Dünden Bugüne Kadın
07 Haziran 2023, Çarşamba 00:01Kadın..Baştacı. Dünyamızı güzelleştiren varlık. Yaşamımıza değer katanlar.Hemcinslerimden önde tutarım karşı cinsi. Onlara lâyık oldukları şekilde davranmayı bilmeyen hele hele el kaldıran , kıyan hemcinslerimden haberlerde “erkek” diye söz edilmiyor mu çıldırırım. Biyolojik erkek olmak erkek gibi erkek olmaya yetmez ki. Hayvanların erkeğinde bile dişiye kur, romantizm var bir yerde. Galiba en vahşi varlık insan; insanoğlunun da erkeği.
Türk kadını tarihte siyaset ve sosyal yaşamda hep aktif olmuş. Şaman anlatılarında kadın “gizli bilgilere sahip varlık”. Kültigin Abidesi “Tanrının Türk Milleti yok olmasın diye yarattığı kişiler arasında Kağanın eşi İlbilge Hatun’un adı yer almakta” Tarihte ilk kadın hükümdar olarak Pers kralıma boyun eğmeyen cesur Türk kadın hükümdar Tomris Han’dan söz edilir. Dede Korkut kitabelerinde Ana Ata’dan söz edilir. Manas Destanı’nda kadın sözcüğü evren koruyucusu olarak geçer. Göktürk Devleti’nde emirnameler kağan ve karısının ortak imzasıyla yayınlanmış. Selçuklu’larda Hatun Divanı var. Kutluk Türk Devleti’nde Türkan Hatun dünyanın Devlet Başkanlığı yapan ilk kadınlarından. Osmanlı’da haremle birlikte kadınlar biraz geri planda, sadece din eğitimi ön planda. Atatürk “kadınlar erkeklerden daha aydın, daha çok feyizli, daha çok bilgili olmaya mecburdur” demiş. “Dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmede Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez” gene Atatürk’ün sözü. Türk kadını dünyanın ilklerinden seçme ve seçilme hakkını elde etmekte; yıl 1934. Nene Hatun “evladım anasız yaşayabilir ama vatansız yaşayamaz” diyerek cepheye 3 aylık evladını bırakıp koşmuş, Rus işgaline direnişin sembolü olmuş. Kadın güçlü, kadın cesur, kadın ayaklarından çekilmese toplumun daha önünde. Ahh erkek milleti, kadınların önüne set olmakta çok mahir. Gün gelmiş, siyaset kılık kıyafetinden ötürü sakıncalı bulmuş; okumasına,çalışmasına engeller çıkarmış; birinciler diplomalarını alamamış; evladını yetiştiren anne kılık kıyafeti nedeniyle oğlunun askerlik yeminini tel örgüler ardından tartaklanarak izleyebilmiş. 28 Mayıs 1999 Ecevit Başbakanlığı ile kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümet programında “kadınların özel yaşamlarında giyim kuşamlarına bir karışma söz konusu değildir ancak kamu kurumlarında türbanın Cumhuriyetin temel niteliklerini hedef alan siyasal simgeye dönüştürülmesine karşı önlemler sürdürülecektir” maddesi yer almış. Güm gelmiş, erkekler parti yönetimlerine kadın kotalarından alınmış, gün gelmiş en medeni, en centilmen görünen en sanatçıyım diyenler siyasi linçe katılıp “sifon çekin” bile demiş bir kadın siyasetçimize. Tarihimiz zoru başarıp tarihe geçen ve ilkleri yaşatan kadınlarımızla dolu. Remziye Hisar Sorbonne mezunu ilk Türk kadın; kimyacı. Safiye Ali eğitimini Almanya’da alan ilk Türk kadın doktor. Süreyya Ağaoğlu ilk kadın avukat. Sabiha Bengütaş ilk kadın heykeltıraş. Leman Bozkurt Altınçekiç ilk kadın jet pilotu. Ferih Sanerk ilk kadın emniyet müdürü ki kaymakamlık talebi de kazandığı emniyet müdürlüğü hakkı da cinsiyeti nedeniyle engellenmiş, hakkını yargıda alabilmiş. Semiha Berksoy ilk kadın opera sanatçısı. Semiha Es ilk kadın savaş muhabiri ve fotoğrafçı. İclal Esin ilk kadın