ERKEN DOĞUM (2)
12 Temmuz 2016, Salı 08:49Erken doğum tehdidi tanısı nasıl konur?
Erken doğum; doğum ağrılarının miad dediğimiz doğum zamanının gelmesinden önce doğum ağrılarının başlaması ve ağrılar devam ederse doğumun olmasıdır. Bu yüzden erken doğum göstergeleri de normal doğum göstergelerinin çok büyük oranda benzeridir.
Gerçek Erken Doğum Tehdidi (EDT) tanısını koymak her zaman kolay değildir. Gerçekte EDT olmayan bir anne adayına EDT tanısı koymak anne adayının yan etkileri ciddi olabilen ilaçlarla tedavi görmesine ve uzun süreler hastanede yatmak zorunda kalmasına yol açar.
Aksine EDT olan adayına tanının konamaması ise prematüre bir bebeğin doğumuyla sonuçlanabilir. Sonucun ciddiyetinden dolayı birçok nonspesifik ağrısı olan hasta erken doğum olmadığı halde hastaneye yatırılıp takip edilmektedir.Bunların birçoğu da erken doğum olmadğı halde erken doğum riskiyle takip edilmektedir.
Prematüre bebek doğumu yoğun bakım gerektirecek durumlarla ve hatta ölüm riskiyle karşı karşıyadır. EDT şüphesinde anne adayının risk faktörlerinin ve klinik bulgularının dikkatlice değerlendirilmesi gereksiz yere EDT tanısı konan olguların sayısını azaltabilir.
Türkiye’de her yıl ortalama birmilyon beşyüzbin doğum olmaktadır. Toplumda erken doğum oranı yüzde 10 olduğu hesaplanırsa, Türkiye’de en az 150 bin erken doğum gerçekleşmektedir. Çoğunluğu erken doğumla seyreden EMR (Doğum ağrıları başlamadan önce suların gelme durumu) olguları da hesaba katılırsa bu rakam daha da artmaktadır. Düsükler erken haftalarda kaybedildiği için bu sayıya dahil değildir.
Erken doğum belirtileri klasik bilgi olarak şöyledir;
Her 20 dakikada en az 4 kontraksiyon olması, Kontraksiyonların en az 30 sn. sürmesi, Progresif servikal değişiklik olması (zaman içinde rahim ağzının açılmaya ve silinmeye devam etmesi), Servikal dilatasyonun 2 cm den fazla olması,Servikal silinmenin % 80 den fazla olması.
USG ile fetal ve servikal değerlendirme mutlaka yapılmalıdır. Preterm eylemde multiple konjenital anomali riski 6 kat, tüm anomalileri içeren risk 2 kat artmaktadır.
Dopplerde uterin ve umblikal end-diyastolik kan akımının düşük görülmesi preterm doğum riskini arttırıcı faktör olarak görülmektedir.
Serviksin (rahim ağzı) 25 mm.den kısa olmasının erken doğumu belirlemede önemlidir. Servikste (rahim ağzı) keselesme olması erken doğum riskinin çok yüksek olduğunun göstergesidir. Bunlar klasik göstergelerdir.Ancak her hasta bu stantlara uymayabilir. Doğum eyleminin zamanından önce başlaması başta rahim kasılmaları olmak üzere anne adayı tarafından farkedilebilen çok çeşitli belirtiler verir. Bu belirtilerin her anne adayı tarafından bilinmesi gereklidir.
Erken doğumun gerçekleşmesi için temel şart rahim kasılmalarının olmasıdır. Kasılma olmadan rahim ağzı açılmaz. Kasılmalar bazı anne adaylarında kendini ağrıyla belli ederken bazı anne adaylarında hiç bir ağrıya yol açmayabilir. Kasılmalarınızın olup olmadığını anlamak için avcunuzun içini karnınıza koyup bekleyiniz. Avucunuzun altında rahiminizin "toplanıyor" hissi yaratması kasılma belirtisidir.
Bu esnada ağrı duyulması şart değildir. Bu kasılmaların sıklığını ve süresini ölçünüz. Saatte dört kez ya da daha sık ortaya çıkan kasılmalarda mutlaka doktorunuza haber veriniz.
Erken doğum tehdidinin diğer önemli belirtileri arasında pelviste dolgunluk hissi, adet sancısına benzer kramp tarzı ağrılar, pozisyon değiştirmekle geçmeyen bel ağrıları, vajinal akıntının artması ya da niteliklerinin değişmesi (daha müköz, daha sulu ya da kanlı akıntı ortaya çıkması), ishalle beraber olan ya da tek başına ortaya çıkan barsak krampları yeralır.
Bu durumda yine kasılmalarınızı elle kontrol ediniz. Bu belirtiler kasılma olduğu zaman anlam taşırlar. Ancak bu belirtilerden biri varsa ve kasılmalarınızın olup olmadığından emin değilseniz yine doktorunuza başvurmalısınız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.