HACI KİŞİ?Yİ UĞURLARKEN-1
11 Haziran 2015, Perşembe 00:00Sene 1963. İlkokulu bitirince bir müddet köyümde okuduktan sonra Babam hıfza çalışmam için Bozkır’a götürdü. Birkaç ay sonra talebeler arasında hızla yayılan, dilden dile dolaşan bir söz: “Hacı kişi hacdan gelmiş”. O zaman hacca gidenler parmakla gösterilecek kadar az ve kıymetli, çok önemli bir hadise.
Gerçek adı Abdullah’mış ama O, “Hacı Kişi” diye maruftu. İsminin de biraz dikkat çekici olması hasebiyle, bende hayret ettim ve bu insanı görmek için içimde büyük bir arzu başladı.
Nihayet bizden kıdemli birkaç talebe ile bir ikindi vakti evine gidip, hurmasını yedik, zemzemini içtik. O mübarek yerlerden getirdiği bir avuç kumu bizlere gösterişini hiç unutamam. Ayrıca Kâbe’nin kapısının temizlik maksadıyla açık olduğu bir zamanda, Burdur’lu bir hafızın (Rahmetlinin cenazesinde bu muhterem hafızla tanışmak nasip oldu), kendine omuz verip kaldırması sayesinde, içeriye nasıl girdiğini, orada nasıl namaz kıldığını ve sanki gözü açıklardan daha detaylı bir şekilde, Kâbe’nin iç mekânını anlatışını hiç unutamam.
Daha sonra bol bol tanışmak ve konuşmak mümkün oldu. Bizim okuduğumuz kursa gelir, dersini erken okuyanlarımız ona bir sahifeyi birkaç defa okurduk, o da ezberlerdi. Anlattığına göre delikanlılık çağına kadar gözleri görürmüş.
Bir rahatsızlık sonucu görme zaafiyeti başlayınca, ameliyat için İstanbul’a götürmüşler ve ameliyat ettirmişler. Fakat ameliyat sonrası görme melekesini tamamen kaybetmiş. Allah bir kişinin bir duyusunu, bir organını aldı mı, başka organlarının hassasiyetini artırırmış.
Gerçekten bunu Hacı Kişi’de görmek mümkündü. Ömründe bir defa sohbet ettiği ve sevdiği bir kişiyi, aylar hatta seneler sonra sesini duysa tanırdı. Elini eline alsa hissederdi. Biz kendisini zaman zaman bu hususta imtihan ederdik ve O imtihanı devamlı kazanırdı. Bu fehmi, bu azmi ve feraseti sayesinde camisine gider, çarşıda gezer, hatta evinin tamirat ve tadilat işlerini kendi yapardı. Biz buna defalarca şahit olmuştuk.
Hacı Kişi’nin en büyük özelliği, çok iyi bir hafız olması ve gönül erbabından olması idi. Bu günkü bilgisayarlar misali Kur’an-ı Mübini hafızasına öyle yüklemişti ki, falan cüzün falan sayfası desen veya misal olarak 357. sayfayı oku desen hemen okumaya başlardı.
Bir ayet numarası versen, bir ayetten bir tek kelime söylesen okurdu. Bir sayfanın son ayetini söylesen bile yukarıya doğru okur, hatta manâ ve mealini bile söylerdi. Çoğu ayetlerin nüzül sebebini de anlatırdı. Rahmetlinin bu halini gören, Kur’an’ın ne büyük mucize olduğunu daha iyi anlardı.
Bu meziyetleri sayesinde, üç senesi İplikçi Camiinde benimle beraber olmak kaydıyla, senelerce resmi görev yapmış, değişik camilerde mukabeleler okumuş, hele hele Kapu camiinde mübarek Ramazanlarda senelerce sahur mukabelesi okumuş ve Orada hatimle namaz kıldıran değerli imam kardeşlerimin arkasında “fatihlik” yapmıştır. Nev’i şahsına münhasır sesi ve tavrıyla temayüz etmiş bir zat idi.
Hacı Kişi aynı zamanda gönül erbabı idi. Cahilce ve bilinçsizce olmamak kaydıyla tasavvuf deryasında yüzerdi. Çok ince ve rakîk bir gönlü vardı. Hafızasında binlerce beyit ve şiirler vardı. Kendisi de çok güzel şiirler yazmış, kitap haline getirilmiştir. Şiirleri gerçekten samimi ve etkileyici idi. Hele hele kendisi okuduğu zaman. Çünkü makamlara aşina olduğu için hakkını vererek, usül ve kaidesine uyarak okurdu.
Türk sanat mûsıkısinin hayranı idi. Zaman zaman oturur, sohbet ederdik de: “Aman aramızda ham ervah olmasın” der, bağnaz ve hoşgörüsüz kişilerden çekinirdi. Hacı Kişiye aramızdan hiç ayırmayacak, gönlümüzden hiç çıkarmayacak, her manevi ve bediî mecliste aramızda dolaştıracak, hatırlatacak bir ilâhisi vardı.
Günümüzde bile sık sık terennüm edilen, Resûlullah’a olan büyük iştiyakın tezahürü olan, zevkle dinlenen fevkalâde bir eser olan bu güzel ilâhisini okumaya başladı mı, gözlerinden yaşlar akar, Resûlullah’a karşı olan sevgi ve muhabbeti dile gelirdi.
Gül yüzünü rüyamızdaGürelim ya RESULALLAHGül bahçene dünyamızdaGirelim ya RESULALLAH
Sensin gönüller sultanıGetiren yüce Kur'anıUğruna tendeki canıVerelim ya RESULALLAH
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.