GENÇLERİN MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMASININ ÖNEMİ
23 Ağustos 2017, Çarşamba 07:21Yüce dinimiz İslam'da gençlerin her türlü zararlı alışkanlıktan korunması ve neslin muhafazası en önemli konulardan biridir. Günümüz gençlerinin özellikle sigara, içki ve madde bağımlılığından, her çeşit uyuşturucudan uzak tutulması hayati öneme sahiptir.
Yüce Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim'de insanı yeryüzündeki en değerli varlık türü olarak nitelendirmiş ve ona diğer varlıklar arasında ayrı bir kabiliyet ve yetkinlik verdiğini belirtmiştir. İnsanın beden ve ruh sağlığının korunması, onun dünyevî ve uhrevî mutluluğu, İslâm’ın en başta gelen hedefi olmuştur. Bu yüzden dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunması İslâm’ın beş aslî ilkesi sayılmış, bunu sağlamaya yönelik olarak Kur’an’da ve sünnette bir takım emir ve yasaklar getirilmiştir. Yeryüzünde insan hayatı bu beş şey üzerine kurulmuştur.
İslâm’ın, sarhoşluk veren, aklî ve ruhî dengeyi bozan sinir sistemini uyuşturan maddelerin kullanımını haram kılması ve bu alanda birtakım cezaî müeyyideler koyarak insanları bunlardan uzak tutmaya çalışması, yüce bir anlam taşır.
İslâm, aklı ve fikri devamlı veya geçici olarak faaliyetten alıkoyan, işlemez ve görevini yapamaz hale getiren, muhakeme kabiliyetini körelten, zekayı söndüren ve zihni uyuşturan her çeşit uyuşturucuyu yasaklamıştır. Afyon, kokain, eroin, esrar gibi tüm uyuşturucu çeşitlerini haram kılınmıştır.
Allah Teala, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:
“Ey inananlar! İçki, kumar , putlar ve fal okları, şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan şüphesiz, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?”(Maide, 90-91)
Yüce dinimiz İslâm, insanların mutluluğuna ve saadetine vesile olan şeyleri emretmiş, tehlikeli ve zararlı olanları da yasaklamıştır. İnsanların kendilerini tehlikeye atmamalarına, kendilerine zarar verecek şeylerden uzak durmalarını emretmiştir. (Bakara,
İslam alimleriniz, uyuşturucunun da her çeşit sarhoş edici ve insan aklının işleyişine zarar verici nitelikteki içki gibi haram olduğunu ifade etmişlerdir. İslâm’ın emir ve yasaklarındaki genel amaçlar dikkate alındığında İslâm’ın sadece şaraba (içkiye) mahsus olmadığı, aklî ve ruhî dengeyi bozan, sinir sistemini uyuşturup beynin işlevini etkileyen, kişinin irade ve düşünme gücünü tamamen veya kısmen yok eden her türlü uyuşturucunun da aynı yasak kapsamına girdiği görülür. Hatta bugün modern tıp, psikoloji ve toplum bilimleri esrar, eroin, afyon, kokain, morfin gibi uyuşturucu maddelerin insan sağlığı ve toplum düzeni için zararlı ve tehlikeli olduğunda
Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de alkol kullananların sayısında önemli bir artış olduğu ve uyuşturucu kullananların % 73'ünü de 20 yaşın altındaki gençlerin oluşturduğu bildirilmektedir. Bu sonuca göre uyuşturucuyu en çok 20 yaşın altındaki gençlerimiz kullanmaktadır. Bu araştırmadan özellikle lise ve üniversite öğrencilerine yönelik yoğun çalışma yapılması gerektiği sonucu çıkmaktadır.
Uyuşturucu maddelerin de vücutta meydana getirdiği zararlar ve açtığı yaralar büyük ölçüde toplum yapısını da bozmaktadır. Bu kötü alışkanlıkların sebepleri arasında insanın zaafları, eğitimsizlik, özenti, çevre şartları, lüks ve gösterişli hayatın verdiği tatminsizlik, inanç (manevî) boşluğu, fakirlik, yalnızlık, çaresizlik gösterilebilir.
Gençler, alkol ve uyuşturucu alışkanlığına genel olarak aile içerisindeki büyüklerine, kendilerinden önce bu işe bağımlı olan arkadaşlarına özenerek başlamaktadırlar. Ayrıca, içki içmeye yönelik her çeşit reklam gençleri teşvik etmekte, gazete, televizyon ve dergideki reklamlarla birlikte, sokaktaki bira afişleri, çocukları kesinlikle etkilemektedir. Yine sigara kullanma alışkanlığı da bazı gençlerin uyuşturucuya başlamasını kolaylaştırmaktadır.
Çözüm olarak sağlıklı bir din eğitimi, iyilikleri, sosyal adalet ve dayanışmayı desteklediği gibi her türlü kötülüklerin, fuhuş, içki ve kumar alışkanlıklarının azalmasına da yardımcı olur. Bu itibarla yeni nesiller, inanç boşluğundan kurtarılmalı, onlara büyük idealler, büyük hedefler gösterilmelidir. Anne ve babalar, çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptığını, hangi çevrelerde gezip dolaştığını takip etıneli, çocuklarının bu zehirli tuzaklara düşmemesi için ellerinden gelen tedbirleri almalıdırlar.
Eğitim kurumlarında konu ile ilgili dersler konmalı, özellik1e televizyonlar, terör olaylarında can verenler gibi alkol ve uyuşturucu tuzağında ölümle pençeleşenleri de sık sık ekrana getirmelidirler. Ekranda gösterilen kutlama törenleri, belgesel ve diziler ile her türlü reklamlar, alkol ve uyuşturucuya teşvik niteliği taşımamalı, toplumu alkolizme ve uyuşturucuya götüren yollar tıkanmalıdır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.