HAFIZLARIN SİNEMAYA GİTMESİ BÜYÜK GÜNAHLARDANMIŞ (!)

Bu hata sonu gerçekten bizi yönetenleri siyasilerdi kızdırmayacak üzmeyecek bir Konya yazısı yazmaya çalışacağım.

Vallahi söz.

Ne Sayın Nebati’nin ısrar ve inatla gözümün içine baka baka “BENİ ENFLASYONA EZDİRMEDİĞİ” yalanına takılacağım, ne de şehrin göbeğinde çeşmesinden sularının akmadığı şadırvana.

Bakın Konya’yı yazacağım.

Konya’nın konuşulup da dile getirilemeyen gerçeklerine dikkat çekeceğim.

Hem de kitaplardan hem de tarihe yazılmış gerçeklerinden söz edeceğim.

Dolayısıyla bir yerde o günkü yanı 1920 LERİN 30 LARIN KONYA’sının ne kadar dini bütün ve ne kadar sosyal olduğuna dikkat çekmeye çalışacağım.

………….

Önce kendimizden yaşadıklarımla başlayayım.

1960 ların ortasında rahmetli Hacı olan büyükbabam Silleli Ömer Ali Uğur, 15 günde bizi ailecek sinemaya götürdü.

15 günde bir gün cumartesileri annem babam, anneannem ve büyükbabam Şahin sinemasına giderdik.

1960 lı yılarda ailecek Şahin sinemasında locada özel locada film seyrederdik.

Yani hacı olan bir insanın bir hafta sonu futbol maçına beni götürmesinin bir hafta sonu da ailecek sinemaya gitmemizin nasıl bir şey olduğunu bilmezdim ama bildiğim tek bir şey vardır her hafta sonu büyükbabam maça ya da sinemaya gitmemdir.

Rahmetli inanılmaz Arapça ve Farsça yazar okurdu.

Yazısı inanılmaz düzgün ve güzeldi.

Lise yıllarında da hatırladığım rahmetlinin İmam Hatip Öğrencisi okuttuğuydu.

……………….

Çok sevdiğim abim hukukçu abim Tevfik Buğdaycı ile sık sık görüşürüm.

Yazılamayacak pek çok konunun yazılı belgesini alırım.

Tevfik abim bu sohbetlerde eski Konya ile ilgili olarak özellikle de İdmanyurdu ile ilgili olarak sık sık merhum MAHMUT SURAL’IN 1925-1975 KONYA’sını yazdığı kitaptan örnekler veriyordu.

Ve biricik Tevfik abim bu kitabı benim için Antalya’dan getirtmiş.

Salı günü kitabı aldım ve Perşembe günü hiç yerimden kalkmadan kitabı okudum bitirdim.

Bu kitabın KONYA HAFIZLARI bölümünde Ekmekçi Zade Nuri Efendi yani Avukat Nuri Pişkin bölümünden sizlere bir bölümü kelime kelime aktaracağım.

…………….

1328-1912 yılında Konya’ya dünyaya gelmiştir.

Ekmekçi Edhem Usta’nın oğludur.

İlk öğrenimini Kadir Şeyh Zade Ali Efendi’den yapmış ve hafız olmuştur.

Bu arada Rehber-i Hürriyet ilkokulunu tamamlayarak buradan da mezun olmuştur.

Bundan sonra Konya Ortaokulu’nu tamamlayarak Konya Erkek Lisesi’ne devam etmiş, iki yıl sonra İstanbul’a giderek Vefa Lisesi’ne kaydını yaptırarak buradan mezun olmuştur.

Daha sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ne devamla 1942 yılında mezun olmuş, sırasıyla Tavas, Çal, Zara ve Karapınar Hakimliklerinde bulunmuş Karapınar hakimi iken 1953 yılında bu görevden istifa ile ayrılarak Konya’da avukatlığa başlamıştır.

Avukat Nuri Pişkin, Cumhuriyet döneminde yetişen hafızlardandır.

Hakim oluncaya kadar müezzinlik ve mevlithanlık yapmış. İstanbul, İzmir Ankara ve doğal olarak Konya’da ün yapmıştır.

Ünlü bestekar Rakım Elkutlu’dan istifade etmiş ve cidden ününe layık bir okuyucu olmuştur.

Gençlik yıllarında çok oynak ve sürekli bir sese sahip olan Nuri Pişkin dinleyenlerini kendin geçirecek bir nağme bolluğuna ve ustalığına sahip idi.

Ramazanlarda Kapı Camii’nde okunan sıra mukabelelerine uzun yıllar katılmıştır.

Gazeteci arkadaşımız Mustafa Ataman‘ın kardeşi merhum Dr. Mehmet Ataman, Avukat Orhan Hayıroğlu, Nuri Pişkin, çocukluk ve gençlik yıllarımızda çok sıkı fıkı arkadaştık.

Bu nedenle anılarımız çoktur.

Nuri ile ben fazladan sinemaya da meraklı idik.

Ama o dönemlerde hafız kişilerin sinemaya çok yadırganan büyük günahlardan bir işti !

Yine o dönemlerde hafta tatili pazardı.

Okullar Çarşamba ve Cumartesi günleri yarım gün ders yaparlardı.

O yarım günlerde sinemaya gitmek için Nuri Pişkin ile anlaşır öğrencilere yedi buçuk kuruşa film gösteren ve Konya’mızın tek sineması olan Belediye sinemasına giderdik.

O zaman otuz bölümlük seriyal kovboy filmlerine bayılırdık.

O da uzadıkça uzar geç vakitlerde sinemadan çıktığımız zaman o Ethem babanın bende babamın korkusundan koşarak evlere giderdik.

Dayak yiyip yemediğimizi de birbirimizden saklardık.

Dostum Nuri Pişkin Kız Öğretmen Okulu öğrencilerinden bir kıza aşık olmuştu.

Kızın tabii ondan haberi bile yoktu.

Ama bizim aşık kızı gördü mü beti benzi atar kül kesilir dizleri tutmazdı.

Kız cidden güzel bir kızdı.

Ama Nuri daha hakim veya hakim filan değildi…

……………………….

O güzel günlerden bugünlere geldik.

Hakikaten şimdi sizde sinema kültürü diye bir kültür var mı?

Benim bile 50 yıl önce annemle babamla büyükbabam ve anneannem gittiğim gibi sizde eşinizle çocuklarınızla sinemaya gidiyor musunuz?     

…………

Ses yok, duymuyorum.

…………

Bu bölümü okurken aklıma geldi.

Ne dersiniz?

Sayın Başkanımız Uğur İbrahim Altay bir BELEDİYE SİNEMASI yaptırsa.

Ve istediği filmlerinden de Başkan istediğini yayınlatsa.

Konya 80 yıl sonra ailecek bir sinema kültürüne kavuşsa nasıl olur?   

Uğur Başkanın çocuklara, gençlere, kadınlara, ailelere hizmet ve sosyalleşme çalışmalarını bilmeyenimiz yok değil mi?         

…………

Hadi beni fazla gurdalamayın.

Sizlere iyi tatiller

Bizlere iyi çalışmalar.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Şu iflas etmiş dünyada en geçerli para birimi kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

4 kişilik asansöre inatla ısrarla beş kişi binmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.