Geçmişin hikayeleri

Uzun uzun anlatırdı, büyüklerimiz. Geçmişte yaşadıkları güzel anıları. Ne kadar çok zor günler geçirmişler. Ona rağmen yaşadıklarından zevk alan bir nesil…

Bizler şanslıyız bu nesli tanıdık ve sohbet etme erdemliği yaşadık. Şimdi çocuklarımıza anlatabileceğimiz zorlukları görmeyince büyüklerimizin anlattığı zorlukları anlatır olduk. Dedelerimiz çok zor bir hayat yaşadı. Bizler ve sizler kolay bir hayat yaşadık. Her şey bol bir dönemdeyiz. Fakat dedelerimiz kadar, tutumlu ve tasarruflu değiliz.

Tutumlu olmak nedir anlatırken, kenti tutumsuzluğumuzu gözden kaçırıyorum. Her bir çocuğumuzun elinde 3-5 bin liralık telefonlar, lüks giyim ve yaşam.

Yokluk görmeyen bu nesil gelecekte yaşayacağı Allah korusun en ufak bir yoklukta neler yaşar. Psikolojileri bozulur, akıl hastanesine gider. Kıtlıkta imtihan edilecek olsak, birbirlerini kesip yerler. O nedenle kısa süreli de olsa yaşadığımız kıtlıktan bir nebze de olsa ders çıkarmamız gerekiyor. Ders çıkarmalıyız ki, gelecekte yaşanabilecek olan kıtlıklara hazırlıklı olmalıyız. Gıda güvenliğini, suyun önemini anlamalıyız.

Bütün bunları yaparken geleceği yatırım da yapmalıyız. Havayı kirletmemeliyiz. Çevremizi temiz tutmalıyız. Bu güne kadar tutmadığımızın cezasını yaşadık ve gördük ki, sahip çıkmaz isek gelecek hakikaten yok olacak.

Bereket geldi. Kar yağdı. Özlediğimiz kar yağışı uzun süreli devam eder de toprak suya doyar. Mikronlar temizlenir. Küresel ısınma, iklim değişikliği böyle devam edecek olursa, gelecek yıllarda kar yağışı görmeyecek gibiyiz. Son kar yağışına tanıklık edebiliriz. Umarım öyle olmaz. Öyle de olmamalı…