FARKLI BİR ÜNİVERSİTE: KTO KARATAY
02 Kasım 2020, Pazartesi 08:45Türkiye’de 75’in üzerinde vakıf üniversitesi var.
Vakıf üniversitelerinden 2’si de Konya’da. KTO Karatay Üniversitesi’ni bir çokları gibi bizde yakından biliyoruz. Diğer vakıf üniversitesinin varlığını kendilerinden başka bilen yok neredeyse. Bu üniversite şehrin merkezinde kalın ve yüksek duvarlar arasında saklanmış gibi duruyor. Bu konudaki eksiklik kim ya da kimlerde bilen yok. .
En iyisi bahsi-diğer ya da değmez konuları bir kenara atmak.
Bahse değer konulara bakalım ki içimiz açılsın ve ferahlasın.
Değerli okuyucular ülkemizde bulunan 75’in üzerindeki Vakıf Üniversitesi arasında, KTO Karatay Üniversitesi parlayan bir yıldız gibi. Aslında üniversiteye kutup yıldızı demek daha doğru bir tanımlama olur. Aydınlatıcı ve yol gösterici. Varlık sebebinin gereğini bütün hat ve cephelerde yerine getiriyor.
KTO Karatay Üniversitesi başında bulunan yöneticilerini ihtiyaç hasıl olunca havalara zıplatmıyor.
KTO Karatay Üniversitesi yöneticilerinin siyasi reklam aracılığını yapmıyor.
Ne yapıyor?
“Kim kimdir, nedir ne değildir, o ne istiyor ve ne bekliyor”a bakmadan işini yapıyor.
Mesela KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk’ün üniversite üzerinden ticaret ve siyaset hesabı hiç bir zaman olmadı. Selçuk bey yukarılara çıkmak için üniversiteyi merdiven olarak görmedi. Aksine bu anlayışı bir bilim yuvası olan üniversiteye saygısızlık ve ahlaksızsız olarak gördü. Aynı şekilde göreve geldiği ilk günden beri üniversiteyi başarıdan başarıya koşturan Rektör Prof.Dr. Bayram Sade’de üniversite üzerinden ikbal ve istikbal hesabı yapmadı.Onların bu karakterini yakından bilenlerden birisiyim. Yeri gelmişken şunu da söyleyim: KTO Karatay Üniversitesinin mütevelli heyeti başkanı Selçuk Öztürk, yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Konya Ticaret Odası’nı da ticaret ve siyasette sıçrama aracı olarak görmedi.
Selçuk Öztürk ve Prof.Dr.Bayram Sade’nin bu anlayışlarından ve gösterdikleri en azami hassasiyetleri sayesinde, KTO Karatay Üniversitesi ülkemizde bulunan vakıf üniversiteleri arasında Konya’dan parlayan bir yıldız oldu. Yineleyelim: Kutup yıldızı oldu. Öte yandan Konya Ticaret Odası 20 bin üyesi ile şehir ve ülke için büyük bir değer oldu. Kurumlar, STK’lar hırpalanırken ve dümura uğrarken, maksat dışı alanlara girerken Konya Ticaret Odası esas varlık sebinin gereğini yerine getiren önemli kurumlardan birisi olarak kaldı.
Sonuç: KTO Karatay Üniversitesi tam bir üniversite.
Konya Ticaret Odası’da, tam bir meslek kuruluşu. Kendilerine ve tribünlere oynamayan ve bunu ilkesizlik ve ahlaksızlık olarak gören Selçuk Öztürk ve arkadaşları ile Prof.Dr.Bayram Sade sayesinde bu büyük başarı elde edildi.
Peki nasıl başardılar?
İnsanlardan kaçmadılar ve saklanmadılar.
Çakarlı ve cafcaflı makam araçları ile dolaşmadılar.Arkalarında bir kaç koruma aracı ve korumaları hiç bir zaman olmadı. İnanmakta zorlanacaksınız ama Selçuk Öztürk makam aracı bile kullanmadı. Özel işine de, KTO’ya da, Karatay Üniversitesi’ne de kendisine ait özel araçla gidip geldi. Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı yaptığı üniversitenin öğrenci yemekhanesinde bir öğrenci gibi oturup yemek yedi ve parasını cebinden çıkartıp ödedi.
Çok önemli bir detay daha..
Yaşadığımız dünyada rekabette insan kalitesinin ne kadar önemli olduğunu kabul ettiler.
Bu anlayıştan hareket ederek yöneticilerin ve çalışanların kalitesini ön plana aldılar.
Eğitim, tecrübe,bilgi ve kişisel meziyetlere önem verdiler.
Farklılıkların ve niteliklerin en iyi şekilde kullanılmasını sağladılar.
