ERDEMLİ SİYASETÇİ HATAYI DA EKSİĞİ DE KABUL EDEBİLMELİ

Evet pazartesi gününden bugüne dişlerimi sıkarak beklediğim yazı konumuza geldik.

Önce şunun altını bir kere daha çizelim.

40 küsur yıllık gazetecilik anlaşımda hiçbir gazeteci bugünün moda tanımlaması ile yandaş, parti tetikçisi olmamalı.

Bu görüşüm ilk günden bu yana böyledir.

İsmini vermeyeceğim 90 lı yıllar belli bir dönem Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulunda birlikte çalıştığım ailecek görüştüğümüz bir arkadaşım o günlerde yerel bir gazetenin de Yazı İşleri Müdürüdür.

Bir gün yanıma uzaktan tanıdığım bir isimle geldi.

Buyurun dedikten sonra gazeteci dostum direk konuya girdi.

Yanında ki beyefendi öğretmenlikten istifa etmiş merkez ilçelerimizden birine Belediye Başkan aday adayı olmuş.

Bizim arkadaş da onun danışmanlığını yapacakmış.

O önde gözüm arkadaşımın ceketinde ki Gazeteciler Cemiyetinin rozetine takıldı.

Bende o cemiyetin başkanıyım.

Sohbete başlamadan dostuma şu tepkiyi verdim;

“Tebrik ediyorum. Çok iyi olmuş. Yalnız gözünü seveyim bu danışmanlık süresince yakanda ki bizim Cemiyetin şu rozetini çıkar ve takma”

Sonra Başkan adaylığına aday olan hocamıza döndüm ve “Hocam sizi tebrik ederim. Benim arkadaşım bizlerden çok daha tecrübelidir. Konya basınında en iyi isimle çalışıyorsunuz. Bizde üzerimize ne düşüyorsa yaparız”…

………….

Evet bir basın mensubu farklı sektörlerden şahıslara kurumlara kuruluşlara danışmanlık yapabilir.

Siyasi partilere de çalışabilir.

Ama gazeteci kimliği korumak için dahası mesleğin onurunu koruyabilmesi için bugün geldiğimiz noktada ki gibi işin dozunu kaçırıp mesleğin saygınlığın yerlerde sürünmesine çanak tutmamalıdır diye düşünüyorum.  

……………

Konya basını için ise maalesef geldiğimiz noktada bizi yöneten yöneticilere özellikle iktidar partisi mensuplarına eyyamcılıkta sınır tanımadığımız için gelinen noktada artık onlarda kendilerine yapılan en küçük bir hatanın eksikliğin yazılıp söylenmesine tahammül edemez hale geldiler.

Eğer siz o büyük hatayı yapar vicdanınızın sesine ve milletin feryadına kulak verirseniz şaaaak HAİN oluyorsunuz.

Eğer HAİN lik tutmaz ise kibar yollu yine damgayı yersiniz ve MUHALİF olursunuz.

Çok acı oluyorsunuz da

…………….

Önceki gün çok sevdiğim duruşuna hayran olduğum bir iş adamı abimiz Hac’dan geldiği hayırlı olsun ziyaretine gitmiştik.

Biz gittiğimiz de kimse yoktu. Ama arka arkaya gelenlerle bir anda oda doldu.

Hatta yan odadan sandalye takviyesi filan yapıldı.

En son gelen iki kişiye de ev sahibi oturanları tek tek tanıtırken bizimi içinde “Uğur abimiz gazeteci” dedi.

Yurt dışından geldiğini öğrendiğimiz bizi zaman zaman yazılarımızdan bazen de ekranlardan takip ettiğini öğrendiğimiz abimiz taaaak diye “Evet Uğur Beyi takip ediyorum ama kendileri bize muhalif” demez mi?

…………..

Benim kayış o cümleden sonra yandı zaten.

Maalesef ister hangi mevkide konumda koltukta olursa olsun kafasını kuma gömerek siyaset yapanlardan tutun da işlerine gelmeyen yazılarımızı okudukları zaman çoook uzaklardan bize kızanlar için de MUHALİFİZ….

Yahu hadi bizi tanımadan uzaktan yazılarımızla tanımlayanlara bir yere kadar amenna der geçeriz.

Dedik ve de geçtik.

