EKONOMİDE ETİKETLER İYİ GÖRÜNMÜYOR

Rusya’nın “özel askeri operasyon” dediği, Dünya’nın “Rusya’nın işgali” dediği savaş(!) havasına bizde girdik.

Nasıl mı girdik?

Konuşarak. Hepimiz birer savaş uzmanı (!) olmuş olarak kendi dünya görüşümüze göre yorumlar yaparak havaya girmiş durumdayız.

Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.

Bize böyle kendi işimizin gücümüzün dışında oynayacağımız oyuncağı yeter ki bulalım.

Kendi geleceğimizi bir kenara bırakır yeni oyuncağımızı buluncaya kadar mevcutla oynar dururuz.

……………

Cuma günü gece yarısı yeni yakıt zammı ve zam öncesi petrol istasyonlarından 70 li yılları hatırlatan uzun kuyruklar inanın çok can sıkıcı idi.

Haaa daha ikindi saatlerinde görüp de çekmediğim fotoğraf ve video görüntüleri siz dostlarımızdan bize gelmeye başladı.

Hele hele hava karardıktan sonraki benzin kuyrukları çok can sıkıcı idi.

Cumartesi ve Pazar günü de garip işçilerden zengin varlıklı insanlarımıza kadar herkes bir deponun maliyetini, zamdan önceki ve sonra ki fiyatı konuşuyordu.

Bu hesaplardan aklımın erdiği kadarı ile 45 dakika ile bir saat arasında beklenen ve alınan benzin sonrası depo fiyatına göre 60 TL ile 90 TL lik fark oluyormuş.

Yani fakiri zengini, garibanı iş adamı o kuyrukta o çileyi çekiyor yaaa en fazla 90 TL bir depoluk kar etmiş oluyormuş.

Eeeee adamın altında 4 çeker süper bir jeep var. 90 TL nin lafı mı olur?

Eşi ile 45 dakika bekliyor ve bir seferlik 90 TL cebinde kalmış oluyor.   

Para işini anladıktan sonra iş adamının hayata bakışını ve yaşam mantığını çözmeye çalışıyordum.

Şu an itibari ile çözdüm mü? Anlayabildim mi?

Yok vallahi ben bile bu şu halimle ne o kuyruğa girerim ne de konuşurum.

Bestesinin Neşat Ertaş’a ait olduğunu sandığım “Kendim ettim kendim buldum., gül gibi sararıp soldum” diye mırıldanırım daha iyi.

Yine cumartesi günü şu Türkiye’nin her yerinde her sokağında en ucuz zincir market diye gösterilen, dahası kadınlarımızın sabahın köründe kapılar açılmadan kapısında kuyruklar oluşturduğu markette bir kolu yumurta 41.73 TL idi. Yani 42 TL.

Eeeee Cumhurbaşkanımızın talimatı ile Devlet markete girmeden de yumurtanın kolisi 46 TL idi.

Şimdi bizi mutlu edecek indirim bu mu olmuş oluyor?

“Kendim ettim kendim buldum. Gül gibi sararıp soldum”

………………

BİZİM ÇOK AKILLI

SİYASİLERİMİZ VAR AMA

Sayın Bakan Murat Kurum’un çok stratejik bir manevrası ile Türkiye’de ilki şehrimizde yapılan İklim şurasının yankıları sadece bilim dünyamızda devam ediyor. Şuranın diğer yankıları sosyal medyada daha da üzücüsü magazinsel olarak geldi geçti ve bitti. Dahası unutuldu bile.  

Ama bunları unutmayan ve tarihe küçük küçük not düşen bilim adamlarımız, farklı kendine özgü bir siyasi duruşu olan siyasetçilerimiz de varmış.

Bizimde bu konuda güçlü bir alt yapımımız yok ama. Bizi hep ADAM YERİNE KOYAN GÜÇLÜ SAMİMİ DOSTLARIMIZ VAR.

Bu dostlarımızdan birisi bir dönem Üniversite rektörü olan, daha sonra vekil olan ama bugün hiçbir yerde göremediğimiz içine kapanan bir değerli ismimiz var. PROF. DR. MEHMET BABAOĞLU…

Mehmet hoca rektör olmadan önce o gün için KTO Başkanı olan Sayın Hüseyin Üzülmez beni çağırdı şuradan buradan dedikten sonra “Yeni bir rektör atanacak. Onu iyi tanı ve ona sahip çık” dedi.  

