Engellenen güzel ülkem (9); Hyundai’ın dünya devi, Anadol’un tarih olma hikayesi
08 Ekim 2024, Salı 00:22Koç..Ülkemin ilk ve dev kuruluşlarından. 1928 Otokoç’un kuruluşu. 1946 Ülkemde Amerikan Ford firması temsilcisi. 1959 Otosan ile Ford kamyon montajı. Hyundai..Kuruluşu 1947..İnşaat ilk işleri. Savaş sonrası başka sektörlere giriyor. 1967 Hyundai motor company kuruluyor. Biz montajla da olsa Ford kamyon üretirken Hyundai otomobil sektöründe yok. Biz Nobel 200 araç üretirken de Hyundai yok. Devrim otomobili gerçek iken Hyundai otomobil proje bile değil. İngiliz Reliant-Ogle design çizimi ismini milletin anketle verdiği Anadol otomobili özgün model olarak fiberglas karoser, Ford saşe ve motorla üretmeye başlarken de Hyundai yok. Bürokratik engellerle daha kuruluş aşamasında izin alamadığı için gecikmeye uğrasa da 1 Ocak 1967 tarihinde teşhire çıkan Anadol 28 Şubat 1967 tarihinde satışa sunulduğunda da Hyundai diye bir otomobil yok. Öyle ki aracın üretim izni bile önce engele takılıyor, 22 Aralık 1965 Mehmet Turgut’un Sanayi Bakanlığı döneminde aşılıyor bu engel.
Anadol 62923 binek otomobil, 30265 pikap olmak üzere 93188 adet üretildi. 2 ve 4 kapılı sedan, spor, pikap ve suv sayılabilecek modeller sundu . O yıllar için ilk sayılabilecek başarılara da imza attı, Amerika’ya fiberglas karoser ile ilgili teknoloji de sattı, böcek aracı cam-ön kaput aynı çizgideki dizaynı ile bugünün suv dizaynını ilk yapanlardan oldu. İngiltere Earls Court Motor Show fuarına katıldı, ABD dahil 11 ülkeden 1 milyon pound üzeri ihracat teklifi aldı ama üretim kısıtlılığı ve iç talep nedeniyle gerçekleşmedi, belki de kamyon üretiminde montaj partneri engelledi bilinmez bu benim fikrim sonuçta ülkem adına kaçan dev fırsat. Anadol ülkemin ilk ralli otomobili olarak Afrika’ya kadar gitti, Pekin Paris klasik otomobil rallisinde 14000 km üzeri yol katederek ikinci oldu. Yeni Zelanda’da üretilme izni için talep gelse de büyük otomobil firmaları engelledi. Bu dizide Eralp Noyan’dan söz etmemek olmaz bir çok isimsiz kahraman yanında. İlk yerli tasarım Anadol STC-16 çizimi kendisinindir. Bursa Tophane Motor Sanat Okulu mezunu. Hayalleri peşinden Ferrari’de eğitimine uygun da olmayan temizlikçi göreviyle devam eder yaşamı amacı her şeyi öğrenmek olunca. Çinliler de otomobil fuarlarında teknoloji casusluğu denilebilecek işlerle gelmediler mi bugünlere . Sonraki adresi Belçika Ecole Textile de Vernier isimli tekstil Okulu olur Noyan’ın. Endüstri tasarımı sonraki eğitimidir. Sonraki yaşamında tesadüfler karşısına ünlü Belçika’lı otomobil tasarımcısı Mean Motor Şirketi sahibi Jacques d’Heure ‘yi çıkarır, tüm Avrupa’nın otomobil yarışları ve tasarım atölyeleri mekanı olur Noyan’ın. 1967 yılında askerlik görevi için ülkemize döner. Spor Anadol mimarları aslında Koç grubu otomobil sektörü duayeni Bernar Nahum ile birlikte Ekber Onuk ve Eralp Noyan olur. Aslında emeklere de bu önemli beyinlere de yazık edilmiştir. Noyan yok edilen Anadol’dan sonra çizimlere ve üretime ordumuza hücumbot ve