DİRGEN

Fiyatı ne, sorusuna cevap vermeden önce başını öne eğip birkaç dakika kafasını kaşıyarak düşündü.

Orta yaşın biraz üzerinde olan satıcı sonra başını kaldırıp dalgın bakışlarla “Vallahi ne söyleyeceğimi bilemiyorum” dedi.

Hadi durma  fiyatı söyle dedim, ona.

Satıcı gene fiyatı söylemeden önce “ Abi ikimize de yazık oluyor” dedi.

Bu şimdi ne demek, deyince de “Çok söylersem sana, az söylersem bana yazık olacak. Çünkü biliyorum ki, sana söyleyeceğim fiyatla ben bu malı yerine koyamayacağım. Sen ise bu malı bugün pahalı almış olacaksın.”

Acelem vardı, dirgen ve birkaç parça daha malzeme alacaktım.

Satıcı,” Suriyelilere bizim paralarımızla bakılıyor. Başka gereksiz harcamalarda var. Para yetmiyor pahalılık bu yüzden” dedi.

Ağzı olanın konuştuğu ama hiçbir şeyin değişmediği dönemleri çok gören birisi olarak, arkadaş sen fiyatı söyle dedim.

50 Cm. uzunluğundaki dirgene, “ 45 lira olur abi” dedi.

50 Cm. uzunluğundaki dirgen, 45 lira olmuş.

Şaşkınlık içerisinde, ‘geçen yıl ne kadardı bunun fiyatı” diye sordum.

“15 liraya satıyorduk abi” dedi.

İyi tamam, acelem var sen şuradan isteğim ölçüde bir dirgen ver bana dedim.

Aldığım dirgenin sapının olmadığını görünce, bunun sapı yok mu diye sordum.

Satıcı, biraz mahcup biraz da üzgün haliyle, “Yok abi sap istiyorsan o da 45 lira olur” dedi.

Dirgenin kendisi 45 lira, 140 Cm. uzunluğundaki sapı da 45 lira.

Sonra, küreğin fiyatını sordum.

Saplı kürek, 130 lira olmuş.

Bana acayip geldi satıcının mantığı ve söylediği fiyatlar.

Size gelmiyor mu?

Nedir bunun sebebi?

Satıcının, satmak için bir daha bulamayacağı ve  alamayacağı endişesi mi?

Korku mu, fırsatçılık mı, başıboşluk mu, keyfilik mi?

Yoksa güvensizlik mi, kaos mu?

Nasıl açıklanabilir her türlü piyasada son aylarda örneğine sıkça rastlanan bu manzaralar?

Bu arada dirgen..

Dirgen ne mi?

Dirgen geçmişte ekin saplarını yaymakta ve yere saçılan sap, saman, ot, çöp gibi atıkları bir araya  getirmede kullanılan aparat.

Dirgenin sapı da eskiden kendisi kadar şöhretliymiş.

Mesela dirgenin sapı köylerde önemli bir dövüş malzemesi olup, harman yerlerinde de aile büyükleri sözünü dinlemeyen çocuklarını dirgenin sapıyla dövermiş.

“Seni dirgenin sapını hiç yedin mi? Seni dirgenin sapıyla döverim” falan denilirmiş.

Günümüzde az kullanılan dirgen, bugün de sopa. Yeni sopa dirgenin vazifesi her türlü üründe, mal ve hizmette yüksek fiyat.  Her gün yapılan zamlar.

Fiyat olarak bedeli standart ya da  tarifeye tabi olsun, olmasın bir malın fiyatı sorulunca “Vallahi ne diyeceğimi bilemiyorum” sözü, ticareti hayatın her alanında mevcut.

Sormak lazım.

Neden acaba?

Hiçbir güç, hiç kimse ne diyeceğini ve ne yapacağını artık gerçekten bilemiyor olmasından olabilir mi?