Din, Dini öğrenip Yaşamak
05 Mayıs 2016, Perşembe 08:50İnsan İslâm'ı bilince, hadis-i şerifleri uygulayınca tek, aynı îman medeniyetinin ferdi olduğu için her yerde kendisi gibi olanları görüyor, seviyor. Hemcinsi olduğundan, kendisi gibi olduğundan, zevkleri hareketleri birbirine benzediğinden seviyor insan...
O bakımdan, imanın çok büyük nimet olduğunu hiç unutmayalım!.. Bu mübarek üç ayların birincisi tevbe ayıydı, tevbe edecektik, oruç tutacaktık, nefsimizi tepeleyecek, islâh edecektik, şırmartmayacaktık. Şımarmış olan nefsi yola getirecektik, hizaya sokacaktık. Hani komutanın tâlimsiz askeri hizaya getirdiği gibi, "Hazır ol, selam dur!" dediği gibi, selâm durduracaktık karşımızda, nefsimize azgınlık taşkınlık yaptırmayacaktık.
Receb ayı tevbe ayıydı. Reğâip Kandili vardı. Bu günlerde Mirac Kandili’nin ayrı bir coşku ve heyecanı yaşanacak Ne mübarek vakit dilimleri…Mümin bunların feyz ve bereketiyle arındıkça arınıyor.
Şa'ban ayı tevbenin devam ettirilmesi ayı... Ondan sonra Şa'ban-ı Şerif’in on beşinde beratlar verilecek. İnsan said mi, şakî mi, iyi mi, kötü mü, cennetlik mi, cehennemlik mi?.. Önündeki yılda başına neler gelecek, neler olacak?.. Onların kaydı yapılacak. Ona hazırlanmak lâzım!..
Sonra Ramazan geliyor, on bir ayın sultanı; ona da hazırlık yapmak lâzım!.. Günden güne iyileşip, günden güne kâmil insan olup, Ramazana pırıl pırıl nuraniyetle girmek lâzım! Yâni eski kafayı bırakmak lâzım!..
İnsan kendi kendini yoklasın: Geleneksel müslüman mıyız, yoksa şuurlu müslüman mıyız?.. Bilgili müslüman mıyız, yoksa câhil müslüman mıyız?.. İslâm ile ilgili bilgileriniz kulaktan dolma mı, yoksa hadis-i şeriften, Kur'an-ı Kerim'den alma mı?.. Sağlam kaynaklardan mı öğrendik.
Kur’an’ın ve Hz. Peygamber’in beyan ettiği din, sadece teorik ilkelerden ibaret olmadığı gibi, ibadet kabilin den fiillerle de sınırlı değildir. Dindarlık, insan ilişkilerinin tamamına yansır; beşeri ve ahlaki davranışlar yanında tabiat ve eşya ile ilişki biçimi de dindarlığın konusu olur. Mesela Kur’an’ın İsrâ ve Lokman surelerinde müminlerin gündelik hayatlarında gözetecekleri insani ve ahlaki duyarlılıkların, iman-amel, fert-toplum bağlantısı içinde sıralanması (İsrâ, 17/22-39; Lokman, 31/14-19), İsra Sûresi Tefsiri;
22. Buradan itibaren 40. âyete kadar süren kısımda yer yer Hz. Peygamber muhatap alınsa da onun şahsında bütün insanlığa hitap edilerek ilâhî dinlerde ortak olan başlıca dinî ve ahlâkî ödevler sıralanmak tadır. Birinci ödev Allah'ın birliğini tanımak, bir olan Allah'a inanmaktır. Bu inançtan sapmak insan için en büyük kayıp, en büyük yergi ve ceza sebebidir. Çünkü münkir ve müşrik (inkarcı ve putperest), Allah tarafından kınanmış, O'nun rızâsından ve buna bağlı olarak âhiretteki lütuflarından mahrum kaldığı gibi gazabına ve azabına da müstahak olmuştur. [1]
23-24, İkinci ödev ana babaya iyi davranmaktır. Âyette birinci ödeve bağlı olarak Allah'ın yalnız kendisine ibadet edilmesini buyurduğu belirtildikten hemen sonra, ana babaya iyilik etmeyi de buyurduğu belirtilmek suretiyle Allah'a kullukla ana babaya iyilik yan yana anılmış, böylece bu ödevin önemi vurgulanmıştır. Nitekim diğer bazı âyet ve hadislerde de Allah'a kulluk ile ana babaya iyilik etme yan yana zikredilmektedir. Bu hadislerin birinde Hz. Peygamber, en önemli amelleri "vaktinde kılınan namaz, anne babaya iyilik ve Allah yolunda cihad" şeklinde sıralamış[2] diğer bir hadiste ise büyük günahların en büyüklerini "Allah'a ortak koşmak, ana babaya âsi olmak ve yalan şahitliği yapmak" diye ifade etmiştir. [3] âyet ve hadislerde Allah'a itaatle ana babaya iyilik vecîbelerinin yan yana zikredilmesinin sebeplerini özetle şöyle sıralar:
a) İnsanın maddî ve manevî gelişmesi için en değerli katkı, Allah'ın nimetlerinden sonra ana babanın fedakârlıklarıdır.
b) Çocuğun varlık alanına çıkmasının asıl ve gerçek sebebi Allah, zahirî ve hukukî sebebi ise ana babadır.
c) Allah nimetlerini karşılıksız verdiği gibi ana baba da çocuklarının ihtiyaçlarım tamamen karşılık beklemeden yerine getirirler.
d) Allah, kuluna günahkâr olsa bile nimet verdiği gibi ana baba da âsi bile olsa evlâtlarına desteklerini sürdürürler.
Dipnotlar:
[1] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sabrettin Gümüş, Kur’an Yolu:III/416.
[2] Buhârî, "Edeb", 1; Müslim, "îmân", 137
[3] Buharı, "Edeb, 6; Müslim, "îman", 143, 144).
(Devam edecek…) 2.5.2016
Miraç Kandilinizi tebrik ederim.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.