GELİŞİ GÜZEL Mİ, GELİŞİGÜZEL Mİ?

Aslında ne güzel bir deyimdir “gelişi güzel.” Gelişinde bir hoşluk veren, gidişinde de gönülde yaşayan, aranıp özlenendir. Ama bu iki kelimeyi birleşik yazarsanız yani “gelişigüzel” diye, işte o, etrafınızda çokça olan, “özensiz, rastgele, dikkat etmeden,  öylesine” anlamına gelen, “lüzumsuz, olsa da olur, olmasa da olur” tabirini ortaya çıkartır.

Öylesine yaşıyor ve hiç farkında olmadan, gelişi güzel mi, gelişigüzel mi bakmadan değer veriyor, hayatı birlikte yaşıyoruz zannettiğimiz ama sadece kendilerine yaşadıklarını, tabiri caizse “at sineği gibi yaşayan sineklerin” gereksizliğinin farkına varmıyoruz. Sebep? Belki iyi niyet, belki görmezden gelme, bekli de yakıştıramadığımız, uzaktan adam görünen ama öylesine değil de alıcı gözüyle bakıp fark ettikçe “gelişigüzel” insanlarla dolu olduğunu görüyoruz.

Eğer siz de bugüne kadar etrafınıza hiç bakmadıysanız, dikkatlice bir bakın. Etrafınızda kimler var, kimler yok diye. Kim “gelişigüzel, kim gelişi güzel” görürsünüz. Eğer önyargılardan kurtularak bakarsanız, etrafınızı “gelişigüzel” insanların doldurduğunu, az sayıda “gelişi güzel” insanın olduğunu fark edeceksiniz. Vermeden almayı düşünen, bencil, egoist, güce tapıcı, çıkarı yoksa ayrımcı, hayatı ve arkadaşlığı sadece kendine yaşayan insanların varlığını hissedeceksiniz. Eğer yok diyorsanız, ya bağlılığınızdan dolayı kesinlikle onlara toz konduramadığınızdandır, ya da menfaat düşünceniz veya ortak çıkarınız olduğundandır.

Gördünüz mü, ne kadar çokmuş. Aslında bu saydıklarımı birkaç kelimede özetlemek yeterli. “Ben merkezli yaşayan, kendinden başkasını umursamayan, öylesine ve biat kültürüyle yaşayan ayrımcı” öylesine gelip giden insanlar. Ben merkezli yaşayınca ne oluyor dersiniz? Hayatı kendine yaşayıp, her şeyi bildiğini zanneden, yalnızca ihtiyaçları ve hoşlarına giden bir şey olduğunda yanınıza gelen ama paylaşımdan uzak, en uzağından bile sebeplenmeye çalışan ama en yakınına bile hiçbir faydası dokunmayanlar.

Gelişiniz güzel, gidişiniz güzel olsun, “gelişigüzel” geliş, “gelişigüzel” gidiş değil. “Gelişi güzel” olun ki, hoşluk ve letafet getirin, “gidişi güzel” olarak da mutluluk bırakarak gidin.

Hayatımızın her anında çokça vardır bunlar. Hayatı öylesine yaşayıp, yiyip içip, yalnızca hoşlarına giden için savaşıp, dünya, kendisi olmasa dönmeyecek sanan, ben merkezli yaşayan ve insanoğluna bir faydası dokunmayan gelişigüzel insanlar.

Bir de inanıp güvenip gelişi güzel ama gidişi nasıl bilinmeyen insanlar vardır. Bilemezsiniz, gelişi güzel dersiniz ama aslında kendini gizlemiştir sadece gelişigüzeldir. İşte bunları da, ya menfaatleri bittiğinde ya da gidecek başka yer buldukları zaman gidişlerinden anlarsınız, gelişigüzel insanlar olduklarını.

“Gelişigüzel” ve gidişi de “gelişigüzel” insanlar! Sakın kimsenin hayatına gelişigüzel dalarak hayatlarını egolarınızla, menfaatlerinizle, saçma sapan sözlerinizle hallaç pamuğu gibi atıp gelişigüzel gitmeyin. Sizin hayatınız kadar onların da hayatlarının bir değeri vardır.

Allah’ım, Sen bizleri “gelişigüzel” olanlardan etme ve onlardan koru, gelişi de güzel, gidişi de güzel olanlardan eyle ki, bir hoş sada bırakıp gidenlerden olalım.