çıkarma gemisi üreterek devam etmiştir . Anadol’a gelince, Çağdaş adlı yeni dizayn otomobil her şeyiyle üretime hazırlamıştır ancak nasıl olduysa artık Koç Grubu Anadol üretimine son vermiştir hem de Ford Taunus gibi Almanya’da üretimine son verilmiş aracın ülkemizde üretimi için. Sloganı bile hatırlarım “sol şeridi boşaltın Ford Taunus geliyor” Öyle ya 2000 motor seçeneği de vardır otomobilin, Ford için sol şerit boşalmadı ama ülkemin ilk özgün otomobili , tasarımı kendimize ait, kesinlikle geleceği olan Anadol yok edildi. Peki dışarıdan baskılardan ve engellemelerden söz ediyoruz da ya içimizdekiler? Üretim izni engelleri, yabancı otomobil firmalarının her sektörde olduğu gibi sözde destek vaat ederek bizim modellerimizi engellemeleri tamam da basın mesela..”Anadol kasasını atlar, eşekler yedi asparagas haberleri ile küçümsemeler ve aşağılama başlıkları ile kamuoyu oluşturma çalışmaları hafızamdadır.
Gelelim Hyundai hikayesine. 1968 Cortina montaj üretimi ile başladılar. Ford firması ile karşılıklı mühendis değiş tokuşu yapıldı. 1973 yılında İtalya’ya tasarım eğitimi için mühendis gönderdiler. British Motor Company’den 7 emekli mühendisi transfer ettiler. 1974 yılında İngiliz George Turnbull iki yılda özgün model üretmesi şartıyla transfer edildi. 1976 Pony modeli ile Ekvator’ a ihracat yaptılar. 1978 yılında Uluslararası şirketlerle lisans anlaşması yapma girişimleri engellendi. 1983 Kanada Hyundai birimi kuruldu. 1985 yılında Pony (Excel) ABD’ye ihraç edildi. 1987 yılında ABD’de üst üste üç yıl en çok satan ithal kompakt otomobil olmayı başardı. 1989 yılında deniz aşırı ihracatı 1 milyonu aşmıştı. Elentra, s-coupe modelleriyle seçenekler çoğaldı. Herhalde ülkelerinde kimse “daha motor yapamıyoruz” “ne kadar yerliyiz” tartışmalarıyla engelleme yapmıyorlardı ki ilk motorları Alpha 1991 yılında üretildi. 1994 güneş enerjisiyle çalışan ve yakıt hücreli araç ortaya çıktı. Avrupa Teknik Merkezi, ülkelerinde Teknoloji Üretim Merkezi bu yıllarda devreye girdi. Hyundai bugün dünyanın beşinci en büyük otomobil firması ve Kia firması da aynı çatı altında.
Bizim ülkemizde maalesef başarı ödüllendirilmiyor. Dünya devleriyle baş etmek için yol alması gereken yerli üretimlerimize bu şans tanınmıyor, onlar kadar iyi olmaması doğal yerli markalarımız desteklenmiyor. Bugün dünyadaki emsallerinden eksiği olmayan Togg’a da eski zaman kadar olmasa de benzerleri yapılmaya çalışılıyor maalesef. Ben mesela devletin zirve makamları tamam da niçin çoğu kamu kurumunda, Belediye Başkanlarında makam araçları Togg değil merak ederim, muhalefet partili Belediye Başkanlarının Togg’u tercih etmemeleri gibi..Kurum garajında Togg olan Konya belediyelerinde bulunan Audi’lerin niçin satılmadığını anlamadığım gibi. Togg sadece tören aracı değil ki. Ülkem daha da büyüyecekse bizim insanımızın, üreticilerimizin desteklenmesiyle olacak yabancıların desteklenmesiyle değil.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Hüseyin Ölmez
08-10-2024 07:46Çok doğru çok anlamlı bir yazı olmuş