GÜNAH
27 Temmuz 2017, Perşembe 07:33Günah-ı bî hisab içre anınçün oldum avare
Sığındım ismi settâra, güvendim ismi gaffra
Ümid-i affımı kat etmedim eltaf-ı Bâriden
Rahim ismi Hüda’nın sâbık olmuş ism-i Kahhâra
“Allah’ın Rahîm ve Rahman sıfatları, Kahhar ve Müntekîm sıfatlarından önce geliyor. Bu sebeple hiçbir zaman affedileceğim hususunda tereddüdüm olmadı, ümidimi kesmedim” diyor şâir. Hatta bazıları; “kul günah işleyecek ki, Allah’ın Rahîm sıfatı tecelli edecek” diye cesurane sözler söylemişler. Ama Hz. Ömer’in: “Günahtah sakınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha iyidir” tavsiyesi daha makul ve mantıklı.
“Günah arıya benzer, onun gibi ağzı bal, fakat kuyruğu zehirdir.” Sözünde olduğu gibi, zehiri yememek için, bala aldanmamak gerekir. Bu dünya meşgalesi içinde tövbe etmeninde kolay olmadığını Süleyman Çelebi bildiriyor:
Her nefeste eyledik yüz bin günah
Bir günaha etmedik bir gün ah.
Bir başka benzeri:
Bir günah eden kişi, bin gün âh etmek gerek
Bin günahım var iken bir gün âhım yok benim
Yunus ise Hz. Peygamberden istimdad ediyor (yardım istiyor) ve şöyle diyor:
Günahkârım yüzüm kara
Korkaram atarlar nar’a
Meğer senden ola çare
Şefaat ya Resülallah
Sultan 2. Mahmud’da yine çok günahı olduğunu, ama buna rağmen ümitsiz olmadığını, çünkü Rahmân ve Rahîm gibi sıfatların sahibi bir yaratıcısı olduğunu, âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olduğunu dile getiriyor ve şöyle nazlanıyor:
Hüdâ’ya çok günah ettim adetsiz çok günahım var
Günahım çok ise nola senin gibi İlâhım var
Bu Mahmud’un temennası ümidi munkati olmaz
Resûlüllah gibi zira şefaatçi penâhım var
İran’ın Meşhur Şairi Hafız, başka bir hususa dikkat çekiyor:
Mey gibi her bir haramın sekri olsaydı eğer
Ol zaman malum olurdu mest kim, huşyâr kim
“İçki gibi her günah sarhoşluk verseydi, o zaman sarhoş kim, ayık kim belli olurdu (yani ayık adam kolay kolay bulunmazdı)”
Bir vesileyle Konya yakınlarında Çukurçimen Köyünde bulunmuş ve camiye gitmiştim. Cami avlusunda Osmanlıca yazılar gözüme ilişti, okudum ve not aldım. (Gerçi şimdi bazı basiretsizler bu ve benzeri yazıları, hatları, ecdattan kalan her türlü hatırayı, anlamadıkları, kıymetini bilmedikleri için çeşitli şekillerde imha ediyorlar ama) bakın ne ibretli sözler çıktı:
Geldi bu aciz kulun günahkâr
Cümle aybımız oldu aşikâr
Sığındık ya Rab Sen ismi Settar
Affına mazhar eyle ya Gaffar
Hallisna min azabil gabri ven’nar
Niyazım budur sana leyl ü nehar
Hovarda bir Hıristiyan papaza günah çıkarmaya gitmiş, papaz bakmış adamın ayaklarında ufak ziller var, adım attıkça çıngırak gibi çalıyor: "Bunlar ne yahu?" demiş, adam; "Ben Allah'tan çok korkarım, karıncaları ezmemek için ayaklarıma bağladım...
Karıncalar zilin sesini duyunca kaçıyorlar." Ve başlamış işlediği günahları Papaza anlatmaya... “Ben falanın karısıyla… falanın kızıyla… falanın geliniyle…” Papaz demiş ki; “ulen hay namussuz, o zilleri ayağına takacağına bilmem nerene tak da, millet kaçsın kurtulsun”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.