DİN, DİYANET VE GELDİĞİMİZ NOKTA

Şehirden yine biraz sizlerden gelen biraz kendi gözlemlerimiz ile yerel konularımızla sizlerle birlikteyiz. 

AKINCILAR PARKI KAVŞAĞINDAKİ REZİLLİK

Önce bir okurumuz çektiği fotoğraflarla şöyle diyordu;

“Uğur abi;

Akıncılar Parkının orası. Günlerdir böyle. Gerçi sende eve giderken görüyorsunuzdur.

Alt yapısız o yolu niye yaptınız da asfaltladınız?...

Sonra da bunu diyincede adın didi oluyor.”

…………….

Evet bu yolun altyapı çalışmaları başlayalı her halde bir ayı geçti.

Sıkıntı kavşağa yaklaşıncaya kadar pek hissedilmiyordu.

Çünkü yetkililer gerekli işaret ve yol düzenlemeleri ile trafiğin akışını aksatmadılar.

Ne zamana kadar.

İş gelip kavşağa dayanıncaya kadar.

Şimdi tam da bu noktada özellikle Fatih Caddesinden gelip Sille’ye gitme ve Özülkent’ten gelip Sille’ye dönme noktasında trafiğin o araç yoğunluğunu hesaplayamayan yöneticiler iki üç gündür resmen çuvalladılar.

Tamam kimsenin hakkını yemeyiz.

Yedirtmeyiz.

Burada akşamın gecenin ilerleyen saatlerinde bile ekipler çalışıyor.

Çalışıyor da Sille’ye gidişi böyle kapatırsanız iş çığrından çıkar.

Hele hele cumartesi Pazar Konya’nın Sille’ye aktığını gözünüzün önüne getirdiğiniz zaman konunun nerelere kadar uzandığını varın siz kendiniz hesaplayın.

Bunun başka bir formülü var mı?

Bence Fatih Caddesi gelişine daha önceden yolun karşı tarafında yapıldığı gibi geçici bir kavşak yapıp onlarca aracın bir anda gelip kavşakta duvara toslamaları önlenebilir miydi?

Niye düşünüyorum.

Sonuç?

Sonuç mu?

Çok net.

YERSEN !!!    

GELELİM SIKINTILI KONUYU

Peşin peşin söyleyelim. Bilen bilir. İmam Hatipli filan değilim. Yani dini bilgilerim tamamen cami hocamız rahmetli Mevlüt Hocanın öğrettiklerine dayanır. Sureleri, abdesti namazı, Kur’an-ı Kerim’i hep rahmetlinin dizinin dibinde o küçük kafamızda arada bir tııııınlayan sopasından öğrendik.

Aradan 50 küsur yıl geçti.

Camilerimiz çok değişti.

Kur’an Kurslarımız modernize oldu.

Veee Diyanet o günlerden bu günlere uçarak geldi.

Son dönemlerde Diyanete yapılan eleştirileri üzülerek izliyorum.

Çünkü bizim güzel dinimizin temsilcileri böyle gündeme gelmemeli.

Niye? Derseniz burada zararı o isimler yada sembol kişiler görmüyor ki.

Özünde onlar bunlarla prim dahi yapıyorlar.

Ama benim toplum içerisinde radikal İslami yapıya sahip diye tarif edebileceğimiz dostum dahi “Diyanet’in bankalarda faizde ne kadar parası var sen biliyor musun? Diye bana çıkışıyorsa sadece çok çok üzülüyorum. 

Neyse konumuz bu değil.

Buyurun kelimesine dokunmadığımız acılı bir hanımefendinin dayanamayarak o acısı içerisinde bizimle paylaştıklarını büyüklerimize havale ediyorum.

Çünkü bu yazıyı okumadan önce lütfen empati yapın.

Bir kadın.

Önce eşini sonra babasını kaybetmiş.

Ve şimdi geçtiğimiz haftada annesini kaybetmiş veeeee;   

“Üstad,

Geçen hafta cenazemiz vardı.

Hocahican Camii’nde namazı kılınıp; Hocacihan Mezarlığı’mda defnedilecekti.

Cenaze gasilhane diğer mezarlıklarda olmadığı için Musalla’da yıkandı.

Yeterli kişi yoktu. Cenaze yıkayan bir kişi vardı.

“Yardım etmen gerek” dedi. Annemi birlikte yıkadık. Kefenledik.

Oradan Hocacihan’a naklettik.

Buna tüm Konya alışmış.

Tamam.

Fakat asıl mesele mezarlığı bulunan Hocacihan Camii’nde cenaze namazını kıldıracak hoca olmamasıydı.

İmam karantinada imiş.

Yerine kimse tayin edilmemiş.

Hocayı kendiniz bulun dediler.

Eş dost uğraştı.

Bir camiden hoca bulduk (caminin ismini yazmıyorum) Allah razı olsun yardımcı oldu.

Hoca helallik istemeyi unuttuysa da cenazeye katılan kadınlardan birisi (ben oluyorum o) hatırlatmasına rağmen gene istemedi.

Cenaze defnedildikten sonra ısrarım üzerine helallik istedi.

Şimdi bu kadar aksaklığa yazacak tek şey tabii ki diyanetin bütçesi.

Fakat tabi ki siz bunu yazamazsınız.

Yine söyleyemezsiniz.

Koskoca Musalla mezarlığında kadın gassal neden yetersiz?.

Ben eşimi ve babamı kaybettim.

Alt üst olduğum için mezarlarına bile gidemem.

Ama tuttum annemi yıkadım kefenledim.

Ben cenaze namazına katılmam.

Hocanın helallik istemeyi unuttuğunu fark edip o kafayla ben uyardım.

Bak bugün topla din adamlarının hepsini.

Sadece 24 saatlik kapat bir yere. Memlekette ne aksayacak gör.

Konuya dönecek olursak; koskoca Konya’da büyük mezarlıklarda gasilhane ve morg olmalı.

Şehir içinde orada yıka, sonra taşı ötede defnet, sonra hocayı başka camiden bul.

Gerçekten hepsinin bir araya gelmesi hem gidene hem geride kalanlara eziyet oluyor

İşimiz Allah’a kaldığı için…

Neyse. Biz atlattık.

Mezarlık camisinde cenaze namazı kıldıracak birini tutacaksın.

Adam korona olmuş. Yerine cenaze namazı kıldıracak yok.

Rezaletin dibi aslında.

Sakın ölmeyin.”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ağzınızdan çıkanlara dikkat edin. Çünkü bir sözü unutmak bir yüzü unutmaktan çok daha uzun zaman alır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Meram Yaka yolunda ışıksız araçlar ve farı yanmasına rağmen tek yönlü yoldan ters şekilde üstünüze üstünüze motor sürücüleri gelmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.