Evde Sivil Katliamı (2)
14 Ağustos 2020, Cuma 08:55Şehit edilen polis, asker, öğretmen… hanelerinin adreslerini sormazken, öldürülen PKK militanlarının ailelerine baş sağlığı için ta Avrupalardan gelen, Amerika’dan teşrif edip(!) taziyede bulunun o kelli-felli parlamento üyeleri de ortalıkta görülmedi.
Vatan ve milletine, ekmeğini yediği, havasını teneffüs ettiği topraklara ihanet eden, şehit kanlarıyla sulanan beldelerimizi, şöhretini ve menfaatini borçlu olduğu Haçlılara peşkeş çeken sözüm ona aydınların mahkemelerini lebalep dolduran ABD ve AB’lı aydın ve kariyer sahibi(!) İnsanlarda ortalıkta arz-ı endam etmedi.
Takriben bir asır önce olduğunu iddia ettikleri soykırım safsataları ile tepemizden inmeyen, başımızda değirmen çeken, her platformda yüzümüze vuran, bunun için kanunlar çıkaran, destanlar yazdıran Haçlı temsilcisi liderlerimizde leşler misali sessiz ve hissiz kaldılar.
Hatta BM resmen vurulan gözlem noktasında 4 BM askerinin ölümü için İsrail’i kınayamadı bile.(1)
Kızılhaç işareti olan hastaneleri vurmuştur. BM’nin sığınma yerlerini bombalamıştır. Kimyasal silah kullanmıştır.(2) Lübnan’ın Güneyindeki Kana kasabasını bombalayan İsrail uçakları, bir binanın sığınağında saklanan bir tek binada 37 si çocuk 60 kişiyi öldürmüştür. (Çocukların çoğunun emzikleri ağzında iken öldüler-Resimler). Katliam görüntülerini bazı devletler kınamakla yetindiler.(3)
BM ve dünya devletlerinin bu pasif ve merhametsiz tutumunu Hasan Pulur, “Barış palavraları” makalesinde şöyle değerlendirmiştir:
İNANMAK ile güvenmek birlikte olmalı. İnsan güvenmediğine inanabilir mi? Örnek çok tarih boyunca...
Bugün İsrail'in Filistin katliamını seyredenlerin "barış palavraları"na güvenecek miyiz ki inanalım? Çoluk çocuk katliam yapılıyor, bebek cesetleri en gelişmiş iletişim araçlarıyla dünyanın gözüne sokuluyor, herkes güya dehşet içinde...
Ne yapılıyor? "Barış palavraları" atılıyor. Şimdi biz, bu palavralara inanacak mıyız? Asla!
1974'te İsrail'deydik; Golan Tepeleri'ne yakın bir yerde İsrailli binbaşıya Birleşmiş Milletler'in kararlarını hatırlattık. O kararlarda, İsrail'in işgal ettikleri yerden geri çekilmesi isteniyordu(!)
Tercümanımız söylediklerimizi İsrail subayına anlattı, o da, müstehzi, sırıtarak bize sordu: "Bu kararlar nerede alınmış?"
Biz de adamın attığı oltaya yakalandık: "Birleşmiş Milletler'de, New York'ta" Binbaşı boynundaki dürbünü gözlerine götürdü, Suriye topraklarını taradı, sonra üzüntüyle başını salladı:
"New York çok uzak, göremiyorum(!)"
Gerçeğin karşısında sustuk. Yalnız biz mi? O düşünürler, siyasetçiler, binlerce kara kaplı kitaplarda yazılı olanlar, barış havarileri, cevap buydu... Aradan 30 yıldan fazla geçti, gerçek değişmedi; hak, hukuk, adalet hepsi bir yana "güç, kuvvet" bir yana... (4)
Can Dündar 20. 07. 2006 tarihli Milliyetteki “Biz Nasıl Kahrolmayalım Beyrut” makalesinde ABD ve İsrail hatırına bizim bile niye bu kadar sessiz ve hissiz kaldığımıza hayret ediyordu.
Semih İdiz’de İsrail’in Nazi taktikleri kullandığını yine İsrailli bir analistin sözlerini naklederek hayretini ifade ediyordu: “İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz'in güvenlik analisti Amir Oren, 25 Ocak 2002 tarihli yazısında, Varşova Gettosu'nda ayaklanan Yahudilere karşı Nazilerin uyguladıkları taktiklerin Cenin'deki Filistinlilere karşı uygulanmasını isteyen "kıdemli bir subayın" sözlerine yer vermişti.
İsrailli şair Yitzak Laor da, "London Review of Books" için 9 Mayıs 2002'de yazdığı "Cenin'in Ardından" başlıklı yazısında, bu subayın düşüncesinin "münferit" olmadığını belirterek şöyle demişti: "(Söz konusu subayın) birçok silah arkadaşı, bugün İsraillileri kurtarmak için, kendi soylarından olan insanların kurban olduğu o korkunç savaşta edinilen bilgilerin kullanılmasını doğru buluyor."(5)
İsrail'in, Hizbullah'ın iki askerini kaçırması üzerine Lübnan'a karşı giriştiği saldırıda pek çoğu sivil ve 350’si, 12 yaşın altında masum çocuk olmak üzere(6) en az 1130 kişi hayatını kaybetti, 3600 kişi yaralandı. Bir milyon kişi mülteci durumuna düştü. Ölenlerin
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.