EVLİYA (1)
30 Kasım -1, Pazartesi 00:00Kızdırmak oddadır saç’da değildir
Ararsan Mevla’yı gönülde ara
Kudüs’te, Mekke’de Hacda değildir
Muhyiddinem dervişem
Hak yoluna girmişem
On sekiz bin âlemi
Bir zerre de görmüşem
“İyi bilin ki, Allah'ın dostlarına (veli kullarına) korku yoktur ve onlar üzülmeyecekler de. Onlar iman edip de takvaya ermiş olanlardır.”([1])
Allah’ın dostlarına halk, evliyalar demiş. Bunlar farklı insanlardır, halkla Peygamberler arasında bir statüleri vardır. Bunları bilip dost olabilmek de bir marifettir. Hani “dostumun dostu dostumdur” denmiş.
Necip Fazıl merhum bu hususa şöyle işaret eder:
Düşünün ben ne büyük rütbeye tutkuluyum
Zira onun kulunun kölesinin kuluyum
Bütün tarikatların kökü Ahmet Yesevî’ye dayanır. Onun soyu da Hz. Ebubekire ulaşır. Onunda ilham ve irfan aldığı kaynak malum Allah Resülüdür.
Fakat o büyük Pir, ahir zamanda bu işin ne kadar sulandırılıp istismar edileceğini bilmiş ve keramet olarak keşfetmiş olacak ki; şöyle demiş:
Başiga destar sarar
İlmi yok neye yarar
Oku yok yayın kurar
Ahir zamanın şeyhleri
Hz. Mevlânâ; “Allah bir kimseyi rezil ve rüsva etmek dilerse, onu Enbiya ve Evliyaya dil uzattırır.” (812) buyurur.
Gerçek velilerin ayaklarını öperiz ama günümüzde gerçekten çok istismar ediliyor ve bunlar yüzünden Yüce Dinimiz zarar görüyor. Şâir boşuna dememiş:
Dini bozmaktan yana ikisi de bir safta
Taş kafalı kâfirle bilgisiz kaba softa
Yunus bu işin yani gerçek Allah dostu olabilmenin, erenler gurubuna girebilmenin kolay bir iş olmadığını söyler:
Dervişlik olsaydı taç ile hırka
Biz dahi alırdık otuza kırka
Bu işi kolay zannedip işin zahiri ile, kabuğu ile yetinenlere, öze inemeyenlere de şöyle stem eder:
Ele geleni yersin
Dile geleni dersin
Böyle dervişlik kalsın
Sen derviş olamazsın
Sen Hakkı bulamazsın
Yahya Kemal merhum da Anadolu’ya gelen, insanları terbiye eden, onların mayasını edep, ahlâk ve aşkla yoğuran, Osmanlıyı Osmanlı yapan öz ve cevheri onlara kazandıran Alperenlerin günümüzde olmadığını, yozlaşma ve dejenerasyonun ondan kaynaklandığını yazıyor:
Abâ var, post var meydanda er yok
Horasan illerinden bir haber yok.
Uzun yollarda durdum hiç haber yok,
Diyâr-ı Rûm’a gelmiş evliyâdan
Dipnotlar:
Od: Ateş, Saç: Üzerinde ekmek pişirilen metal, Başiga: Başına, Destar: Sarık,
[1]- Yûnus Sûresi, 62.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.