Hakim bunu yaparsa?...

Şimdi yazının başlığını böyle atınca ben bile bir merak ettim neler yazacağımı. Konu belli elbette bu başlığı attığıma göre ama inanın hangi cümleler kullanılacak nerede öfkelenip nerede sakinleşeceğiz bende bilmiyorum. Beynimle klavye ortak çalışıp akacak yazı inşallah bakalım.

Gelelim konuya. Bugün yazı için haber sitelerinde dolaşırken bir haber dikkatimi çekti. Hemen başladım okumaya. Okuyunca da dedim ee ama hakim böyle ise biz ne yapalım. Size hemen haberi bir özet geçeyim önce.

Haber 2019 yılında Edirne’de görev yaptığı sırada karıştığı olaylar nedeniyle görevinden ihraç edilen Hakim hakkında. Bu kadın Hakim (isim kullanmaya gerek görmüyorum merak eden okurlarımız sosyal medyalardan detaylı takip yapabilir zaten) hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na bir çok şikayet yapılmış. Anladığım kadarıyla şikayetler asılsız değilmiş. Yapılan şikayet sebepleri arasında ise yasak aşk, tehdit, rüşvet ve uyuşturucu partileri gibi başlıklar var. Bunları da aldık kabul ettik. Hakim de olsa insan sonuçta aldığı eğitim onu doğru ve adaletli yapmıyor. Başkalarına adaleti savunurken kendisi adaletsizliğin dibine vurmuş. Neyse bir şekilde patlak vermiş hak etmediği makam mevkiden ihraç edilmiş. Buraya kadar tamamız. Ama bugün ki haberde benim asıl dikkatimi çeken olay ise büyücü…

Evet bu hakim bayan bu şikayetler patlak verince kendine bir Arap BÜYÜCÜ bulmuş. Hey Allah’ım güler misin, ağlar mısın bu duruma bilemedim de neyse. Hakim’in WhatsApp konuşmaları incelenince Arap büyücüye Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 2. Daire Başkanına büyü yaptırmak istediği ortaya çıkmış. Sebebi ise hakkında yapılan şikayetlerden dolayı soruşturmaya 2. Daire Başkanlığının bakması imiş. Üşenmemiş Arap büyücüyü bulmuş daire başkanının ve hatta kendisi hakkında şikayette bulunan bir avukatında fotoğraflarını bu büyücüye göndermiş. Tam detaylarını bilmiyorum mesela ne büyüsü yapmak istedi merak etmedim desem de yalan olur. Karşımdaki bir hakim, bir kadın, bir suçlu bir de büyüden medet uman olunca eror verdi bile benim beyin. Sizin beyinler ne durumda bilemiyorum tabi. Konuşmalarda avukatına akıl sorduğu da dikkat çekmiş bu arada. Avukatına soruyor “Emekli olmalı mıyım” diye. Yani işin içinden sıyrılmanın her türlü yollarına bakmış Hakim bayan. Fakat şükür ki becerememiş.

Olay böyle olunca ben de şaşırdım. Bu ülkenin Hakimisin sen. Adaletsin. Adaletsiz olan her şeyin karşısında olansın. Varsa bir haksızlık düzeltensin. Varsa bir suç karşılıksız bırakmayansın. Haksızlığa uğradım diyenin hakkını arayansın. Yani en azından oturduğun koltuğun amaçları bunlardı. Ama sen pek becerememişsin. O koltuğu amacı dışında ne varsa orada kullanmışsın. Yakıştı mı? Asla.

Sen onca sene oku, adalet diye yırtın, sonra adaletin karşısında adeletsiz ol. Sen ne okudun sen ne öğrendin sen ne için Hakim oldun? Sen bunca zaman baktığın davalarda gerçekten hiç Adaleti sağladın mı? Senin yüzünden kaç kişi bu ülkeye bu ülkenin adaletine olan güvenini kaybetti. Oda yetmezmiş gibi sen büyüden falan nasıl medet umdun. Gerçekten şaşkınım cahilliğin makam mevki ile okumakla alakasının olmadığını bir kez daha gördük ne acı ki. Yok bide büyücünün de Arap olması. Koskoca Hakim, var demek ki bir bildiği. Büyücünün Arap olanı makbul öğrendik.

Mesleğinde başarılı, dürüst, adil, hakkın yolunda, haklının yanında adaletli hakimlerimizi, savcılarımızı, avukatlarımızı elbette ki tenzih ediyorum ama okumakla öğrenilmiyor, okumakla eğitilmiyor insanlar. Okudu dediğimiz herkes doğru olamıyor maalesef. İnsan olmak ayrı şey insanlığı vicdanı doğruyu taşımak ayrı şey. İnsan olarak doğmak insan gibi yaşamak anlamına gelmiyormuş. Doğruyu, vicdanı, insanlığı, adaleti kaybetmediğimiz yarınlarımız olur umarım. Gelecek her geçen gün biraz daha korkutuyor beni. Her ne kadar demek istemesem de kafamda ki o meşhur cümle. Ülkenin Hakimi bunu yaparsa biz neler yapmayız….