GERÇEKTEN “ÖZGÜR” MÜSÜNÜZ?

Özgürlük sözcüğü her an her gün işitilen bir kavramdır.

Özgürlük hakkında hemen hemen her insanın bir görüşü veya bir fikri olabilecektir. Fakat "özgürlük" tam olarak neyi ifade eder sorusuna pek çok kimse duraksayarak cevap verecektir.

Özgürlük nedir?

Özgürlük; kişinin diğer bireylerin haklarına saygı duyduğu sürece dileği şekilde davranmasını ve kimse tarafından zorla engellenmemesi veya durdurulmamasını kapsar.

Özgürlük sadece sözlük anlamı ile anlaşılabilecek bir kavramın çok ötesinde manalar içermektedir.

Özgürlük; kısıtlamaların olmadığı, rahatça düşünebilmek, düşüncelerini ifade etmek ve davranışlarının sorgulanmaması demektir. Özgürlük, kendimi iyi hissettiğim ne varsa onu yapabilmek ve kimseye hesap vermemektir. Özgürlük, kendi ayaklarının üzerinde durmak ve kimseye muhtaç olmamaktır

Peki, sizin özgürlükten anladığınız nedir düşünün bakalım...

Dilediğiniz zaman dilediğiniz yere gidebiliyor olmak mı özgürlük?

İçinizden geldiği gibi gezebiliyor olmak mı?

Canınızın istediği saatte uyuyup uyanıp, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi?

Yoksa sadece bir hafta sonu cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz kendinizi?

Bir de şu açıdan bakın bakalım, ne düşüneceksiniz?

Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz?

Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu?

Düzeninizi, baştan aşağı değiştirmeye cesaret edebiliyor musunuz? Yoruldunuz değil mi?

O halde burada biraz duralım. Çünkü bütün bunların cevabını ararken kim olduğunuzdan emin olabilmek adına sert yüzleşmeler yaşayarak ve sonunda belki de hâlâ cevaba ulaşamamış hissedeceksiniz.

Şimdi en azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı? Yoksa “Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki?” dediğiniz de olur mu?

Bu önemsiz gibi görünen küçücük ayrıntılarda bile özgürlüğünüzü kaybettiğinizin farkında bile değilsiniz aslında.

Çünkü “özgürlük” sandığınız gibi “sınırsız” olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir. Diğer bir deyişle kendi önceliklerinizi doğru belirlediğiniz (sınırsız olmadığınız) ölçüde özgür olacaksınız.

Sınırlarınızı doğru çizmek( Önceliklerinizi doğru sıralamak )zorundasınız. Ancak böylece kendinize özgür bir yaşama alanı yaratmış olursunuz.

Özgürlük, sadece yaşam kalitenizi yükseltmez, özel ilişkilerinizden sosyal ilişkilerinize, iş hayatınızdan ev hayatınıza kadar bütün alanlarda kendinizle ilgili çatışmalarınızı iyileştirir.

Sınırlarınız, kim olduğunuzdur. Bu yüzden kendinizi iyi tanımanız, aslında kim olduğunuzu iyi bilmeniz ile mümkündür.Sınırlarınızı oluşturmanız ve sınırlarınızı kararlı bir şekilde korumaya almanız fiziksel ve psikolojik sağlığınız açısından çok önemli.

O halde sınırlarımızı bilelim ki özgürlüğümüzün farkına varmış olalım.