ekonomi doktoru, İşbankası Nişantaşı Şube müdürü olarak ilk kadın banka müdürü. Bedriye Tahir Gökmen 1933 Vecihi Hürkuş uçuş okulu mezunu , okul kapatılınca belgesini alamaz, direnir, memuriyetten de olur. Afife Jale Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu. Lale Aytaman ilk kadın vali. Türkan Akyol 1971 Nihat Erim ara hükümetinin Sağlık Sosyal Yardım Bakanı, ilk kadın bakan. Filiz Dinçmen ilk kadın büyükelçi. Jale İnan ilk kadın arkeolog. Tansu Çiller ilk kadın başbakan. Esma Deniz ilk kadın hemşire. Firuzan İkincioğulları ilk kadın Danıştay Başkanı. Gönül Bingöl ilk kadın başhekim. Lale Orta ilk kadın futbol üst düzey hakemi. Seniha Sami ilk kadın müzeci. Azize hanım ilk kadın rallici. Neriman Neftci ilk kadın TBMM Başkan vekili. Tülin Tepedeldiren ilk kadın komando. Esra Özatay ilk kadın filo komutanı. Safet Rıza Alpar ilk kadın rektör. Kadınlar her yerde, her makamda. Daha niceleri toplumun içinde, erkeğin yanı başında, ülkeme katkı sağlamada önder. Listeyi uzatmak mümkün.Türk kadını onurlu, gururlu. Hanımefendi sözcüğü ne kadar da yakışır. Bayan sözcüğü yasaklanmalı bence, erkekler de bayar, bu ayrım niye? Herkes kendi onur ve gururundan sorumlu, kimse topluma mal edilemez yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla, yaşadıklarıyla. Kadın güldür sevmesini bilene demişler ya.
Yazımın son kısmı için hoşgörü diliyorum, benim için de yazması zor satırlar. Orta parmak işareti..İngiltere ve Fransa arasındaki 100 yıl savaşlarında (1337-1453) İngiliz okçular güç almak için orta parmaklarını kullanıyor. Orta parmağı gösteriyor düşman askerlerine, seni öldüreceğim demek istiyor. Esir İngiliz askerlerin orta parmağı kesiliyormuş ya, mesaj esir olmadım, bak orta parmağım yerinde. Boş konuşma anlamı da olmakla beraber, tüm dünyada maalesef argo anlamı da var. Montreal mahkemesi bir kararında “orta parmak gösterme medeni değil, kibar değil, centilmence değil ama tanrı vergisi hak, cezalandırılmamalı” demiş ve argo olduğunu kabul etmiş bir yerde. Kadın zarafet sembolü . Başka illerde de var mı bilmiyorum ama Ankara’da özellikle bir bölgede ki sosyokültürel ve sosyoekonomik ölçütün yüksek olduğu bölgedir, yeni moda giderek artan şekilde kadınların orta parmak göstermeleri. Bir şey yapmanız, demeniz gerekmiyor, hatalı araç sürüşlerinde, sinyalizasyona uymamalarında korna çalmanız veya ne yapıyorsun anlamında el açmanız bile yetiyor bu harekete. O kadar yaygınlaştı ki, ebeveynlerinden öğrendiklerini zannetmiyorum, ehliyet kursları da eğitim programına almamıştır bu hareketi, artık sanal alemden mi arkadaşlardan mı bilmiyorum ama bir hanımefendiye yakıştıramıyorum, kendilerine nasıl yakıştırdıklarını da anlamıyorum. Son kelimem için tüm hanımefendilerden özür “edep”, vallahi edep.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ahmet oztemel
08-06-2023 15:50Tesekkur ederim eleştiriniz icin
Bülent Kalaycı
07-06-2023 08:42Yazınız başından sonuna kadar çok güzel. Elbette toplumlar yaşadıkları dönemin aynasıdır. Toplumdaki insan yapısı günün getirdiği olumsuzlukları hem erkekte hemde kadında bozukluk yaratmıştır. Genede bizim toplumumuz özelliklerini yitirmiştir. Dul kadınları sahiplendirecegiz diyen zihniyet kadını sadece çocuk doğuran meta olarak görmekte onu dört duvar arasına hapsetmek istemektedir.