Günaydın Kambur
29 Ekim 2022, Cumartesi 02:55İngiltere’ de büyük bir holdingin önünde bir kambur köşeye kurulmuş bir büfede döner satmaktadır. Holding in sahibi de her sabah ve akşam gelip geçer iken kambura, “günaydın kambur, iyi akşamlar kambur , nasılsın kambur , işler nasıl kambur? “diye seslenirmiş.
Seneler sonra bir sabah “günaydın kambur“ der, kambur döner bıçağını çekip iş adamını öldürür. Hiç bir avukat Kambur’un savunmasını yapmak istemez ve kabul etmez. Kambur’unda ağzını bıçak açmaz hapiste idam kararını bekler. Fransa’da olayı duyan bir avukat İngiltere’ye gelerek Kambur’un savunmasını üstlenir.
Mahkeme heyeti toplanır, herkes ayağa kalkar söz savunmadadır.
Fransız avukat (şimdi hayal edin avukatı ellerini masaya yavaş yavaş vurarak ve tek tek kelimeleri seçerek) yargıca döner “saygı değer yüksek İngiliz mahkemelerinin yargıçları, size yüksek Fransız saygı değer mahkemelerinin yüksek yargıçlarının sevgi ve saygılarını getirdim.
Hakime döner “yüksek İngiliz mahkemelerinin saygı değer hakimleri size yüksek Fransız mahkemelerinin sevgi ve saygılarını getirdim.
Savcıya döner “yüksek İngiliz mahkemelerinin saygı değer savcıları size yüksek Fransız saygı değer mahkemelerinin savcılarının sevgi ve saygılarını getiriyorum“
Jüriye döner ve Hakim sert bir şekilde masaya vurarak, “yeter be adam! Savunmana geç “der, hiddetlenir. Avukat’da “ aman efendim ben size ne dedim? Hakaret etmedim, küfür etmedim, siz neden hiddetlendiniz? Beni susturup bağırarak, iki saniye daha dayanıp beklemediniz, sevgi ve saygı getirdiğim halde rencide ettiniz beni” der.
“Bakın müvekkilim senelerdir taşıdığı kamburu, iş adamı tarafından günün düzenli ve belirli saatlerinde hatırlatılarak ona daha da ağır bir yük haline getirilmiştir. Günaydın kambur, nasılsın kambur, iyi günler kambur senelerdir buna katlanmıştır. Siz şurada iki dakika sevgi selama katlanamadınız“ der ve Kamburu beraat ettirir.
Bazı anlar vardır bize göre masun olan ve doğru olan. Ama sadece bize göredir o doğrular. Empatiden yoksun düşünceler kimleri ne kadar kırar ve yorar bilemeyiz. Bir şeyin doğru olması canın acımasına engel değildir. İnsanların canları sadece yaralarla acımaz. Duyguların açtığı yaraların pansumanı da kolay olmaz. Bir söz bir ima öyle can yakar ki hatta bazen öfkeye bile dönüşebilir. Bu öfkenin doğuracağı geri dönülmez hatalarda kapıdadır hemen. Ucu can alıp can vermeye kadar gider yukarıda olduğu gibi. Bir taraf baksa ortada hiçbir şey doğru söz söylenmiş. Bir taraf baksa yükü zaten ağır olan bir yara sürekli taze tutulmuş. Ve bunu yapmak o kadar kolay ki sadece bir kelime ile. Kambur. Birilerini öldürmek sadece hareketle yapılmaz. Bir söz bir ima da yeter. Katil olmak aslında bu kadar kolay. Katil olmamak için biri canını almamak yeterli değil birde birinin ruhunu öldürmemek gerek. Yaptığımız işe, kurduğumuz cümleye, söylediğimiz kelimeye ve hatta mimik hareketimize bile dikkat etmemizdir asıl mesele…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.