Ama bizi memlekette AK parti yokken tanıyanlar bugün AK Parti sayesinde bir yerdeler onlarda işlerine gelmediği zaman bize dudak büküp MUHALİF damgası vuruyorlar yaaa.

İşte ben de artık o siyasileri çapsız olarak görüyorum.

Pazartesi günü İslami Dayanışma oyunları öncesi Jimnastik salonunun yapılamadığını ve son yıllarda en

Başarılı branşlardan birisi olan jimnastikçilerimizin Türkiye’nin tek Avrupa’nın ikinci büyük velodromunda yarışmak zorunda kalacaklarını yazmıştık.

Yazmıştık çünkü doğruydu.

Aylar önce Konya’ya oyunlar için yapılacak tesisler açıklandığı zaman Jimnastik salonu da vardı.

…………..

Şimdi uluslararası bu ayıbı yazdık yaaa işte MUHALİFSİN…

Tamam sizlerin o sivri zekalarına göre ben muhalif oluruz da siz nesiniz peki?

Ben yazayım o zaman.

Siz AK Parti elbisesi içerisinde AK Partiye en büyük zararı verensiniz.

Siz AK Parti kartviziti ile Konya’ya en büyük zararı verensiniz.

Siz AK Partili kimliğiniz ile Sayın Cumhurbaşkanımıza arkadan vuransınız.

…………….

Pazartesi günü nerede isem bugün aynı noktanın beş adım daha ilerisindeyim.

Buyurun hep birlikte okuyalım fotoğraflara bakalım.

……………..

Veeee gelelim bu işin farklı bir detayına.

Sayın Cumhurbaşkanımız Konya’ya gelmeden alelacele bisiklet yarışları tamamlandı.

Veee salona jimnastikçilerin teknik ekibi girdi.

50 kişi 12 saat sabaha kadar aletleri kurup yarışmalara hazırladılar.

Daha bu detaylara yazmadan kibrinizden, beceriksizliğinden taviz vermeden kusursuz insan pozisyonlarında vicdanının sesini dinleyerek mesleğin sorumluluğu ölçülerinde iki satır yazan Uğur Özteke’ye dudak büküp MUHALİF diyeceksiniz öyle mi?

Diyemezsiniz beyler diyemezsiniz.

Zaten sizlere kulluk hakkımı helal etmiyorum.

Bu ne birincisi idi ne de sonuncusu olacak.

Sizlere hakkımı helal etmiyorum.

İş rozet takmadan, kameralara bakarak bayrak sallamadan partinin arkasına saklanmadan, Cumhurbaşkanımızın gölgesinde yürümeden Konya, Türkiye meselesi ise ben sizden çok daha samimi partiliyim.

Ve sizinle de asla aynı yolda yürümem.

Sizinle asla yağmurun altında hiç ıslanmam.

……………..

Çok büyük yetkileriniz var.

Ama sizlerde o yürek yok.

Varsa hodri meydan.

Abdestinizi kaçıracak tek bir cümlelik soru?

………………..

Jimnastik salonu için çizdirilen salonun parası ne oldu?

Hadi bu Allah katında AK Partili olma yarışı ya da eksikliklerinizi deşmeden ortalıklara dökmeden iki satır yazana muhalif diyerek dudak bükme ise gidip söyleyin Sayın Cumhurbaşkanımıza.

Konya’ya yapılacağı açıklanan o salon niye yapılamadı?

…………………….

Dört gündür dişlerimi sıkıyorum ve sadece bu kadar yazıyorum.

Bizde bir söz vardır;

“Eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynamasıdır”

…………

Gelin etmeyin. Yapmayın.

Bu yaştan sonra beni yoldan çıkarmayın.

Samimi olun.

Eksiğimiz yanlışımız var ise yüzümüze söyleyin.

Ama arkamızdan konuşmayın.

Bu durum sizlere hiç mi hiç yakışmıyor.

Sizi dinleyenlerde zaten size inanmıyorlar.

Korkularından yüzünüze bir şey demliyorlar.

Evet sizi onaylamıyorlar ve susuyorlar.

Bu gerçeği görün.

Gittiğiniz yol yol deyin bunu da bilin.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Başkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakamazlar 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Makamların malların mülklerin geçici olduğunu ve hepsinin bizler için birer imtihan olduğunu idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.