“FAKİRDİK ZENGİN OLDUK VE ŞİMDİ ZENGİN ÖLDÜK”

Deprem felaketinin psikolojinden yavaş yavaş kendimi kurtarıp tamamen yerelleşmek istiyorum ama bunun mümkün olmadığını her an yaşayarak görüyorum.

Bir; Felaketin boyutu her geçen gün daha da net bir şekilde ortaya çıkıyor. O büyük ister istemez bizi de etkiliyor.

Daha da çok etkileyeceğinden gayri.

İki; Konya başta Hatay olmak üzere bölgede. Bu yüzden de mutlaka bir elimiz bir kulağımız bir gözümüz bölgede.

Bizi direk etkiliyor.

Üç; Bölgeden şehrimize gelen başta yaralılar olmak üzere enkazdan kurtulan yarasız beresiz kurtulan ama evleri bacaları dükkânları fabrikaları yok olan insanlarımız artık bizlerin birer dostu ve fahri Konyalı oluyorlar.

Daha da arkadan gelecek depremzedeler ile birlikte

Dört ve bence en önemlisi ise ucu bize direk ve biraz daha ciddi dokunan konu.

Kimse üzerine alınmasın ama biz Konyalılar rahat insanlarız.

Sakın ola yanlış yorumlara girip dananın altında buzağı aramayın

Sonra da ne kendinizi yorun nede beni.

Siz bu genellemeden farklı iseniz oturun oturduğunuz yerde 

………….

Deprem sel savaş görmeyen bir şehrin insanları olarak ucu bize dokunana kadar yapacağımız her türlü maddi desteği en iyi şekilde yapar hatta fazlası ile yapar, duamızı eder ama kendi lüksümüzden kendi yaşantımızdan asla taviz vermeden kapı komşunla, fabrika komşunla dükkân tezgâh komşunla “onda var bende isterim. Hatta daha iyisini isterim” diye yarışmaya devam.

Ama bugünlerde kazın ayağı hiç de öyle gitmiyor.

Hani ama oraların artçıları ama yeni bir şeylerin birbirini tetiklemesi ile bize de alttan yandan vurmaya sallamaya başladı yaaa.

Şaka maka biraz irkildik.

Kiminle konuşsak “Sorma ya” diye anlatmaya başlıyor ve anlattıkça sokağa fırlayanları mı isterseniz yazlıklara taşınanı mı isterseniz hepsi var bizim Gonya’da .

Tabii bunun yanı sıra korku ile yatıp bildiği bütün dualarla rüyalara dalanları mı?

Ne isterseniz var.

Peki sonuç?

Konyalı Marmara depreminde olduğu gibi burada da maddi yönden yardımları ile eserleri ile Türkiye’nin örnek ili olacak.

Ne çabuk unuttunuz.

O zaman o bölgede de Konya evleri Konya mahalleleri kurmuştuk değil mi?

…………..

Şimdi de inşallah konteyner şehirler kuracağız.

Konya tek yumruk oldu Uğur İbrahim Altay’ın Başkanlığında suyundan elektriğine alt yapısından üst yapısına her şeyi yapacak.

Bundan şüphemiz yok. 

Kimsenin de şüphesi olmasın.

Ama bence asıl büyük sorun şimdi Konya ne olacak?

Konyalı bu travmayı atlatıncaya kadar ne yapacak?

Biz her zaman olduğu gibi bölgenin tümü ile her mahallesi ile temaslarımızı sürdürüyoruz.

Yazılamayacaklar, konuşulamayacaklar da dâhil her türlü iyi kötü istihbarat geliyor.

Bugünkü yazımızın başlığı da dün sabah Nurdağı’ndan geliyordu,

Biliyorsunuz Nurdağı’nda ev dükkân değil ayakta kalan kümes yok.

İşte oradan aldığımız bilgelerin yazılabileceklerini özetleyecek olursak;

“Uğur Abi;

Bölgenin özeti bu fotoğraf.

