Fildişi Kulelerden Bakınca..
22 Şubat 2023, Çarşamba 00:04Dünya’nın en iyi Üniversitelerinden Harward’ın 30. Başkanı Claudine Gay “Üniversitemiz Dünya ile daha fazla iç içe olacak; Fildişi Kule fikri akademi dünyasının geleceği değil; geçmişidir. Biz toplumun dışında değil, onun bir parçası olarak varız. Harward’ın dünyaya dahil olma ve dünyaya hizmet etme görevi vardır” açıklaması yapmıştı. (18 Aralık 2022;Abbas Güçlü, Milliyet köşe yazısı) Üniversiteler fildişi kulelerinden çıkıp toplumla kaynaşma zamanını geçirdi bizim ülkemizde de bence. Bizden biri başlatsaydı bu akımı keşke ama Harward bilimde önde olduğu gibi bu konuda da önder oldu. İyi kanun yazılan ülkemizde aslında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretimin Amacı” başlıklı maddesi bu hedeften geri değil yasa olarak da sorun gene uygulamalarda bence. Bakınız kanun maddesi hedefleri nasıl güzel açıklamış “Yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, bilgi ve teknoloji üretmek, bilim verilerini yaymak, ulusal alanda gelişme ve kalkınmaya destek olmak, yurt içi ve yurt dışı kurumlarla işbirliği yapmak suretiyle bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek, evrensel ve çağdaş gelişmeye katkıda bulunmak” Bu yüce hedefleri kovalaması gereken örneğin Vakıf Üniversitelerinin 2019 yılında Ar-Ge için 41.399.081.37 TL ayırırken reklam ve tanıtım için bunun 5 katından da fazlasını 219.476,023.60 TL ayırdığını da YÖK tespit etmiş ve bu oranı artırmış ama artmış oran da bence sukut-u hayal; toplam öğrenci gelirinin en az yüzde biri kadar olacakmış efendim.
Ben Devlette her makam sahibinin yapabileceği çok şey olduğunu; hayal ve gönüllülük varsa sınırsız katkı sağlayabileceğini düşünürüm. Bence iki günü aynı geçen bir kurum ziyandadır. Yöneticiler devletten ne aldıklarının ve ne verdiklerinin muhasebesini sürekli yapmalı ve daha nasıl iyileştirme ve ilerleme sağlayacaklarını planlamalıdırlar. Üniversitelerimiz ve sayın bilim adamlarımızın daha da fazla görevleri olmalı. Ders verdik, öğrenci yetiştirdikten ibaret olmamalı yapacakları. Toplumun kalkınma önderleri ve lokomotifleri olmalı bilim yuvaları. Yurt dışı makalelerin benzerlerini yayınlamak, çalışmaların ülkemize adapte edilmişlerini yapmak yetmez; toplumun sorunlarına da reçete sunmalılar. Prof. Dr. Celâl Şengör dünyanın alanında en saygın bilim adamlarından. Robert Akademi sonrası New York’ta jeoloji eğitimi, lisans sonrası ilerlemeler, 1981 yılında İTÜ Maden Fakültesi asistanlığı ile başlayan görevleri 1986 yılında Doçentlik, 1992 yılında Profesörlük ile payelenmiş. Sayısız ülkede akademisyenlik geçmişi ve çok değerli makaleleri ile ayrıca özellikle deprem konusunda yaptığı TV programlarından da tanıyoruz kendisini. Elbette ülke yönetimlerimiz sadece kendisinden değil her alanda bilimin ışığından yararlanmalı. Üniversitelerimiz bulundukları bölgeye ve elbette daha genel olarak ülkeye ait sorunlarda planlama, gelişme dahil her konuda konuşmalı, programlar sunmalı ve katkıda bulunmalı. Ben bu konuda yeterli atılımda olduklarının örneklerine maalesef hoş görsünler çok tanık değilim. Halk cahil demek işin en basiti. Bilinçlendirmede ne yaptık diye sormalılar kendilerine, cahillikten bilinçliliğe ilerlemede katkılarını sorgulamalılar değerli hocalarımız. Mesela önemli bir eğitim yuvası Konya Maarif Koleji’nde orta öğretim aldım, deprem kuşağı ve fay hatları anlatıldığını hatırlamıyorum. Deprem kenti Adana Çukurova Üniversitesi’nde darbe sonrası Beden Eğitimi ve Atatürk İlke ve İnkılapları dersi verildi ancak deprem ile ilgili bilgi verilmedi. 1999 sonrası rahmetli Ahmet Mete Işıkara sağladı deprem duyarlılığını.