Bu herkesin örnek alması gereken bir yönetim anlayışı..İnşallah alması gerekenler alır.
KTO Karatay Üniversitesi’ne bakmaya devam.
Üniversite 2009 yılında KTO Eğitim ve Sağlık Vakfı tarafından kuruldu.
Adını 13. Yüzyılda yaşayan Celaleddin Karatay’dan aldı.
KTO Karatay Üniversitesi Türkiye’de bulunan beş oda üniversitesi’nden birisi.
Üniversite, YÖK’ün 2020 raporuna göre 544 bin metrekare fiziki alanı ile ülkemizde bulunan 75’in üzerindeki vakıf üniversitesi arasında 7. Sırada yer alıyor.
Tam burslulukta vakıf üniversiteleri arasında (Yüzde 20) 5. Sırada bulunuyor.
YÖK’ün, vakıf üniversiteleri arasında 2020 yılı araştırma projeleri bütçelerine göre, 33 milyon ile 5. Sırada bulunuyor.
YÖK’ün 2020 raporuna göre Türkiye’de 131’i devlet, 76’sı da Vakıf Üniversitesi olmak üzere 207 üniversite var. Bu üniversitelerdeki Hukuk Fakültesi sayısı ise 79.. YÖK’ün raporunda YKS başarılarına göre bünyesinde Hukuk Fakülteleri bulunan 207 üniversite içinde, Karatay Hukuk Fakültesi 14. Sırada yer alıyor. . ALES başarı sıralamasında da aynı şekilde 14. Sırada bulunuyor.
Üniversite bünyesinde Mühendislik Fakülteleri, Hukuk Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri gibi bölümler bulunuyor.
6 fakülte, 3 yüksekokul ve 3 meslek yüksekokulunun bulunduğu üniversitenin toplam öğrenci sayısı 9 bin.
Globalleşen dünyanın gerçeklerine göre kendisini dizayn eden ve yenileyen KTO Karatay Üniversitesinin son derece şık ve modern kampüs alanında nitelikli konferans salonları, onlarca nitelikli amfi, sosyal ve kültürel becerilerin geliştirildiği topluluklar, kütüphaneler bulunuyor. Ayrıca yapımı devam eden açık futbol, bosketbol, voleybol ve tenis sahaları ile üniversite cazibe merkezi olmaya devam ediyor.
Digital üniversite kavramı ile çalışan üniversitede On-Line Kariyer Sohbetleri gerçekleştiriliyor.Ülkenin İçinde bulunulan sağlık şartlarından dolayı öğrencilere bu üniversiteye özgü Karatay Hibrit hayata geçirildi.
Digital Üniversite kavramı, ilk defa Karatay Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Bünyesinde Akıllı Teknolojiler Merkezininde bulunduğu üniversite rekabetçi sektörlere farklı projeler ve öneriler hazırlıyor.
2019-2020 eğitim-öğretim yılında Pilotaj ve Havacılık bölümününde açıldığı üniversitenin, Eğribayat’ta 1500 metre uzunluğunda asfalt , 1000 metrekarede çim pisti bulunuyor. Öğrenciler bu piste üniversiteye ait planör ve uçaklarla uçuş eğitimileri alıyor. Pistin önümüzdeki yıllarda sivil uçuş heveslilerinede açılması planlanmış.
Ne denebilir ki her açıdan tam bir üniversite.. Yani üniversite gibi üniversite.
Bu büyük başarının yanında ve arkasında duran yöneticileri ve onların ortaya koyduğu hedeflere uyum sağlayan akademisyen ve çalışanları tebrik etmemiz gerekiyor.
Bakınız yaşadığımız dünyada yönetici, vaziyeti idare eden, kişisel hesapları olan değil, büyük bir samimiyet ve ihlasla uzağı gören insandır.
Önümüzdeki 10 yılda dünyada 1.5 milyon civarında yeni iş kolunun olacağı öngörülüyor.Gelişmiş ülkeler bunun hazırlığını eğitim alanından başlayarak, hayatın her alanında yapmaya başladı. Başka üniversitelerde var mı bilmiyorum ama KTO Karatay Üniversitesinde de bu çalışma başlatıldı.
KTO Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk’ün uzağı gördüğünü düşünüyoruz. Aynı şekilde Bayram Sade’nin de uzağı gördüğü çok rahatlıkla söylenebilir. Üniversite olarak idealleri bilimin ve ilmin ışığında yalnız ülkemizi değil, tüm dünyayı aydınlatmak.. Bu yol arkadaşı iki insanın kibirden uzak ve mütevazi bir şekilde ve bu ideal doğrultusunda çalıştıklarını biliyoruz.
Farklı olmak ve fark yapmak için düşünülmeyenleri, düşünmek gerekir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.