Hacc (Mukaddes Beldeye Yolculuk (2)
26 Temmuz 2018, Perşembe 07:18Allah’a hamd, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e salât ederim.
Kurban Bayramına sayılı günler kala Hacc Yolculuğu devam edecektir. Bu süre zarfında organizasyonlar, başta hacı adayları, aileleri, akrabaları, eş-dost, konu-komşu herkes ayrı bir heyecan telâş içerisinde hem Bedenî hem Malî bir ibadet olan Hacc farizasının içerisinde yer almak üzere koşuştururlar.
'Hacc' kelimesini duyduğumuzda heyecanlanır, iştiyak duyar ve kutsal topraklara bir an önce gitmek isteriz.
Davete icâbet; Hz. İbrahim (a.s.)’ın diliyle K.Kerimde; “ İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar.”(1) (2)
Bu kutsal çağrıya uygun olarak helâl ve temiz kazançlardan oluşan bir tasarrufla Hacc yolculuğuna çıkılır.
Kutsal yolculuk ;
Dünya’nın her köşesinden her yıl milyonlarca Müslümanın, İslam dininin doğum yeri olan Mekke’de “Beytu’l-lah’ı” Kâbe’yi ziyaret etmeleri İslam’ın şartlarındandır. İslam’ın bir diğer şartı olan “Namaz” kılınırken de yüzler “Beytu’l-lah’a Kâbe’ye dönülür; Kâbe’nin “Kıble” olduğu, Kıblenin de “Dünyanın merkezi”ni simgelediği herkes tarafından da bilinmektedir. Bu çekim merkezine görünüşte bedeni gerçekte ise manevi bir seyahat olan hacc yolculuğu bu nedenle sıradan, turistik bir gezi değil tam anlamıyla bir ibadettir. Arınmadır. Hadis-i Şerif: “Hacc-ı Mebrûr’un karşılığı cennetten başka bir şey olamaz!" (3)
Her sene zamanı değişse de nihaî hedefi değişmeyen hac yolculuğu bu yıl da başladı. Kutsal topraklar milyonlarca Müslüman'ı bağrında misafir etmeye hazırlanıyor. Belki çekilen her sıkıntının sevaba dönüştüğü karayoluyla aylarca süren o seyahatler yok ama yolcular her geçen yıl artıyor. Her sene bıkmadan usanmadan sıranın bir gün bize geleceğini umut ederek hacca kaydımızı yaptırırız
Öyle bir mekân ki milyonlarca Müslüman oraya akın etmek için can atıyor. Gidenlerin anılarına imrenir biz de bir an önce gitmek için can atarız. Ama haccı hakkıyla yaşayabilmek için öncelikle haccın ne demek olduğuna bakmakta yarar var. Hac kastetme, yönelme mânâsına gelir. Renk, dil, ırk, ülke, kültür, makam, mevki farkı gözetmeksizin aynı amaç ve gayeleri taşıyan milyonlarca Müslüman'ı bir araya getirerek eşitlik ve kardeşliğin çok canlı bir tablosunu oluşturur. Nitekim zenginiyle, fakiriyle, güçlüsüyle, güçsüzüyle bütün hacılar benzer kıyafetler içinde, aynı mahrumiyetleri yaşayarak(İhram yasakları), aynı güçlüklere katlanarak, aynı şartlarda hareket ederek fiili bir eşitliğin eğitiminden geçer. Trilyonlara hükmeden bir zenginle geçimini zor karşılayan bir fakir aynı kıyafet(ihram) içinde Arafat'ta beraberce el açtıran Kâbe'nin etrafında yan yana tavaf ettiren hac ibadeti, bizlere makam, mevki, mal mülkle böbürlenmemeyi, İslâm kardeşliği içinde tanışıp kaynaşmayı ve mahşeri unutmamayı öğretir.
Hacı adayları belirli bir tarihte diğer adaylarla birlikte Arafat’ta toplanmak ve o andan itibaren isimlerinin önüne ‘hacı’ unvanını alarak Medine’de Hz. Muhammed’ in(sav) mübarek kabrini ziyaret etmek için her sene yakınlarını, evlerini ve işlerini geride bırakıp bu mübarek yolculuğa çıkarlar.
Nitekim hacca ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmak gerek. Ruhi hazırlıkların başında ihlâslı olabilmeyi sayabiliriz. Çünkü ihlâssız olarak yapılacak hacc, her ne kadar bizi bu yükümlülükten kurtarsa da kendisinden beklenen yararları sağlamama tehlikesini doğuruyor.
Hac vazifelerini yerine getirip memleketlerine dönen hacıların eş, dost, komşu ve arkadaşları tarafından ziyaret edilmesi güzel olur. Ziyarete gelenler: “Allah Teâlâ haccını kabul etsin, günahlardan korusun. Bu yolda yaptığın masrafların yerini doldursun!.” gibi sözlerle hacıyı tebrik ederler. Hacı da onlar için dua edip Cenâb-ı Hakk’ın onları affetmesini ve bağışlamasını diler, onlar için istiğfar eder.
Hac, çok büyük bir ibadettir. Mekke-i Mükerreme'de bırakılıp gelinmeyecek kadar büyüktür. Bir ayda, bir yılda etkisi kaybolmayacak kadar ağırdır.
Hac, bu kadar büyük olmasaydı, bir hac bir ömür için yeterli olur muydu, değil mi?
Allah (c.c.) hacca giden kardeşlerimizin hacc’ını kabul buyursun, gidemeyenlere de en yakın zamanda gidebilmeyi nasîb etsin. Âmîn.
Dipnotlar:
1-Hacc, 27.
2-Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, Kur’an Yolu: IV/13-15.
3-Buharî, Umre 1; Müslim, Hacc 437, (1349); Tirmizî, Hacc 90, (933); Nesâî, Menâsik 3, (5, 112), 5, (5, 115); İbnu Mâce, Menâsik 3, (2887); Muvatta, Hacc 65, (2, 346).
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.