GELECEK PARTİSİ KONYA’YA NASIL GELDİ

1973 genel seçimleriydi.

Seçim öncesinde Konya’ya  parti liderlerinin  biri geliyor diğeri gidiyordu.

O yıllarda karşılamalar Konya-Ankara yolunun 40. Kilometresinde  bulunan Karayolları Parkının bulunduğu alanın önünde  yapılırdı.

Bugün olduğu  gibi herkeste araç yoktu.            

Köylerde otobüs, otomobil, kamyon, traktör de yok denec ek kadar azdı. Ayrıca şehirde de araç sayısı fazla değildi.

Yine o yıllarda bilindiği üzere cep telefonları yoktu. Bilgisayar yoktu. Sosyal medya  yoktu. Sabit telefonlarla şehirler arası otomatik arama imkanı falan da yoktu. Ankara ya da başka bir şehri  arayacağın zaman saatler önce PTT’ye bu şehirlerde görüşmek istediğin numarayı  yazdırır ve beklerdin.  PTT’de tanıdığı olanlar az da olsa şanslıydı. Aradığınız  telefon belki biraz  erken bağlanabiliyordu. O yıllarda Ankara’ya gidip gelmek, telefon bağlatmaktan daha az zaman  aldığı için bu yolu  tercih edenlerin sayısı az  değildi.”Git gel Ankara altı saat” sözü o zaman çok söylenirdi.        

1973 genel seçimlerinin öncesinde yeni kurulan Demokratik Partinin Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli  Konya’ya gelecek ve miting yapacaktı.

Nasıl  gittik hatırlamıyorum ama  yeni kurulan Demokratik Parti lideri Ferruh Bozbeyli’yi karşılamak üzere biz e Ankara Yolu 40. Kilometrede bulunan  alana gittik.  Yol boyunca sıra sıra dizilen yüzlerce otobüs, kamyon, traktör, otomobil  dikkatimizi  çekti. Demokratik Partinin  il başkanı olan eczacı Mustafa Öncel bizlere yaptığı açıklamada Ankara Yolu boyunca 4 kilometre araç  kuyruğu oluştuğunu söylemişti. O araçların içinde binlerce de  insan olmalıydı.

Ferruh Bozbeyli saatler süren yolculuktan sonra Konya Mevlana Meydanı’na geldi ve konuştu.

Mitingden sonra, mitinge katılanların sayısının en az 15 bin kişi olduğu söylendi.

Sonraki yıllarda da 1977, 1983, 1987, 1991, 1995 ve 2002 yıllarında seçimler öncesinde 40. Kilometrede yapılan parti liderlerini karşılama törenlerine katıldık. Daha sonra karşılamalar 20.Kilometrede ve havaalanının önünde yapıldı.

Bir ara Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Alpaslan Türkeş ve 2002 yılında da  Recep Tayyip Erdoğan   binlerce araçla şehre girişte karşılandılar ve miting alanlarında da on binlerce kişiye hitap ettiler.

Geride bıraktığımız Cumartesi günü de yeni kurulan Gelecek Partisinin lideri Ahmet Davutoğlu partisinin il teşkilatını açmak için şehrimize geldi.

Davutoğlu partisinin il teşkilatını hizmete açtı ve parti binasının önünde de bir miting yaptı.

Parti binasına doğru giderken karşılaştığımız bir arkadaş bize Davutoğlu’nun 100. Kilometrede karşılandığını söyledi. Sonra abartılı bir sayı verdi Davutoğlu’nu karşılamayla giden insan ve araç sayısı hakkında.

Geçmişteki karşılamaları düşündük.   

Geçmişte liderleri karşılamaya giden binlerce insan ve binlerce araç aklımıza geldi.

Bu duygular içinde Gelecek Partisinin önüne geldik.

Etrafa baktık nerden sayarsan say 1000 kişi.

Galiba dedim: Ahmet Davutoğlu kendisini karşılamaya giden binlerce  insanla parti binasının bulunduğu caddeye gelecek ve kürsüye  çıkıp konuşacak.

Bir müddet bekledik. Sonra Davutoğlu’nun geldiği otobüs üzerindeki  görevliler tarafından anons edildi.

