ESKİ REKTÖRÜN ANLATTIKLARI

Selçuk Üniversitesi eski rektörlerinden Prof.Dr.Mustafa Şahin geçen hafta ziyaretimize geldi.

 O ziyarette daha çok hoca konuştu, biz dinledik.

Hocayı dinlerken tanışıklığımızın üzerinden kaç yıl geçtiğini düşündüm. Yıl, 95 olmalıydı. Kendisi istikbal vaat eden genç bir akademisyendi. Ondan birkaç yaş küçük olan Mehmet Okka hoca onu alıp bize getirmişti. Yalnız Mustafa Şahin Hoca değildi Mehmet beyin bizimle ve şehirle tanıştırdığı, bir araya getirdiği yeni akademisyen.  Yeri gelmişken onun tanıştırdığı akademisyenler arasından başhekim, rektör ve hastane yöneticilerinin çıktığını da belirtmeliyim.

95-2023 zaman diliminde köprünün altından çok suların aktığı gibi, insan hayatında da çoğu sürpriz sayılabilecek nice olaylar yaşanmış olmalı. Hayatta plan ve hedefler önemli ama hayat bir yönüyle bizatihi değil mi? Sürpriz olan bu değil mi? Planda dahilinde olmayanlarda olmuyor mu, yaşanmıyor mu?

Seydişehirli ve yoksul bir ailenin çocuğu.

Tıp eğitimi aldı.

Mustafa Şahin doktor, yardımcı doçent, doçent, profesör oldu.

Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi oldu.

Sonra rektör yardımcısı oldu.

Rektör oldu.

Sürpriz olmayanlar ve olanlar. Hayat akan bir su gibi.

Mustafa beyle güvene dayanan özel konular dahil, aramızda konuşulmayan güncel konu kalmadı o ziyarette.

Tabi ki Selçuk Üniversitesi ilkti, öncelikti hocanın anlattıkları arasında.

Kendisinin rektörlüğü döneminde, hocanın icraatları kendi ağzından okuyalım.

“Biz göreve gelince üniversitede yeniden kuruluşu sağladık. Mesela çok yerde Meslek Yüksek Okulu vardı. Bunun her şeyden önce eğitimin kalitesini düşüreceğini biliyorduk. Bu yönde çalışmalarımız oldu. Bazı MYO’larını birleştirdik, bazılarının da faaliyetine son verdik. Bu arada Eczacılık Fakültesini açtık. Hemşirelik, İslami İlimler Fakültesi ve Eğitim Fakültesini kurduk. Eski isimleri değiştirdik. Öte yandan devletin ihtiyaç duyduğu projeleri hayata geçirdik. Teknoloji Fakültesini Mühendislik Fakültesine dönüştürmek istedik ama dönüştüremedik. Siyaset buna karşı çıktı. Bu fakülteden mezun olanlar ne mühendis ne de öğretmen olabiliyorlar. Sanat Tasarım Fakültesini, Mimarlığa dönüştürdük. Bununla mesleki derinlik kazandırdık. Üniversitenin enerji ihtiyacını karşılayan sistemi kurduk. Kurduğumuz sistem sayesinde üniversitenin enerji gideri 1/5 oranında düştü. Bizden sonra firmalarla görüşerek seri üretime geçilmesi  gerekiyordu ama bu yapılmadı.”

Kısa bir soluklanmanın ardından Mustafa bey dönemlerindeki üniversitesi anlatmayı  sürdürdü.

“Biz COVİD-19 aşısını  2020’nin Ekim ayında geliştirdik. FAZ-1, FAZ-2 çalışmalarını da yaptık. Aşının piyasa arzı için bir sonraki FAZ çalışmalarının yapılması gerekiyordu ama yapılmadı. Öylece kaldı.  Ayrıca biz İlaç Mükemmeliyet Merkezi kurduk. 6 ilaç üzerinde çalışma yapıldı ve arkasını getirmek üzereyken görev değişikliği oldu. Nükleer Enerji alanında ara eleman yetiştirme hedefimizde görev değişikliğinin kadrine uğradı. Daha farklı çalışmalarımızda vardı mesela OTİZM ve Tohum Geliştirme alanlarında olduğu gibi.”

Eski rektör Prof.Dr.Mustafa Şahin’in ziyaretinde anlattıkları yazdık.