GURBETÇİ ve SEÇİM!

Öncelikle Türkiye’de 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimde herkes çok heyecanlı.

Tüm detaylarına kadar gündemi takip edip oy verecekleri Parti’lerin adayları tespit etmeye çalışıyorlar.

Bu güzel heyecanı kilometrelerce uzaktan hissetmeleri çok güzel!

Kararsızlar bu kez sandık başına gideceklerini söylüyorlar!

Bu çıkacak oyların dağılımını geçmiş yıllara göre etkileyebilir!

Ekonomik sıkıntı/ buhran dünyanın her yerinde olsada GURBETÇİ ‘nin durumu başka ülkelerde yaşayan insanlara göre gayet iyi!

Çünkü burada;

-keyifleri yerinde!

-birçoğunun baba topraklarında yatırımları var.

 Avro kazanıyorlar ancak;tanıdığım birçok dostlarım ben dahil AVRO’nun TÜRK LİRASI karşısında değer kazanmasından rahatsız.

Çünkü onlar ata topraklarındaki sevdiklerininde çok iyi şartlarda yaşamasını istiyor.

Tabii ki aralarında burada AVRO kazandığı için alım gücünün Türkiye ‘de yüksek olması nedeni ile herkesin AVRO ile sahip alım gücüne Türkiye’deki TL kazananlarında bu güce sahip olduğunu sananlarda az değil!

Ancak Almanya’daki yaşamdan/Ekonomik sıkıntı var diye rahatsız olsalar Ata topraklarına geri dönerler hemen!

-Peki dönen varmı?

-Türkiye’deki yakınından borç isteyen varmı?

Gören duyan varmı?

Ben görmedim !

18 MİLLETVEKİLİ…

Herşeye rağmen 26 Eylül 2021 yılında Almanya’daki Federal Meclis seçimlerinide aynı titizlikle izlemelerini ve özellikle oy verme hakkı verenlerden daha fazlası beklerdim.

Ona rağmen;

26 Eylül 2021 seçimlerinde de Federal Meclise 18 Türk kökenli milletvekili seçilerek girmeyi başardı.

Eğer ki tabii ki geldiği yeri unutmadan Almanya’da çalıştığı gibi;

-Almanya’nın daha çok içinde olursa,

-Almanya’daki STK’larında görev alırsa,

-Almanya’daki Siyasetine aktif katılırsa

-Almanya’daki Gazete ve TV’leri yakinen izlerse

-Fiziksel olarak burada yaşayıp,ruhsal olarak kafası başka yerde olmaz ise çok daha verimli işler yapabilir ve kendisi ile ilgili karar veren merciiler üzerinde daha etkili olabilir!

SEÇİLME HAKKI…

Tabii ki oy verme hakkı olmayanlarda var burada.

Onun için yıllardır burada Almanya’nın kalkınması için katkı yapmış süresiz Çalışma iznine sahip olanlara en azından YEREL SEÇİMLERDE seçme ve seçilme hakkı verilememesi Almanya’nın en büyük ayıbı!

Bununla ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığı yönündeki bilgileri Çalışma Bakanı Hubertus Heil’den bire bir duymak gelecek adına umut verici oldu benim için!

Ancak bizlerde buradaki haklarımızı demokratik platformlarda aramak zorundayız.

Hala Dini Bayramlarımızın burada resmi tatil olmaması başta bizim ayıbımız.

Çünkü o günlerde;

-çalışanlar işlerine,

-çocuklarını okula gönderdiler.

O gün izin almayı tercih etmedi büyük bir çoğunluğumuz!

Ben kendi adıma burada hiçbir dini Bayramımızda çalışmadım,çocuklarımıza okula göndermedim.

Önce sen kendi değerine saygı göstereceksin ki SAYGI göresin!

Ayrıca 34 yıldır Almanya’da yaşayan biri olarak;

-Ekonomik kriz,

-Ayrımcılık,

-Siyası baskı,

-Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması

vb…

nedenlerden ötürü Almanya’dan ayrılıp ATA topraklarına dönene pek rastlamadım.

Dilerim hiçbir zaman da kimse zorunlu göç etmek zorunda kalmaz!

GÜÇLÜ LOBİ…

Artık buradaki nesil;

-Almanya’da „YABANCI” denilmesine,

-Türkiye’de „ALAMANCI “ denilmesine,

takılmadan kendine olan özgüveni ile yoluna devam ediyor.

Artık önlerinde o kadar çok olumlu örnek varki !

Yeter ki onu görüp değerlendirsinler.

O zaman ;

Dr.Özlem Türeci ve Prof.Dr.Uğur Şahin,Dr.Dilek Görsoy gibi İNSANLIK için çok faydalı adımlar atabilirler.

Diğer taraftan

-Sporda:Erhan Önal,Erdal Keser,İlyas Tüfekçi,Fırat Arslan,Volkan Uluç,Fuat Kılıç, Sedat Gönen.

-Sanatta:Attilla Cansever,Muhsin Omurca, Murat İşboğa, Fatih Akın.

-Politikada:Cem Özdermir,Aydan Özoğuz.

-Turizmde:Vural Öger.

-Sanayide:Kemal Şahin.

gibi daha nice isimler ilklere imza atarak MiSAFİR İŞCİ olmanın ötesinde isşer yaparak kültürler arası köprü görevi kurdular ve başardılar.

Aksini yapıp; kendi içinde paralel bir yaşam oluşturursa, çözümü başka mecralardan bekler ise gelecek KARANLIK olur.

Daha fazlası BARIŞ, REFAH ve HUZUR için MÜMKÜN.

Asl olan günü kurtarmak değil geleceği kurtarmak olmalı.

Artık Alman ve -Türk halkı et tırnak gibi oldu?

Et tırnaktan kolayca ayrılırmı?

Özetle tüm Türkiye dışında güçlü bir lobi oluşturmak, Gurbetçilerin oyu ile Türkiye’de 2-3 milletvekili çıkartmaktan çok daha etkili olmazmı?