GERÇEK İLİM ADAMLARI İNANÇLI OLURLAR (1)

Bu sözü atom bombasının mucidi ve günümüzde bile teorileri geçerli olan Albert Einstein söylüyor ve şöyle diyor: “Derin bir imana sahip ol­mayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edi­lebilir: Din­siz bir bilime inanmak imkânsızdır”

 Dünyadaki ilim ve siyaset adamlarının kahır ekseriyeti gerçekten inanç­lıdır. Çok az da olsa ateist olanlar varsa, ilim, fen ve teknoloji saye­sinde yeni yeni icat ve keşifleri görüp; “Zararın neresinden dönersen kâr­dır” sözünde olduğu gibi, tövbe edip imana geliyorlar. Şu haberde olduğu gibi:

“Ateist Profesörden U dönüşü. İngiltere’de yarım asırdır ateistliğin en ateşli savunucusu olan Prof. Antony Flew, ‘Tanrı olabilir’ diyerek 81 ya­şında çark etti. Yaşamın başlangıcını açıklamanın tek yolunun da bu oldu­ğunu ek­ledi.”([1])  

Büyük bir kin, buğz ve inatla inançsızlıkta ısrar eden, etmekle kalma­yıp inançlı olanlara da hayat hakkı tanımayıp, dünyayı dar etmenin en ba­yağı yollarını arayan ve uygulayan bizdeki sözde ilim adamlarına da aynı hidâyeti tavsiye ediyorum.

İstismar ettikleri, arkasına sığındıkları dolayısıyla imajını zedeledikleri Mustafa Kemal Atatürk bu hususta şöyle diyor:

“Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Allah tarafından insanlara dini ger­çek­leri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilin­mektedir ki, yüce Kur’an’daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, man­tığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilâhi tabiat ka­nunları ara­sında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını (maddi ve     ma­nevi âlem kanunlarını) yapan Tanrıdır. Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazi­lete sahiptir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.”([2])

Belki ibret alırlar diye, fikir ve inanç hürriyeti hususunda, başka din­ler­den olan insanlara bile, ne kadar saygılı ve toleranslı davranıldığını, dünya­daki gelişme ve uygulamalardan, kaynaklarıyla      bera­ber bazı örnekler sunup, herkesi makûl olmaya, müsamahakâr olmaya, hoşgörülü olmaya çağırıyorum. Şair ne güzel söyler:

Sevaba sebeptir çekilen çile

Yoğrulmuş mayamız merhamet ile

İyilik dileriz düşmana bile

Duada dilimiz Mevlâya gider

 Ama iyilikten ve insanlıktan anlamayanlara da Cenâb-ı Allah’ın Âli İmran Sûresinin 119’uncu ayetini hatırlatırız.

ABD de yapılan bir araştırmada, doktorların dörtte üçünün mucizelere inandığı belirlendi. 1100 doktor üzerinde yapılan araştırmada % 73’ünün mu­cizelere inandığı ortaya çıkmıştır.([3]) 

ABD St. Luis Merkez Bankası araştırmalarına göre, Cehennem inancı olan ülkelerde, yolsuzlukla­rın daha az olduğu tespit edildi. Yani halk ne kadar dindarsa o kadar az yolsuzluk oluyor. ABD halkı­nın % 71 cehen­neme inanı­yor.([4])

10 bin kişi ile yüz yüze görüşerek dünyanın birçok devletinde yapılan anketten ilginç neticeler çıktı. ABD halkının % 80’inden fazlasının dini inan­cının oldukça kuvvetli olduğu ve Tanrı inancı olan kişilerin daha iyi bir birey haline geldiklerine inandıkları ve ateistlerin % 30’unun bile ara-sıra dua    et­tikleri ortaya çıktı.([5])  

Avusturya Ordusu kışlada mescit açtı. Mescidin açılışından önce iki ay­lık temel eğitimlerini      ta­mamlayan aralarından 80 Türk’ünde bulunduğu 800 askerin yemin töreni gerçekleştirildi. İki askerî papazın (asker din gö­revlisi) İncil’den dualar okuması ve Müslüman askerler için bir imamın Kur’an oku­ması neticesi tören bitti. Törene T. C. Viyana Büyükelçiliği Din Müşaviri Harun Özdemirci de katıldı.([6])

Dipnotlar:

1- Milliyet Gazetesi, 13 Aralık 2004.

2- ATATÜRKÇÜLÜK  M. E. B. Yayınları, (Genel Kurmay Başkanlığı Tarafından Hazırlanmış), 1998. c. 3, s. 233.

3- Milliyet Gazetesi, 23.12.2004.

4- Milliyet Gazetesi, 29.07. 2004.

5- Ömer Fatih, Tarih ve Düşünce Dergisi, Mayıs 2004, sayı 49, s. 71. 

6- Milliyet Gazetesi, 24. 02. 2004