DOĞRU ADAM - DOĞRU KADIN

Merhaba bay ve bayan doğru…

Şimdi neden böyle bir giriş yaptığımı merak ediyorsanız eğer bu günkü konumuz kadın erkek ilişkileri üzerine olacak. Hayatımızın içinde aile olmamızı sağlayacak etkenler arasında malumunuz ki kadın ve erkek arası iletişim, etkileşim sonucunda bir ilişki ve bundan doğan aile saadeti gelmekte ya da öyle hayal edilmektedir.

Peki, doğru kadın, doğru erkek ya da doğru bir ilişki nasıl olmalıdır? Bu derinlemesine işlenecek kadar önemli bir konu elbette. Fakat çok popüler örnek bir hikâye ile konunun önemine temas etmek istedim. Bu sebeple “doğru kadın, doğru adam” üzerine bir kıssadan hissemizle cevabı kendinizin bulmasını istedim. Hep birlikte okuyup değerlendirip bay ve bayan doğru modelimizi şekillendirelim..

Dünyaca ünlü evlilik danışmanı ZigZiglar’ın “Hayat boyu flört” adlı eserinden alıntıladığım hikâyemiz şöyledir:

Bir uçak yolculuğunda yan koltukta oturan bir adamın alyansını sağ elinin işaret parmağına taktığını fark eden ünlü yazar Ziglar, yorum yapmaktan kendini alamaz; ''Bayım alyansınızı yanlış parmağınıza takmışsınız!''

   Adam bunun üzerine; ''Yanlış kadınla evlendim de ondan!'' diye karşılık verir.

   Ünlü yazar Ziglar, bu anıyı aktardıktan sonra şöyle sorar; ''Peki, ya bu adam doğru adam mı? Yani kadın doğru adamla mı evlenmiş? Yanlış seçilmiş bir insana doğru insanmış gibi davranırsanız, sonuçta, doğru insanla evlenmiş olmaz mısınız? Doğru seçilmiş bir insanla evlendiğiniz halde yanlış davranıyorsanız yanlış bir evlilik yapmışsınız demektir çünkü. Doğru insan olmak, doğru insanla evlenmekten çok daha fazlasıdır!''

   Yazar kitabında şu öyküyü de anlatarak olayı pekiştirmektedir:

   Yıllar önce Hawaii’de başlık parasına benzer bir uygulama revaçtadır. Bir erkeğin sevdiği kızla evlenebilmesi için kızın ailesine belli sayıda altın vermek zorundadır. Altın sayısının 10 adet olması gerekmekle birlikte kızın özelliklerine göre bu sayı değişebilmektedir. Adada iki kızı olan bir adam yaşamaktadır. Kızlardan büyük olanı bizdeki deyişle -kabul görmeyen- tipte, şanssız bir kızdır ve babası ona 3 altın fiyat biçmiştir. Babası, 2 altınlı bir teklifi de kabul edecektir. Hatta iyi bir pazarlıkla 1 altına dahi fit olmaya razıdır.

   Bir gün adanın zenginlerinden JohnnyLingo bu eve geldiğinde herkes onun, güzel görünen küçük kızı isteyeceğini düşünür. Oysa JohnnyLingo yaşlı adamı sevince boğarak büyük kıza talip olur. Herkes, başlık olarak en azından isteneni yani; 3 altın ödeyeceğini düşünürken Johnny yanında 12 tane altınla gelmiştir!

   O dönemlerde normal bir balayı ortalama bir yıl sürmektedir ama gelin ve damat iki yıllık bir balayı planlamıştır.

   Damatla gelinin dönmesinin beklendiği gün, ahaliden biri, dönüşlerini haber vermeye gelir. Gelir gelmesine ama gelenlerin Johnny ve eşi olduğundan emin değildir. Aslında Johnny''i tanımıştır. Fakat kızdan emin olamamıştır. Yaklaşan kadın çok güzel, zarif birisidir. Damatla gelin iyice yaklaştıklarında kimsenin tereddüdü kalmaz.

   Fakat kızın güzelliği, cazibesi ve çekiciliği en eleştirici gözle bile reddedilmeyecek ölçüdedir. Yakından bakanlar Johnny'nin 12 altın karşılığında çok iyi bir alışveriş yaptığını düşünürler.''

Yazar işin püf noktasını şöyle özetlemektedir;

''Johnny 12 altın ödedi, kız 12 altınlık bir kadın haline geldi.''

Bu hep böyle olmaktadır;

Eşinize veya sevgilinize verdiğiniz değer, ona kazandırdığınız değerdir.

Aslında, ''Doğru Adam, Doğru Kadını'' inşa eder. Doğru Kadın da Doğru Adamı''...