Ev Temizliği ve Sokak Temizliği (1)
09 Ekim 2019, Çarşamba 09:40Dinimize göre evler, kutsal aile yuvası kabul edilmiş, maddeten pırıl pırıl, tertemiz olması, manen de huzur ve saadet mekânları olması istenmiştir. Peygamberimiz “Allah temizdir, temiz olanları sever. Öyle ise avlularınızı ve boş sahalarınızı temiz tutun. Yahudiler gibi evlerinizi çöp deposu yapmayınız.”(1) buyurur.
Bugün maalesef bizim evlerimiz de, medeniyetin getirdiği zorunluluklar icabı, çöp yuvaları, hastalık mekânları hâline gelmiştir. Peçeteler, çocuk bezleri, petler ve poşetler, plastik malzemeler. Günümüzde birçok malzeme plastikten mamuldür. Ama plastik; yüzlerce sene toprak içinde kaybolmayan, toprağın hazmedemediği ve en çok kirliliğe sebep olan, toprağı dejenere edip bozan bir maddedir. Türkiye de sadece çocuk bezleri imali için her sene 1 milyon ağacın kesilmesinin icap ettiğini yetkililer söylemektedir.(2)
Çağımızın insanlığa sunduğu bu maddelerin kolaylığı ve pratikliği vardır ama sağlık açısından aynı şeylerin söylenemeyeceğini konunun kompetanı olan kişiler söylemektedir.
Sentetik maddelerden üretilen ve tüylerinin arası mikrop yuvası olan halılar, kimyasal maddelerden yapılan parfüm ve deodorantlar, hava sirkülasyonuna imkân vermeyen pvc kapılar, pencereler, boyalar, bir tarafı yaparken birçok tarafı yıkan ve tahrip eden hijyen maddeleri, devamlı zararlı ışınlar yayan elektronik aletler, sera gazları üreten dolaplar, cep telefonları, bilgisayarlar… Bu medeniyet nimetleri zahirde (dış görünüşte) faydalı gibi olsa da gerçekte insanoğluna çok zararlı şeyler olduğunu konunun uzmanları dile getiriyor. Fakat buna rağmen çağımız insanının bunlarsız bir hayat sürmesi de düşünülemiyor. Zararlıda olsa hayatın olmazsa olmazı haline gelmiş aletler.
Yine medenilik ve entellik gereği bunlara bir de evin içinde köpek, kedi, iguana, kuş, kaplumbağa gibi hayvanlar beslemek, ta yatak odasına kadar ayakkabı ile girmek eklenince, işin içinden çıkılmaz oluyor.
ABD ve İngiltere’de evlerde beslenen köpekler üzerinde yapılan araştırmalara göre, başta alerji ve astım olmak üzere insanlara özellikle çocuklara birçok hastalık bulaştırdıkları ortaya çıkmış ve bazı yerlerde evlerde köpek beslemek yasaklanmaya başlanmıştır.(3)
Evlerimizde, özellikle mutfaklarda çöp kutularımız mevcuttur. Bugünkü çok katlı binalar, oturanlarını buna mecbur ediyor. Bunun bile doğru olmadığına, Peygamber Efendimiz asırlar öncesinden dikkat çekmiş, şeytan adı altında mikroba işaret ederek şöyle buyurmuştur:
“Yağlı elleri silmekte kullandığınız bezleri evlerinizden çıkarınız. Çünkü o, habis şeytanın yatağı ve kalacağı yerdir.” (4)
Sokak Temizliği:
Evlerimiz şahsi malımız ise de, sokaklar ortaktır, umuma aittir. Dolayısıyla evlerimiz hususunda eksiğimiz, aksağımız, hatalarımız kendimizi ve ailemizi ilgilendirdiği halde, sokaklarda yaptığımız haksızlık ve hukuksuzluklar kul hukukuna taalluk eder ki, bir tek bunun affı yoktur.
İslâm’da haklar ikiye ayrılır:
1-Hukukullah, yani Allah’a ait olan haklar ve görevler, kulun Yaratanına karşı yapması gereken ibadet ve taatlerde olan eksik ve noksanlar.
2-Kul hakları, insan hakları, insanlarla münasebetlerdeki eksiklikler, kusurlar, tecavüzler.
Bunlar arasındaki en bariz özellik şudur: Birincisi yani Allah hakları ne kadar çok, ne kadar büyük olursa olsun “Allah’dan ümit kesmeyin, Allah dilerse onların hepsini affeder.”(5) Ayeti mucibince affının mümkün olması. İkincisinin yani kul haklarının ise zerre kadar olanının bile af edilmeyeceğini Allah ve Resûlünun bildirmesi. Cenab-ı Hak affetmiyor, Peygamberimizin şefaati bu hususta geçerli değil, hac ve tövbe de fayda vermiyor, bir tek çıkış yolu var o da; hak sahibinin affetmesi. Hatta Peygamber Efendimiz bu hususta şöyle buyurur: “Şehidin (yani hayatının baharında canını feda, kanını sebil eden kişinin) bütün günahları affedilir, ancak kul hakları onlardan da sorulacaktır.”(6)
Bu sebeple sokakta yapılan her türlü olumsuzluklar kul haklarına girer, bununda affı yoktur. Bunun için imanlı ve inançlı insanlar, uhrevi âleme inanan kişiler bu hususta son derece ince düşünmeli ve pür dikkat olmalı.
Sevgili Peygamberimiz; “Gerçek Mümin, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği kişidir.”(7) buyurur. Müslüman yaşadığı beldenin her tarafını kendi evi gibi telâkki etmek mecburiyetindedir dersek hata olur, kendi evinden çok çok daha iyi korumalı, hata yapmamalı, kul hakkına tecavüz etmemeli. Yine Peygamberimiz; “Yollarda insanlara zarar veren şeyleri izale etmek, imanın şubelerinden bir şube (kısım) dir.”(8)“Kim Müslümanların gelip geçtikleri yerden onları rahatsız eden bir şeyi kaldırıp atarsa, Allah ona sevap yazar vecennetine kor.”(9) buyurur.
Dipnotlar:
1-İbrahim Canan, a. g. e. c 7, s. 26; İbni Kayyım, Et-Tıbbü’n-Nebevî, 216.
2-İbrahim Özdemir, Münir Yükselmiş, “Çevre Sorunları ve İslâm”, D.İ.B
Yay. Ankara 1995, s. 20.
3-Sur Dergisi, Eylül 2003, sayı 330, s.38; Milliyet Gazetesi, 15. 12. 2000.
4-El-Câmiüs Sağîr, 293.
5-Zümer Sûresi 53.
6-Terğîb ve Terhib Tercemesi”, Hikmek Yay. 1985, İst. c.3, s. 212.
7-Buhârî, İman 5, Rikak 26; Müslim, İman 64-65.
8-Buhârî, Mezâlim 28; Müslim, Birr 128.
9-Zebîdî, Tecrîd-i Sarih, Terceme, Ahmet Naim, Hadis no: 223.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.