“DUYARLI FAKİR YOK ZENGİNİN UMRUNDA DEĞİL”

Hafta sonunu tatil yaparak geçirme şansına sahip okurlarımıza böylesine güzel havalarda sevdikleri ile bu günlerin tadını doyasıya çıkarmalarını tavsiye ediyorum.

Ne olur eğer bizler gibi çalışmak zorunda değilseniz.

En önemlisi de öyle paraya pula ihtiyacınız yoksa ne yapın yapın sevdiklerinizle bu güzel günlerin tardını doyasıya çıkartın.

Bu yaşıma kadar ekmeğini gazetecilikten elde etmiş birisi olarak ekranlarda haberleri izlerken gazetelerde haberleri yorumlar okurken büyük OYUN a ben isyan ederken. sizler ne yapıyorsunuz?

inanın sizleri düşünmek dahi istemiyorum.

Gazeteye gelip bilgisayarın başına geçip yazıya böyle başlamamın sebebi daha evden çıkmadan izlediğim okuduğum haberler ve siz değerli dostlarımızdan gelen bilgilerin karmaşıklığı idi.

Öyle ahım şahım bir matematikçi değilim.

Ama Üniversiteden hele hele bizim zamanımızda üniversiteden mezun olmak da öyle her babayiğidin harcı olmadığı yıllar idi.

Selçuk üniversitesinden tapu gibi diplomamı almıştım.

Diplomamın altında kulakları çınlasın dev gibi rektör Prof. Dr. Halil Cin Beyin de imzası vardı.  

Yani zor sayılabilecek matematik sorularına çözerim çözerim ama okuduklarım ile dinlediklerim ile yaşadıklarımızın arasında ki üç bilinmeyenli denklemi artık çözemiyorum.

…………..

Sabah 7 de haberleri izliyorum.

Gece haberlerinin aynısı.

(Kimse kusura bakmasın öyle malum A Haber, ATV, TRT, Ulusal Kanal, gibi kanalları falan hiç izlemem. CNN, NTV Haber Türk gibi haber kanallarını izlerim.

Onlar bile gece haberlerini sabah bülteni diye veriyorlar artık)

Neyse benim dikkatimi çeken ve bu ülkede yaşayan insanlarız şaşırtan haberler arasında en dikkat çekici olanları

“Avrupa’da mum alarmı”

Avrupa kışın elektriksiz kalacak. Onlar da mum yakarak görecekler.

………………

“Avrupa halkını uyardı;

“Odun stoku yapın”

Gaz filan olmayacağı için mesela Almanya sanayisi odunla çalışacak

………………

Bu haberlerin hemen yanı başında da

“Bakan Dönmez'den doğalgaz açıklaması:

Depolar kışa hazır

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, doğalgaz tüketiminin artacağı kış mevsimi öncesinde yaklaşık 6 milyar metreküplük gazın depolandığını açıkladı.

Karadeniz gazı da kışın evlerde iş yerlerinde olacak”

………………

Bu haberleri izledikçe kahvaltıda iştahım artıyordu.

Yedikçe yiyordum.

Kendimi kaybetmiş olacağım ki bir ara hatunun ikazın ile kendime geldim

Oh beee gevur donacak.

Karanlıkta kalacaklar.

Bizde cayır cayır doğalgazı sobaları yakıp yatacağız.

Helal be.

Olay bu işte.

……………….

Bu konuya niye girdim biliyor musunuz?

Gençliğinde Milli görüşçü, ben tanıdığım zaman ANAP’ lı, bugün de AK Partili olan bir büyüğümde önceki gün bizimle sohbet ederken aynı şeyleri söylüyordu.

Devletin üst düzeyinden emekli olan bu bürokrat abimde kışın Karadeniz doğalgazının kullanılacağını söyleyerek

“Bakalım bu faturalardan hayat pahalılığından o zaman da şikayet edebilecek misin?” diyordu.

Tüm bunları tersine çevirelim.

Diyelim ki Karadeniz gazı Akdeniz gazı evlerimize iş yerlerimize sanayiye ulaştı.

Bunu istemeyenin gözü çıksın.

Buna rağmen doğalgaz faturalarımız bırakın zamlanmayı düşmedi.