Jeologlarımız müfredata deprem konusunu eklemede, Belediyelere jeolog istihdamlarını sağlama konularında ne yaptılar merak ediyorum. Anadolu’da halka ve yöneticilere bilinçlendirme dersleri verildiğini, yeni yerleşim alanları hakkında değerlendirme yaptıklarını duymadım. Yeni üniversite hocalarının yetersizliğinden her alanda konuşulur ancak eski hocalarımız bunların doçentlik jürilerinde varlardı en azından. Eğitim düşüşü varsa ki var sadece hükümetler değil Üniversite camiası da sorumlu bence. Tarım ve hayvancılığı çok tartışılır durumdaki ülkemde sayısız üniversitelerimiz keşke bölgelerine yönelik adımlarda rehberlik etselerdi. Örneğin Torku bir saygın eğitimcimiz elinde büyür ve bugünlere ulaşırken (ben minnet duyarım hiç tanışmasak da) Ziraat Fakültelerimiz iki marka çıkarabilselerdi bünyelerinden. Bağırarak gelen su krizine karşı seslerini yükseltselerdi, sayısız ve kontrolsüz kuyulara da uygunsuz ürün yetiştiriciliğe de alternatif sunsalardı. Gıda İhtisas Organize Sanayi üniversitelerimiz önderliğinde kurulup gelişseydi. Yapılan çok şey vardır eminim de daha yapılacak çok şeyi olan ülkemde ben çok daha fazlasının gönüllülük, kollektiflik esaslarıyla yapılabileceği inancındayım. Hayalsiz hiç bir şey olmaz, öğretim üyeliği de olmaz. Bunca sanayi bulunan kentimde bunca mekatronik, otomotiv , makine, endüstriyel tasarım, işletme, elektronik elektronik bölümü sanayi ile el ele inanın bir otomotiv markası bile ortaya koyabilmeliydik.
.Elbette doğru kadrolaşma, birikimli insan gücü. Her biri eminim çok değerlidirler de ben bir başka il üniversitesinde Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Veteriner Hekim görünce şaşırdım. Bizde de var efendim başka şaşırtıcı işler. Konya gibi bir tarım kentinde Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesinin adı var ancak aktif değil. Beslenme Bilim Dalında Su Ürünleri mezunu Ziraat Mühendisi, Matematik ve Fen Bilgisi Eğitim Fakültesi lisans mezunu, Biyokimya mezunu; Diyetetik Bölümünde Biyokimya lisans mezunu; Dil ve Konuşma Terapisi bölümünde odioloji ve Fizik Tedavi Rehabilitasyon mezunu; Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde Veterinerlik, Çocuk Gelişimi, Biyoloji, Aile ekonomisi, Turist Rehberliği mezunu; Turizm Fakültesi Rekreasyon yönetimi bölümünde Spor Bilim ve Teknolojisi ,Beden Eğitimi ve Spor, , Spor Yöneticiliği, Antrenörlük , Halkla İlişkiler mezunu; Turist Rehberliği’nde İngilizce yabancı dil mezunu eğitim görevlilerimizin cv’lerini biraz da şaşırarak okudum. Üniversitelerimiz ve sn. Hocalarımız toplum kalkınma ve gelişiminde çalışmalarıyla ,açıklamalarıyla, il yöneticilerine yol göstericilikleriyle , kollektif çalışmalara katılımlarıyla önderlik yapmalıdırlar. Harward örnek olur inşallah.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.