Bu rotada tüm ilçeler beldeleri köyleri gezdim

Bölge halkını sakin sakin dinlerim.

Kendi anlattıklarına göre peyder pey imar planları değişmiş.

Ve katlar ovada yükselmeye başlamış.

Adamın biri dedi ki “Sürekli kazan doğruyordu.

Ve çok güzeldi.

Vay kentsel dönüşüm yok yeni imara açılan alanlar güzel kentler vs. vs. tüm binalar rezidans yüksek katlı güvenlikli siteler ve bunlara da bir sürü süslü isimler…

Bu durum vatandaş olarak bizim çok hoşumuza gitti.

Bir verdik 3 aldık.

Ama bugün bu binalar ailemizi aldı.

Aslında biz fakirdik.

Birden evlerimiz dükkanlarımız oldu zenginleştik.

ZENGİN OLDUK AMA ZENGİN ÖLDÜK.”

……….

Uğur abi mesela Nurdağı'nda dükkan artı iki katmış her taraf.

Daha sonraki yapılanmalar ile şimdi her yer 6-7-8-9 katlı binalar olmuş.

Ve tabii bugün hiçbiri yok.

Hepsi yıkılmış.

Bu durumun bir de ikinci safı var.

Burası daha da dikkat çekici.

Aslında ilk deprem ilk etapta çürüklerin hepsini yıkmış.

Bu durumda Nurdağı’nda dörtte biri imiş.

Ama öyle büyük korku gürültü ve çığlıklar olmuş ki herkes kendini don gömlek dışarı atmış.

Adam diyor ki

“Ayağımda çorap olmadığını saat 10:00 gibi anladım.

Sonra bir cesaret herkes evlere girdi.

Eşya alalım üç beş parça diye.

İkinci deprem bizim hepimizi öldürdü ve tüm binaları yıktı.

Nüfusun 1/3'ü ölmüş.

Tabi şimdi her şey var.

Tüm Türkiye burada.

Bölge bir düzene girmiş ama memleket dümdüz olmuş.

Hatay ve Islâhiye ve Nurdağı en kötü yerler çünkü ovanın üstünde.

Bak Uğur abi bunu yaz.

Veballi iş yapıyorsun.

Belki birkaç kişinin kulağına giderde kurtulmasına vesile olursun.

Hani hep diyorduk ya neden hep fakirin çocuğu ölür.

Neden hep fakirin çocuğu şehit olur.

Neden bu depremlerde insanlar ölür diyoruz ya

İşte Allah korusun önümüzde bir İstanbul tehlikesi var.

Bak sizin Konya sallanıp duruyor değil mi?

Uğur abi depreminde zenginler de ölecek.

Ve en büyük zengin ile fakirin ölümünde ki fark, zengin öldü mü fakirin ölmesine benzemez Uğur abi.

O zaman ülke ekonomisi biter. Ülke biter.”

……………..

Dostumun sabah sabah anlattıkları gerçekten ayarlarımı bozuyordu.

Ama acı da olsa doğru noktalara parmak basıyordu.

Şu Konya’mıza bir baksanıza.

Hep zenginler en zenginler şehri yerel ya da bürokratik olanlar en yüksek en iyi en korumalı güvenlik sitelerde.

Allah muhafaza buraya bir şey olsa Konya ekonomisi benim gibi amelelere kalır.

Aman Allah’ım sen bizi ve cümlemizi koru.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kim Evinde şu üç huyu terk ederse mutlu olur

1.Eleştiriyi .

2.Kınamayı .

3.İğnelemeyi .

*

Kim Evinde şu üç şeyi teşvik ederse huzurlu olur

1.Sabrı .

2.Şükrü .

3.Kanaati .

*

Kim Evinde şu üç şeyi yasaklarsa ferahlık içinde olur

1.Gıybet .

2.Tartışma .

3.Küskünlük…….

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bayan sürücüler direksiyonda iken sürekli olarak yanlarında oturmakta olan hanımefendiye bakarak sohbeti sürdürmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.