Eğitim-Öğretim (2)
27 Eylül 2018, Perşembe 08:23Allah’a hamd, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salât ederim.
Eğitim konusu gazete köşelerinde yeterince enine boyuna ele alınıp neticeye varılacak kadar kolay mesele değildir. Ancak bir nebze katkıda bulunabilme düşüncesi ile kaleme alınmıştır.
İslamiyet eğitim ve öğretime çok büyük değer vermiştir. Bunu anlamak pek de zor bir şey değildir. İslamiyetin daha ilk nazil olan ayeti "oku" emrini vermiştir. İlimle ilgili birçok ayet-i kerime ve hadis-i şerif bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Bundan başka, Bedir savaşında esir alınanların öldürülmeyip, her esirin10 çocuğa okuma - yazma öğretmek şartıyla serbest bırakılması, bilenlerle bilmeyenlerin eşit olamayacağı gerçeğinin vurgulanması, ilmin “müslümanın yitiği” olduğu ve onu “nerede bulursa alması gerektiği”nin belirtilmesi, “alimlerin Peygamber varisi” sayılması, “şehit kanı ile alim mürekkebinin eşit” tutularak, alime şehid kadar değer verilmesi, “ilim yapmanın nafile ibadetten daha sevab”lı olduğunun ifade edilmesi, dünyanın ilk yatılı okulu olan “SUFFA”'nın İslamla kurulması, Miladi 1700 başlarına kadar her türlü ilimde müslümanların dünya'ya öncülük etmesi vb. Bütün bunlar İslam'ın okuma-yazma ve eğitim-öğretime verdiği değeri apaçık ortaya koymaktadır. K. Kerimde: "Deki Rabbim, benim ilmimi artır."(1)
Eğitimin Tarifi :
Eğitim, ferdin var olan kabiliyet ve becerilerini geliştirerek, kişinin kendine yeterli hâle gelmesini sağlamaktır. Yani, kişideki beden ve ruh gelişimini sağlamak suretiyle, ferdin değişik kişi ve çevreye karşı denge kurarak yaşama gücü kazandırmaktır. Kısaca teorik bilgilerin pratiğe dönüştürülmesi de denilebilir.
Öğretimin Tarifi :
Öğretim, kişiye bilgi vermek, teorik olarak yeni bilgiler kazandırmaktır. Kısaca, kişinin bir konu ya da konular hakkında kültür ve bilgisini artırmaktır.
Eğitim ve Öğretim ilişkisi:
Ferde ya da gruba sadece teorik bilgi kazandırmak anlamına gelen öğretim ile, bu bilgilerin uygulanır hale getirilmesi, pratiğe dökülmesi demek olan eğitimin birbirleri ile olan ilişkisi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Eğitimsiz öğretim, öğretimsiz eğitim hemen birçok konu için imkansızdır. Bu iki önemli unsur birbirini tamamlar, etle kemik gibidirler. Bir futbol oyununu düşünün, pratiğe dökülmeden gerekli verim sağlanamaz. Bir namaz ibadeti de aynen böyledir. Bu iki misalden de eğitim ve öğretim ilişkisi anlaşılmaktadır.
Birincisi: İnanç eğitim ve öğretimidir. Bir kısım kaynaklar bu dönem eğitim ve öğretimin, Kur'an-ı Kerim'i okumak, ezberlemek, öğretmek, öğrenmek şeklinde sınırlı göstermişlerdir. Aslında durum bundan farklıdır. Bu dönemde inanç konuları olarak, Allah korkusu, Allah'a şirk koşmamak, Allah'tan başka hiçbir varlığa tapmamak şeklindeki duyguların kalplere yerleştirilmesi en başta gelmektedir.(2) Bundan başka, gayba (görünmeyene) inanmak, ahirete, meleklere, peygamberlere, cennet ve cehenneme ,öldükten sonra dirilmeye inanmak gibi konulardır.
İkincisi: İbadet konularıdır. Bunların en başında da namaz gelmektedir. Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) Cebrail'(as)den öğrendiği gibi, yeni müslüman olanlara namazı öğretiyordu. Onlar da aile fertlerine ve başkalarına öğretiyorlardı. İbadetle ilgili konular büyük bir titizlikle ve sade haliyle yaşanmaya çalışılmıştır.(3)
İbadethane olarak da, Mekke'nin dar sokakları, Kabe civarı, müslümanların evleri, vadiler; su başları vb. gibi yerlerdi. Peygambere gelen dini akideler de esas olarak bir ibadetgahı zaruri kılmamaktaydı. Peygambere göre (o zaman için tabi) bütün dünya mesciddi. (4) Oruç ve diğer ibadetlerse HANİF dini esaslarına göre devam ediyordu. Çünkü daha bu dönemde İslamiyet'in ibadet konuları tamamlanmamıştı.
Üçüncüsü ise: Birtakım haram-helal hükümleri, dünya işleri ve ahlâkî eğitim-öğretim konularıdır. Irk, renk ayrımı, kız çocukları diri diri toprağa gömme gibi cahiliyye adetleri ve kötülükleri yasak edilmiştir. Müslümanın sabırlı, metanetli, çalışkan, dürüst ve ahlaklı olması belirtiliyordu. Özellikle de ahlak eğitimine dikkat ediliyordu. Bunun için de inanç ve ibadetlere büyük önem veriliyordu. Akabe biatlarının kapsadığı hükümler ahlaki eğitim açısından bazı önemli ölçüler getirmiştir. Burada Medinelilerden ve bu meyanda bütün müslümanlardan, zulüm etmemek, hırsızlıktan, zinadan, her türlü haramdan, yalandan ve iftiradan kaçınmak gibi çok önemli eğitici fedakarlıklar istenmiştir. Bunu aralarında yaymaları da bizzat Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından istenmiştir. “(5)
2018-2019 Eğitim-Öğretim yılının; Öğrenci-Öğretmen, Veli, Milletimiz için başarılı bir yıl olması dileklerimle…
Dipnotlar:
1-K. Kerim Ta'ha suresi ayet 114
2-Algül, a.g.e., c. n, s. 180.
3-Algül, a.g.e_, c. U s. 187; İbnili Esir, el Kamil fi-Tarih, c. n, s. 51; Hamidullah, a.g.e., c. II, s. 79
4-İslam Ansiklopedisi, Mescid maddesi, c. VIII, 'S. 2.
5-İslam Tarihinde Mekke Dönemi Eğitim ve Öğretimi Bilal DOGAN DİDergi 1989 cilt25 sayı2
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.