İşte o rektör Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu hoca idi.

Allah için biz kimiz ki rektör hocaya sahip çıkalım? Sadece kendi çapımızda basın dünyasında Mehmet hocanın her dediğini aldık kabul ettik.

Bakın Cumartesi günü bir büyüğümüzün uyarması ile bu konuda Mehmet hocanın 19 yıl öncesinden bu güne İKLİM ŞURASI’nın özünü oluşturacak attığı twitlere ulaşmaya çalıştım.

Bakın benim bulabildiklerimi ciddi ciddi okur musunuz?  

2013- “Dünya 2013 iklim davranış beklentisi: Sıcaklık, kuraklık, fırtınalarda artış, buzul erimesinin hızlanması, yaz mevsiminin daha uzun sürmesi.

2016-“Dünya iklim değişikliği, çevre gibi konularda sadece fen bilimcilerin değil artık sosyal bilimcilerin de devreye girmesi gereğini tartışıyor”

2017-“Döngüsel de olsa dünya bir iklim krizine girdiğinde, krizin süresine göre, enerji ve gıda rezervleri olan ülkeler daha rahat olacaktır.

Doğal gazda olduğu gibi Tuz Gölü altına ve/veya başka uygun yerlere stratejik gıda rezervleri planlamasına da başlamalıyız.

2017-“ Değişken iklim şartları düşünüldüğünde Tuz Gölü altına stratejik rezerv niteliğinde tahıl depoları da yaparız İnş.”

2018-“Çocukken kış için bizim evin ana stratejik rezerv hazırlığı salça, turşu vb. değil, en az bir çuval un, bir çuval bulgur, bir büyük teneke sıvı yağdı.”

2018-“Tartışılan iklim senaryolarından hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin, dünyanın tarımda bir stratejik hazırlık dönemine girmesini gerektiriyor.

Stratejik gıda rezervleri için, başta buğday olmak üzere ürün ve rezerv alanlarının bir an önce belirlenip oluşturulması gerekiyor.”

……………..

Vay aslan Mehmet hocam vay…

Bu kadar güzel tarihi örneklemelerin sonunda Konya’ya has kötü bir cümle edeyim noktalayalım.

19 yıl önce bugünkü gerçeğe dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Hoca da Şuraya çağrılmayan insanlarımızdanmış.

Hadi o gün yazmıştım yaaa.

Eski Türkiye, Yeni Türkiye… amenna ve saddakna.

10 yıl öncesi de mi eski Türkiye?

…………….

Bu konuyu önümüzdeki günlerde işlemeye devam edeceğim inşallah.

UĞUR BAŞKAN BARCELONA’DAN DÖNÜYOR

Dünya Belediyeler Birliği ya da Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı Başkanı Uğur İbrahim Altay bugün ya da yarın ekibi ile İspanya’dan dönmüş olacak. Başkan ile ilgili Pazar günü bir haber servisi yapıldı.

Ben yine güzel birkaç örnek vereceğim birileri fesatlıklarından ya da anlayamadığım düşmanlıklarından bize saldıracaklar. Ama bunlar Başkanı gördüler mi secdeye varan çıkarcılar.

Neyse Başkan Barselona’da Başkanlığını yürüttüğü kapalı bir oturumda da Ukrayna konusunu dile getirerek Türkiye dışındaki karizmasına yeni bir çeltik daha attı.

Şehrimiz adına BARCELONA’ dan dönecek olan Başkandan benim beklentilerim ne peki?

İspanya’da Başkan ile birlikte olan kendi ekibi BARCELONA’nın bazı orijinal güzelliklerini şöyle görüntülemişti;

Konya’da bunlardan çok. Çok ama milyonlar Dünya’dan bize akmıyor o şehre akıyor. Bu bir dizayn felsefesi. Bence Uğur Başkan başta yeni Türbe önü düzenlemesi olmak üzere şehrin belli noktalarına o caddelerdekilerinden daha iyisini Konya’da da yapabilir.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Gönül üzgün olunca her şey ve herkes yalan oluyor

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yeşil ışık yandığı halde direksiyondaki sürücü hala elindeki cep telefonu ile oynamaktan vazgeçtiği zaman daha iyi ADAM oluruz.