Biz ‘Ha şimdi cadde dolup taşacak. Caddenin bulunduğu sokak aralarında toplanan binlerce insan Davutoğlu’nu görebilmek için bir birini ezecek. Allah korusun izdiham yaşanacak” diye düşünürken, Davutoğlu’nun  konuşacağı otobüsün karşısında toplanan insan sayısını tahmin etmeye çalıştık. Biliyorum GP’liler bana kızacak ama ne olur kızmayın. Meslek hayatında çok sayıda miting izleyen ve mitinge katılanların sayısı hakkında doğru sayıya çok yakın tahminde bulunan birisi olarak  bunu  söylemek zorundayım. O caddede nerden sayarsan say, nasıl sayarsan say , kaç kere sayarsan say tahminen bin 500 kişiden fazla insan yoktu. Ayrıca oraya gelenlerin çoğu bir şekilde getirilmiş olan insanlardı.  Muhtemelen  başka ülkelerden gelerek bu şehirde yaşayan insanlar da vardı.

Gelecek Partisi  lideri Ahmet Davutoğlu’nu karşılamaya  giden araç sayısına gelince. Mitingin yapıldığı cadde üzerinde konuştuğumuz bir  kaç insan karşılamanın 100. Kilometrede yapıldığını ve Davutoğlu’nu binlerce aracın karşıladığını söylemişti. Ayrıca cadde üzerindeki partililer de bunu kendi aralarında konuşuyorlardı.

Ortada binlerce insan yok ama  binlerce  araç var. Mesela birisi  sırf Altınekin’de Davutoğlu’nu karşılamak için beş bin aracın yola çıktığını ve elinde bununla ilgili görüntülerin olduğunu söylemişti. Tabi  inanmadık. Çünkü  inanılacak gibi değildi. İletişim teknolojisinin zirve yaptığı bir dönemde hiç bir parti liderinin beş bin  araçla bir şehre girişte karşılanmayacağını bilmek lazım. Keşke bir mucize olsa da Davutoğlu bırakın beş bini, 300-500 araçla karşılansa  ve o araçların her birinde 3-4 kişi olabilseydi.

Abartılı sözler parti liderlerini yanlışa sürükler. Sonra abartı liderleri akli bir muhakemeden uzaklaştırır ve kalabalıklara hitap ederken ateşli cümleler kurmak zorunda bırakır. Ayrıca parti liderlerini siyasi yetenekleri noktasında ölçüsüz bir şekilde abartmak, liderlerin gerçeklerle yüzleşmesine mani olur. Bu durum liderleri riske sokar. En başta lider  konuşmak için kürsüye çıkınca kontrolünü kaybeder. Ne yazık ki Davutoğlu farklı özelliklerine rağmen böyle bir şanssız süreçten geçiyor. Duygusallaşıyor ve gerçeklerle yüzleşmek istemiyor. Bir lider etrafında bulunanların irade , uyarı ve telkinleri ile değil de kendi iradesi ile çıkıp konuşsa daha az yanlış yapar. Mesela her fırsatta Cumhurbaşkanını konuşmak ve yönetimin yanlış politikalarından söz etmek ne kadar doğru olabilir? “Sen o zaman nerelerdeydin?” diye sorarlar adama. Dolayısıyla yeni sözler söylemek lazım.

Peki  Gelecek Partisi  lideri Ahmet Davutoğlu’nu kaç araç karşıladı?

Bir arkadaş  konvoy Organize Köprüsünün altından geçerken, 97 araç sayıldığını söyledi.

Bir başka arkadaşda konvoyda 130 civarında aracın bulunduğundan söz etti.

 Bilmem fark ettiniz mi?Yazının başından itibaren şunu söylemeye çalıştık: Bu yolun sonunda  tek başına iktidar  ışıkları görünmüyor. Eskiler “Taş yerinde ağır” dermiş. Fakat hemşehrimiz taşı yerinden oynattı bir kere. Ayrıca yıprandı ve yıpratılıyor. Keşke siyaset otobüsüne bindiği durakta hiç değilse bir süre  daha  bekleseydi.

Başka bir şey daha: Gelecek Partisinde kısa bir süre sonra” gelecek” sıkıntısı  böşgösterirse  buna şaşmamak  lazım. Yeni kurulan bir  parti ve o partinin lideri kendi evi  olan şehirde yaptığı ilk mitingde  sadece  bin 500  civarında  insana hitap edebiliyorsa  umut ne işe yarar?