O zaman birbirimizin yüzüne bakarken ne diyeceğiz?

Çok basit;

“Dünya savaşta.

Amerika’da bu Rusya’da böyle zaten.”

………………

Bir tek Allah’ın kulu çıkıp da “bizim çapsızların marifeti. Elimize yüzümüze bulaştırdık” diyebilecek mi?

………..

Tabi ki diyemeyecek.

DE-ME-YE-CEK…

Olan yine size bizi olacak.

Ve tiyatro oyunun da yeniden hep mir ağızdan PERDE diyeceğiz.

NEYSE EKMEK ZAMMINI

NİYE Mİ YAZAMIYORUZ?

Bizleri takip eden sizlerden gerçekten çok güzel yürekli insanlarsınız.

Sizler bizi gözünüzde büyütüyorsunuz.

Sanıyorsunuz ki bizim uçan kuştan haberimiz var.

Neyse meslektaşlarımızı bir kenara bırakalım kendi adıma söyleyeyim;

“Vallahi benim bilgim kültürüm anlaşım sizlerin yarısı kadar bile yok.

Ah keşke olsaydı. Olabilseydi.”

………..

Dün bir iş ardamı abimiz yazıyordu

“Uğur abi bir simit 5 TL olmuş,

Bugün üç tane simit yapan yere uğradım 5 tl.

Niye bunları yazmıyorsun?”

……………

Vallahi bilmiyordum ki yazayım.

Ben simidi her halde en son geçtiğimiz hafta almıştım. 4 TL idi. Belki de 10 gün önce.    

Sonra abimiz yazmaya devam etti.

“Abi İstanbul'da ekmeğe % 50 zam yapıldı halk ekmek 3 TL oldu diye her gün haberler var.

Ankara’da simit 5 TL oldu diye haber var

Konya da zaten biz belediye ekmeğini zaten 3.50 TL ye alıyoruz.

Şimdi simit te 5 TL olmuş.

Bu nasıl iş?

Ama bu duyarlılıkla olan fakir de yok.

Zenginin umurunda değil zaten.

O zaman şunu unutma abi.

Zengine hiçbir şey olmaz.

Madem fakir de halinden memnun.

O zaman siz de yazmayın.

Bu düzen böyle gitsin.”

………………

Ahaaaa….

Al bir kaya nerene dayarsan daya.

Kayayı dayasak da dayamasak da iş adamı abimiz doğru mu yazıyor?

Doğru,

Eeeee o zaman.

Bende yazıyorum.

Simi de sessiz zam.

SİMİT 5 TL…

Simit pahalı diyen varsa gitsin pastaneye yaş pasta yesin.

DİYANET BÖYLE FETVALAR

VERMESE DAHA İYİ DEĞİL Mİ?

Millet olarak ikiye bölünmenin tavanındayız.

Kutuplaşmanın babasını yaşıyoruz.

Ve millet olarak tamda böyle karpuz gibi ikiye bölünmüşlük içerisinde iken takip etmediğim bir açıklama olmuş.     

Diyanetten gelmiş.

Bu konuda öyle bir tepki var ki tarif edemem.

Bizim yıpratmamız gereken sahip çıkmamız gereken kurumlardan birisi de Diyanettir.

Zaten üzerine yorum yapmak istemediğimiz kaç kurum kaldı şunun şurasında.

Ama inanın bana gelen yorumlardan birisi bir bürokratın yorumu ise şöyleydi.;

“Diyanet işleri başkanlığı emekli maaş promosyonu için caiz değildir demiş.

Kamudan 3-5 maaş almanın, huzur hakkı almanın çift maaş almanın da haram olduğunu, caiz olmadığını söyleseler, hırsızlığın, siyasette dini kullanmanın, yine siyasette şirkin haram olduğunu vb..”

…………………

Bu konular sıkıntılı konular.

Sorumluluğumuz gereği sadece bir yorumu sizlerle paylaştık.

…………….

İyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Şamana “Zehir nedir?” diye sormuşlar, “İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir” demiş: “Güç, yiyecek, ego, hırs, kıskançlık, korku, öfke, kendini beğenmişlik, hatta iyi niyet...”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Kavşaklarda polis otosunu görünce alelacele emniyet kemerine sarılmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.