Dua Etmek Üzerine (4)

Allah’a hamd, Hz. Muhammed  (s.a.v.)’e salât ederim.

“Ey söylenmedik duaları bile kabul eden Rabbim, her nefeste Senden gönüllere yüzlerce kapı açılır.” (Mesnevi: 5/079)

Dua; müminler için manevî bir sığınaktır,yardım, moral ve güç tazeleme kapısıdır. Bu itibarla dua, müslümanın hayatının ayrılmaz bir parçasıdır, gecesinde ve gündüzünde, evinde ve iş yerinde gönlü ve dili hep duadadır müslümanın. Duası kabul olan kullar arasına girebilirse insan, dünya ve ahiret mutluluğuna ermiş demektir.

Güç yetirilmeyen her ihtiyaca ulaşmak için en kısa ve en sağlam yol, dua ile Allah’asığınmak ve Allah’tan istemektir.

Takdir Allah’ındır. Hüküm Allah’ındır. Emir ve irade Allah’ındır. Kendi dininin doğruve beşerî zaaflardan uzak biçimde neşriyle ilgili hangi yardımların ne zamanverileceğine dayalı plânlama Allah’a aittir. Yardım Allah’tandır.

Bir insan halikina kalben ne kadar inanırsa o kadar O'na dua eder.El açar,yalvarır.Allah-üTeâla da böyle kulluk yolunu tutanları sever.Kulun aczini itiraf ederek Yüce Divanına gelmesinden,kendisine tazarru' ve niyaz etmesinden hoşnud olur.

Dua etmenin en önemli nedenlerinden biride Allah'a yakın olmak dileğidir. İnsan dua ederek yalnız olmadığının bilincine ulaşır. Buda insanı sürekli mutlu ve huzurlu yapar. İnsan sevinçlerini ve sıkıntılarını dua ederek Allah Azze ve Celle ile paylaştığında Allah ile arasında bir bağ kurmuş olur. İnsan kendisini yaratan Allah'a dua etmelidir. Çünkü dua etmek insana Allah'ı hatırlatır. Peygamberimizde günlük yaşamında sık sık dua ederek bizlere örnek olmuştur. Kur'an’dan ve Hz. Peygamberin yaptığı dualardan örnekler ezberleyeceğimiz gibi içimizden geldiği gibide dua edebiliriz.Dualarımızda samimi olursak Yüce Allah dualarımızı geri çevirmez.

“Hz. Ali(kv) , çokça gözyaşı döküp muhâliflerininîman ve hidâyetleri içindua edecek kadar hassas, takvâ sahibi ve kâmil bir mü’mindir.” (1)

“–Kim Rasûlullah’a bir emanet bıraktıysa gelsin, ona emanetini teslimedeceğim!” diye seslendi. Emanetleri sahiplerine dağıttıktan sonra Medine yolunututtu. Bineği yoktu. Geceleri yürüdü, gündüzleri gizlendi. Gece karanlığında tekbasına ıssız çöllerde Allah için hicret ediyordu. Rebiülevvel ayının ortalarına doğruKuba’ya ulaştı.Kuba’ya geldiğinde, ayaklarının altı şişmiş, yarılmış ve kanlar akmayabaşlamıştı. Allah Rasûlü  Hz. Ali’nin geldiğini işitince:

“–Ali’yi bana çağırınız!” buyurdu.

“–YâRasûlallah! Yürümeye tâkati yok!” dediler.

Fahr-i Kâinât Efendimiz hemen kalkıp onun yanına vardı. Hz. Ali’nin perişan hâlini görünce rahmet ve şefkatinden ağladı. Onu kucaklayıp bağrına bastı.

Ayaklarının altını eliyle sıvazladı ve iyileşmesi için Allah’a dua etti. Bundan sonraHz. Ali’nin hiçbir ıztırabı kalmadı.”(2)

Duaların müstecap olması:

“İsmail Ketboğa ; ” İmam Hatiplik İmtihanında Yardım Etti.

Bizim dedemiz ve ninemiz Kur’an okuyor. Ben de zamanında zamanın da imtihandaydım.1962 ya da 1963 yıllarında hariçten İmam-Hatiplik imtihanına bir iki kez gittiğim halde kazanamadım.Maddi imkanlarımda yoktu.(Şimdi tabii elhamdülillah imkanlarımız çok) Yalvardım Allah’a. Sabahleyin imtihana

gideceğim, o gece yine rüyamda şeyh Hayat el Harrani (ks) bana dedi ki; “Veled! Bu kağıt senin olsun. (İçinde hiçbir yazı yok)” Sabahleyin imtihana gittim. İmtihanda bülbül gibi öttüm. İmtihanı kazandım.”(3)

Kişinin zihninde dua etme isteği uyandığında, kişide aynı zamanda bir umut da belirmiş demektir. Böylece kişi dua ederken de, ettikten sonra da tam bir güven içinde olduğunu hisseder.

Dindarlık düzeyleri yüksek olanların yani kendilerinin Dindarlık Düzeylerinin İyi olarak algılayanların Şükür, Af ve Pozitif Değişme, Duada Devamlılık ve Talep Etmek, boyutlarında en yüksek ortalamalara ulaştıkları; buna karşılık dindarlık algıları düşük olanların yani kendilerini Dindarlık düzeylerinin Zayıf olarak algılayanların bu dört boyuttan en düşükortalamalar aldıkları görülmektedir. Bu dört boyuttaki farklar da genel olarak bu gruplar arasında ortaya çıkmaktadır.(4)

Dinsizin olmaz, iyi bil, kimseye vefâsi:

Kur’âna uymayanın, kabul olmaz duası:

Mehmet Âkif ERSOY

Dualarımızın kabulü dileğiyle….

Dipnotlar:

(1) Bkz. İbn-i Hisâm, II, 111; İbn-i Sa‘d, III, 22, Muhibbul-Taberî, Rıyâdu’n-nadra, II, 211; İbn-i Kesîr, Bidâye,III, 197; İbn-i Esîr, Üsdü’l-ğâbe, IV, 96; Halebî, II, 233.Sh  9

(2)Bkz. İbn-i Hisâm, II, 111; İbn-i Sa‘d, III, 22, Muhibbul-Taberî, Rıyâdu’n-nadra, II, 211; İbn-i Kesîr, Bidâye,III, 197; İbn-i Esîr, Üsdü’l-ğâbe, IV, 96; Halebî, II, 233. Sh22-30

(3) Hayat el Harrani İsmail Şerifoğlu şık Yy.2005 sh40

(4)Dua ve Hayat Memnuniyeti Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma (Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Öğrencileri Örneği) Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 25 (2016/2) FeimGashi