Güneş Sistemi ve Müslüman Âlimlerin Görüşleri (3)
11 Mart 2021, Perşembe 11:03Her şeyi devri içinde değerlendirmek doğru olur. Onun için Müslümanların bu icatlarından birçoğu, bugünkü popüler Batılı ilim adamlarının icat ve keşiflerinden çok çok daha önemlidir. Mesele Müslümanların bulup kullandıkları “sıfır” yakın târihteki atomun parçalanmasından, roket ve uyduların keşfinden daha önemlidir. Çünkü o keşfedilmese bugünün modern icatları yapılamazdı. Fakat sıfırı keşfeden Müslüman âlimi çok az kişi tanır ama Anştayn’ı hemen hemen herkes tanır.
Astronomi ilmine yaptığı katkılarından dolayı yine büyük bir âlim olan Battânî, Avrupalı büyük ilim adamları tarafından, en büyük 20 Astronom içinde zikredilmiş ve Ay’daki coğrafi bölgeler isimlendirilirken, O’da unutulmamış ve bir yere de Battânî ismi verilmiştir. Fransız Profesör Jagues Risler’e göre Trigonometrinin gerçek mûcidi Battânî’dir. Batıya bu ilmi O öğretmiştir. Trigonometrik bağlantıları bugünkü kullanılan şekliyle formülleştiren bu âlimdir. Prof. Dr. Philip K. Hitti de onunla ilgili şöyle der: “Şüphesiz matematik bilginleri tanjant hakkında Battânî’den ancak beş asır sonra bilgi sâhibi olabildiler.”(1)
El-Fergânî, bir astronomi kitâbı yazmış ve o kitap Avrupa ve Batı Asya’da 700 yıl otorite olarak kalmıştır. Bu zatın uzay çalışmaları 41 yıl devam etmiş. Vardığı netîcelerin doğruluğu dikkate şayandır. Hükümlerinin hemen hemen hepsi, bugünkü netîcelerin aynısıdır. Ekliptik meyli, yâni ekvatora nazaran güneş yörüngesinin eğilme açısını, en ince farklarla tesbit ve en doğru bir şekilde ilk defa hesaplama şerefi de yine el-Fergânî’ye aittir.(2)
“İbrahim ez-Zerkalî (Takriben 1029-1087) Endülüs’ün Toledo şehrinde yaşamıştır. Astronomi âletlerini ıslah etmekle beynelmilel bir isim yapmıştır. Copernik onun usturlaba âit ilmi eserini iktibas etmiştir. Onun astronomi incelemeleri çağının en iyisidir. Gezegenlerin hareketlerine dâir onun “Toledo Cetvelleri” Avrupa’nın her tarafında kullanılmıştır.
Avrupa’da çok meşhur olan Kastilya Kralı Alfons cetvelleri diye bilinen astronomiye âit cetveller de Zerkalî’ye aittir. İki asır önce Paris Rasathânesi müdürlüğü yapan ve devrinin en ünlü ve tarafsız astronomi üstatlarından olan Laland, “L’astronomie” isimli eserinde şöyle der: “Zerkalî’nin buluşları ve teorileri, Onu asrın en yüksek astronomi kürsüsüne çıkarmıştır.”(3)
Avrupalılar usturlabı doğru-dürüst imal ve isti’mal edemezlerken (kullanamazlarken) İslâm âleminde 5 metre hatta 7,5 metre kutrunda (çapında) aletler ve torna tezgâhları imal edilmiştir. Usturlab İslâm âleminde 10. Asırda, Avrupa’da ise 14. Asırda ciddi manada kullanılmaya başlanmıştır.(4)
“İbrahim es-Sahdî Valencia’lıdır (İspanya). 1081 yılında bilinen en eski gök küresi âletini yapmıştır. Nasrettin Tûsî’nin (1201, 1274) Meraga’da yaptırdığı Rasathânesi ve yıldızların harekâtı ile ilgili olan “Zeyc-i İlhani” adlı eseri dünyâca meşhurdur.
Uluğ Bey (1394-1449) hem hükümdar, hem de çağının en büyük astronomudur. İlim dünyâsı ona 15. yüzyılın astronomu unvanını vermiştir. ABD de bulunan Uluslararası Astronomi Derneği, ayın görünen yüzeylerinden bir kratere bu büyük âlimin adını vermiştir. Semerkant’ta ki Rasathânesinin yüksekliği 180 kadem idi. Yâni Ayasofya yüksekliğinde idi. Orada bulduğu heyet (astronomi) hesapları bugün bile hayret uyandırmaktadır.
Rasathânede kutuplara olan mesâfeleri ölçme âletleri bulunmuştur. Bu ilim yuvasında Ali Kuşçu, Kadızâde Rûmî gibi ünlü âlimler görev yapmışlardır. Bu Rasathâne 1908 de bir Rus mütehassısın kazısı netîcesinde kısmen meydana çıkarılmıştır. Dantel gibi işlenmiş mermer sütunlar, rakamlarla süslü merdivenler, minyatürlerle süslenmiş duvarlarla görüldü ki, bu Rasathâne mimarlık itibariyle de ayrı bir hârikadır. Matematik ve astronomiye birçok yenilikler kazandırmış, eserler yazmış ve eserleri İslâm âlemi ve Avrupa’da uzun yıllar okunmuştur. Onun yaptırdığı Rasathâne çağımızın astronomi çalışmalarına bile ışık tutmaktadır. Bugün bile bizdeki Kandilli Rasathânesinde hicri ve kameri aybaşlarının hesaplanmasında kullanılan kriter, Uluğ Bey’in Ziycinden faydalanılarak yapılmaktadır.
Dipnotlar:
1- Şaban Döğen, a. g. e, s. 40.
2- Sigrid Hunke, a. g. e. s. 124.
3- Abdurrahman Ahmet, a. g. e, s. 68.
4- Sigrid Hunke, a. g. e. s. 111, 114.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.