EFSANE POLİS MÜDÜRÜ NEVŞEHİR’DE

Bugün yine şehir ile ilgili notlarımız ile sizlerle konuları paylaşmaya ve yetkililere iletmeye devam edeceğiz.

Önce bir gün önceden Ankara’dan duyduğum güzel bir haberi sizlerle paylaşarak yazımıza başlayalım.

FETÖ’NÜN KABUSU MÜDÜR NEVŞEHİR’DE

Son olarak İçişleri Bakanlığı İstihbarat Değerlendirme Analiz ve Koordinasyon Merkezi Başkanlığı görevini sürdüren Konya Polisinin ve Emniyet Teşkilatının efsane müdürlerinden Ali Loğoğlu Nevşehir Emniyet Müdürü oldu

17-25 Aralık FETÖ kumpası sonrasında Konya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevini üstlenen Ali Loğoğlu Müdür, şubeyi yeniden yapılandırarak ekibiyle birlikte örgütün en ince ayrıntılarını ortaya çıkartmıştı.

Yine Ali Müdür FETÖ’nün mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmayı yürüterek örgütün Türkiye ve yurt dışı yapılanmasının şemasını çıkarmıştı.

58 operasyonda, örgütün sivil yapılanması içerisinde faaliyet gösteren bin 694 kişinin, örgütün mahrem yapılanmasında ’abilik’ görevi yapan bin 997 ’mahrem sorumlunun’ ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde gizlenen 3 bin 71 muvazzaf askerin deşifre edilip yakalanmasını sağlayan Efsane Müdür Ali Loğoğlu, yine o tarihlerde Konya sınırlarını aşan örgüt operasyonları ile FETÖ’nün kabusu haline geldi.

Ali Beyin yeni görevinde de atandığı şehre bölgesine ve ülkenin can ve mal güvenliği için her türlü üstün gayreti göstereceğine yürekten inanıyoruz.

Kendisine ve ailesine yeni görevinde de üstün başarılar, sağlıklı mutlu huzurlu çalışmalar diliyoruz.

Allah mahcup etmesin diyoruz.

GERİ DÖNÜŞÜM KUTULARI BÖYLE Mİ YAĞMALANIYOR

Şehir sevdalısı ülke sevdalısı bir dostumuz Meram Yeni Yolda çektiği bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşmış.

Videonun altına da şöyle demiş;

“Çöpe atılan ve çöpten toplanan geri dönüşüme konu olan atıklar için sözün bittiği yerdeysek.

Geri dönüşüm için konulan konteynerlerdeki geri dönüşebilir atıklara dahi sahip olunamıyorsa her işimizde olduğu gibi bu da yarım yamalak yapılıyorsa…

Demiş…

…………

Vallahi aynı görüntülerin benzerinin Nalçacı caddesi bölgesinde Salı Pazarının orada da bu şekilde yağmalanmasının fotoğraflarını daha öncede paylaşmıştık.

Belki o gün için tesadüf ya da aykırı bir olaymış gibi görünen hadise artık rutin bir çalışma olmuş ve yasallaşmış demektir.

Bu tür hareketler insanlarımızın gerçekten güvenlerini sarsıyor.

Bunu da açıkça ifade etmek zorundayız.

HIZLI TREN DEMİŞKEN

YA HİZMET KONUSU

Sayın Bakanın “Hızlı tren toplu taşıma değildir” sözü ile yine gündem hızlı trene dönmüş iken bir konuyu buradan hatırlatmak istiyorum.

Bakanın da doğru söylediğini sözlerime ekleyerek.

İki üç gün önce İstanbul’dan Konya’ya gelen bir iş adamımız ile dertleşirken şöyle diyordu;

“Uğur abi iftar vaktinden sonra da hızlı trende lokanta kısmı hizmet vermiyor.

Lokanta şöyle hizmet veriyor.

Burada görevli arkadaşlar var.

Ama sadece bisküvi meyve suyu gibi ürünler satılıyor.

Bunlar zaten daha önceden olduğu gibi görevliler vagonlar içerisinde küçük servis araçları ile yapabilirler.

Kafeterya kısmında sadece bunlar satılacaksa burayı açmış olmuş gibi açmanın ne anlamı var ki?” diye soruyordu. 

Türkiye’nin en başta Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında yeni pandemi kararlarını da alması ile YHT’nin ve DDY bu konuları yeniden bir ele alması gerekir diye düşünüyoruz.

TURİZMCİLER İLE BİRLİKTE

ÜLKE İNSANI ÜZGÜN

80 milyonun büyük bir kesimi abartmasam 60 milyonu üzgün.

Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızdan bekledikleri 8 günlük bayram tatili müjdesi çıkmadı.

Üzgün kesimin başında da turizmciler geliyor.

Kimi dinlesem kimi okusam turizm sektörü çalışanlarının morali bozuk.

Onlarla birlikte başta memurlar resmi kurumlarda çalışan işçilerimizde üzgün.

8 gün tatil olsaydı ne güzel olurdu değil mi?

Yan gel yat.

Ne rahat lüks hayat.

Yine turizmcilerin açıklamalarından öğreniyoruz ki sahil şeridinde geceliği tam 158 bin TL olan daireler bile satılmış bitmiş.

Şimdi ilk başta bana kızsanız da bunları okudukça beni daha iyi anlıyorsunuz sanırım.

Bu şehirde bir tahinli pide 43 TL ye satılıyorsa,

Bir soda kafede 18 TL ise ve bu kafelerde gece yarılarına kadar boş masalar bulunmuyorsa bu ülke insanında daha çok para var demektir.

Bizde yok ama demek ki bu millette gerçekten para varmış.

PAZAR GÜNKÜ DOLMUŞ OLAYINI UNUTMUŞUM

Pazar günü resmi bir kurumda çalışan çok sevdiğim bir dostumun anlattıklarını yazılmak üzere not almıştım.

Unutmuşum.

Dün kendisinden de özür diledim.

Ve bu istisnai durumu genele yaymadan sadece yöneticilerin bu tür üzücü olayların bir daha yaşanmaması için uyarmaları konusunda dile getireceğiz.

Pazar günü saat 14 sularında Eski Garajdan kalkan Cumhuriyet minibüsünde yaşanmış olay.

Minibüse 2 küçük çocuğuyla binen kadına her iki çocuğunun yaşı 7 den küçük olmasına rağmen 2 kişilik minibüs ücreti istenmiş.

Kadın çocuklarım 7 yaşından küçük dese de şo2ör arkadaş ikisinin yaşının toplamı 7 den büyük demiş.

Kadın bu durum üzerine bindiği minibüsten inmek zorunda kalmış.

………..

Bunun uç bir örnek olduğunu biliyorum.

Zaman zaman bizim de şahit olduğumuz durumlarda şoför arkadaşlara da hak vermemek mümkün değil.

Üç çocuğu ile dolmuşa binen ve ikisini de yan koltuğa oturtup yer kaplayan kadınlarımız tek kişilik ücretle işi idare ettiklerini sanıyorlar.

Bu işler karşılıklı anlayış ile çözülür.

Tabii ki önce vicdan ve kul hakkını da gözeterek.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanları silahlar öldürmez yine insanlar öldürür

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Alt ve orta grup insanlarımızın bayram alış verişi yapmaya çalıştıkları bölgelerde dilenen insan sayısına küçük bir resmi dokunuş yapabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.