HAKİKATEN İYİ TİCARET 

CHP’nin oy oranları çok düşük olmasına rağmen seçimlerde Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Partiye 38 milletvekilliği kazandırması gündem olmaya devam ediyor.

Küçük partilerin bu büyük başarısı bir süre sonra gündemin alt sıralarına düşer ama unutulmaz. Unutulacak türden bir başarı hikayesi değil çünkü bu başarı. 1977 yılında yaşanan  “11’ler olayı” aradan geçen 46 yıla rağmen nasıl unutulmamışsa, küçük partilerin  CHP sırtından 38 milletvekili elde etmiş olmaları da unutulmaz.

1977 yılında yaşanan olayın kahramanı CHP genel başkanı olan Bülent Ecevit’ti. Ecevit, kurmaya çalıştığı hükümete güven oyu alabilmek için Adalet Partili 11 milletvekilini bakanlık sözü karşılığında transfer etmişti. Bu sefer  46 yıl sonra CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu küçük partilerden aldığı  Cumhurbaşkanlığı adaylığı sözü karşısında küçük partilere 38 milletvekili verdi.

Unutulur mu?

Unutulmaz.

CHP sıralarından Meclis’e giren 38 milletvekili 28 Mayıs’ın haftasında, CHP’den ayrılarak partilerine hızlı bir dönüş başlattı.

Dönecekleri belliydi de, bu kadar hızlı dönecekleri pek tahmin edilmiyordu. Kendisinden 38 milletvekili kopardıkları CHP lideri Kemal  Kılıçdaroğlu’nu, 3-5  günde terk edip gidecek beklenmiyordu.

Millet İttifakı partileri geride kalan 1.5 yılda, 13 kere bir araya geldi de, 28 Mayıs’tan sonra 3 gün de olsa bir arada kalamadılar. Karşılıklı menfaat birlikteliği maksat hasıl olduktan sonra 3 gün sürebildi.  Milletvekilliklerini alanlar giderken, CHP dımdızlak ortada kaldı.

Çok kişi tarafından merak edilen bir soru.

Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılmış olsa bahse konu birliktelik bozulur muydu?

Bozulmazdı elbette.

Deva, Gelecek, Saadet ve  İyi Partiye birlikte küçüklerin en küçüğü olan Demokrat Partinin Genel  Başkanları Cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. İktidar ve muktedir olacaklardı. Kazanamayınca dağıldılar.

CHP sıralarından Meclis’e giren 15 Devalı milletvekili,  CHP’den istifa ederek partilerine döndü ivedilikle.

CHP sıralarından Meclis’e giren 10 Gelecek Partili milletvekili, CHP’den istifa ederek partilerine döndü ivedilikle.

CHP sıralarından Meclis’e giren 10 Saadet Partili milletvekili, CHP’den istifa ederek partilerine döndü aynı şekilde.

CHP sıralarından Meclis’e giren 3 Demokrat Partili milletvekili de CHP’den istifa ederek partilerine döndü

CHP sıralarından Meclis’e giren 1 İyi Partili milletvekili CHP’den istifa ederek partisine döndü,

Millet İttifakı çatısı altında yer alan 5 partiden,  CHP sıralarından milletvekili seçilen 39 milletvekili  partilerine döndü son sürat.

Dönerken de ortaklık hukukuna sığmayan torba dolusu laflar edildi.

Siyasi ahlak ve nezaketi olmayan seçim ortaklığı verdikleri destek oranının çok üstünde milletvekilliği kazanan partilere yaradı. Millet İttifakının CHP dışında kalan partileri seçimlere ayrı ayrı girmiş olsalar, 1 milletvekili dahi çıkartamayacaklardı. Bu durumu Deva Partili bir yetkili “Ticaret böyle yapılır”  sözleriyle  doğruladı.

Önümüzdeki yılın Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerde “İttifak bir daha söz konusu olur mu?” sorusuna  ise İyi Partili bir yetkili, sanmadıklarını söyledi.

Bu arada  yerel seçimlerde  söz konusu partiler arasında yeni bir ittifakın daha olması beklenen bir olay değil zaten. Diyelim ki oldu, kim inanır? Seçimleri kaybeden CHP ve İyi Parti an itibarıyla kendi dertlerine düştü. Sermayesiz kazanan küçük partilerde, büyük parti havasına girdi.

Esasen, “Öküz öldü, ortaklık bozuldu” esprisinin  en somut örneği  önceki gün yapılan TBMM Başkanlığı seçimleri sırasında görüldü. CHP, İyi Parti, Deva, Gelecek başkanlık için ayrı ayrı adaylar çıkarttı.

Nokta.

Bir ortaklıkta büyük ortak kaybederken, küçük ortaklar kazanıyorsa ayrıca büyük ortağın poposuna bir de tekme atılıyorsa, ne denebilir ki?  İyi ticaret