süleyman’ın bir sefer dönüşünde asker yollara sığmıyor ve ihtiyar bir kadının ekinleri çiğnenip tahrip olur. Kadın hemen Kanuninin atının gemini tutar ve: “Ya zararımı tazmin edersin ya da seni şikâyet ederim” deyince Sultan bir an gafletle tebessüm ederek: “Beni kime şikâyet edeceksin?” der.
İhtiyar Nine: “Seni devlete (Yani şeriata) şikâyet ederim”([3]) deyince padişahın yüzü bembeyaz olur ve derhal kadının zararının fazlasıyla tazmin edilmesini emreder.
Fatih Sultan Mehmed’in Beyazıd ve Cem isimli iki oğlu vardır. Fatihin zehirlenerek şehit edilmesinden sonra, devlet ricalinin ekserisinin Beyazıd’i tutmaları sayesinde taht o’na nasip olur.
Bunun üzerine Cem Sultan Mısıra kaçar ama Malta Şövalyelerinin eline esir düşer. Onlar Şehzadeyi Roma’ya götürüp Papaya teslim ederler. Senelerce esaret hayatı yaşar ve Sultan Beyzıd’a şantaj vasıtası olarak kullanılır. Diyar-ı gurbette vefat eder ve yıllar sonra naşı İstanbul’a getirilir.
Şehzade Beyazıd’ı tutup, Cem’in aleyhinde faaliyet gösteren bürokratlardan biri de Koca Mustafa Paşa’dır. Yavuz Bir gün bu Paşanın yaptırdığı Caminin önünden geçerken, Amcası Cem olayında bu Paşanın çevirdiği fırıldakları ve amcasının Küffar diyarında başına gelenleri düşünür canı sıkılır ve yanındaki askerlere derhal Koca Mustafa Paşa Camiinin yıkılmasını emreder.
Yeniçeriler kazma kürek alıp hemen işe koyulurlar ama, karşılarına Sümbül Sinan İsimli bir veli kul dikilir ve: “Allah’ın evinin yıkılamayacağını” söyler. Onun manevi mehabetinden ve görünüşünden korkan askerler durumu Yavuza iletirler. Yavuz Galeyana gelip: “Kimmiş benim fermanıma baş kaldıran?” diyerek öfke ile Camiye gelir.
Bu mübarek zatı görünce O’da etkilenir ve emrini geri alıp, askerlere çekilmelerini söyleyince Sümbül Sinan Hazretleri: “Sultanım müsaade et askerler camiyi değil de, kubbelerin etrafındaki küçük bazı yerleri yıksınlar” deyince Padişah sebebini sorar. O: “Devlet otoritesi sarsılmasın. Padişah bir şey emredince o yerine gelsin. Aksi halde devletin bekasına halel gelir”([4]) demiş.
Ne kadar ince bir anlayış.
Dipnotlar:
1- “Tarih Deyimleri ve Terimlere Ans”, Recep Şükrü Apuhan, “Hedefe Yürürken”.
2- Tarih ve Medeniyet Dergisi, İhlas Yayınları, sayı: 8, s. 65.
3- Celal Yıldırım, “İslâm-Türk Tarihinin Altın Sayfaları”, s. 404.
4- Von Hammer, “Osmanlı Tarihi”, c. 3, s. 116.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.