Hakk bilgisine olan ihtiyaç
03 Mart 2016, Perşembe 08:11Birbirinden güzel, nizamlı ve sayısız nimetler içindeki 21. asrın insanının her yönden en ileride olması beklenir ve özlenirken gelin görün ki haksızlık, zulüm ve çirkinlikler her tarafta kol geziyor. Ebu Cehil altın devrini yaşıyor. Huzursuzluk, güvensizlik had safhada. En sağlam ve güvenilir müessesemiz olan ailelerde büyük çapta çatırdama hissediliyor.
Hak konusu her canlının varlığının gereğidir. Sırası geldiği zaman mangalda kül bırakmayacak nutuklar çekilmektedir. Ama görülen o ki hak, gücün elinde anlayışı hâkim olduktan sonra fert ve toplum platformun da perişan halimiz devam edeceğe benziyor. Cenab-ı Hak beterinden muhafaza etsin.
İslâm, hakkı her şeyin üstünde tutar ve haksızlığa uğrayanın hakkına mutlaka sahip çıkılıp eksiksiz olarak ve en güzel şekilde verilmesini emreder. Allah'ın yüce Rasülü (s.a.v.) şöyle buyurur: ”Kim kendi hakkı olmayan her hangi bir şeyi benimdir diye iddia ederse bizden (bizim yolumuzda gidenlerden) değildir. O, şimdiden âteşten (cehennemden) oturacağı yeri, edine dursun.”
Kur an, Hakk kavramı üzerinde ısrarla durur, Kur’an’ın hak ile indirildiğini, (Bakara, 2/176) bildirerek Hak, Rabbinin tarafından gelir bunda hiçbir tereddüdün olmasın (Al-i İmrân, 3/60) buyurur. Aynı zamanda Allah Teâlâ’nın isimlerinden birisi olan Hakk kelimesinin, gerçeklik, doğruluk, kesin bilgi, vakıaya uygun söz, adalet ve liyakat gibi anlamları bulunmaktadır. Hakk’ın karşısında ise zann, reyb/şüphe, bâtıl ve dalâlet terimleri kullanılmıştır.
Bir çok âyet-i kerimede ısrarla hakk teriminin üzerinde durulması, Kur’an’ın verdiği bilgilerin, mutlak hakikatı ifade ettiğini, Kur’an’ın vaz ettiği hükümlerin mutlak doğru ve adalete uygun olduğunu bildirmek içindir.
‘’Hakk’’ iki harften mürekkeb bir kelimedir.(Arapça H,G) Fakat ifade ettiği mana büyüktür. Onu, çeşitli ihtisas erbabı muhtelif şekillerde kullanmışlardır. :
• Filozoflar onu, üç yüksek değer hükmünden birine delil olarak kullanır. : Hak, Hayır, Güzellik.
• Ahlâk bilginleri onu, insanın başkalarına karşı borçlu olduğu şeyler hakkında kullanır. Bu, vazifeye tekabül eden şeydir. Bunun için ahlâkçılar, her hak bir vazife karşılığıdır, derler.
• Kanun bilginleri de onu başka bir manada kullanır.
Dünyanın sahne olduğu bu ideolojik savaşın «HAK» mefhumundan uzaklaşarak mataryalist bir cidal halini alışıdır. (İnsan ve Hak Mefhumu Terc. Mustafa Ateş, sh 5 )
Hak ehlinden olmadığı ve onun mukabili olan batıldan ictinab etmediği, gerçekte ise batılın yardımcısı ve taraftarı olduğu halde herkesin intisab etmeğe can attığı «hak(!)», Hakk’tan gayrisidir.
Meseleyi daha çok girift hale getiren de esasen budur. Çünkü diğer bâtıl erbabı kendilerinin hak üzere bulunduklarını iddia etmektedirler. Bunlardan bir kısmının iddiası gaflet ve cehaletten neş’et etmekte bir kısmininki ise tamamen inada ve aşağılık hissine dayanmaktadır. : K.Kerimde; Yunus sûresi,52. Ayet.
‘’Onlara yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiği vakit biz ancak ıslâhçılarız derler ‘’ . Fakat ben, senin önüne, hakkın manasını aydınlatan bir çerağ koyacağım.
Evlâdım, selim fıtratın da gösterdiği gibi hakk, değişmiyen daima baki kalan bir şeydir. Bâtıl ise değişen zevale mahkûm olan bir şeydir. Sebat ve beka şanından olan şey «hakk»’tır; fena ve yokluk şanından olan şey de «bâtıl» dır. (İnsan ve Hak mefhumu Terc. Mustafa Ateş sh.6)
Âyet-i kerime'de:
"Yarattıklarımızdan öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk'a iletirler ve Hakk ile hüküm verirler." buyuruluyor. (A'râf: 181)
Bu tertemiz vazife manevî bir miras olarak nebîlerden âlimlere intikal etmiştir. Buradaki âlimlerden murad, kibâr-ı evliyaullahtır.
Hakk üzerine söylenmiş bazı sözleri sizlere takdim ediyorum.
‘’ Kim ki Hak yolundan sapmıştır! Hak yolundan sapan insan, yenilmeye mahkûmdur.’’ Hz. ALİ (k.v)
Bâtıl’ın saltanatı bir saat, Hakk'ın saltanatı ise kıyamete kadar sürer. Haklı isen korkma, Hakk seni korur. Hz. ALİ ( k.v.)
Hâlık’ın nâ-mütenâhî adı var, en başı: Hak,
Ne büyük şey kul için, Hakk'ı tutup kaldırmak. Mehmed Akif ERSOY
‘’Kendimizi hayata değil, hayatımızı Hakk’a uydurmalıyız.’’ Nurettin TOPÇU
Hak tecelli eyleyince, her işi âsân eder,
Halk eder esbabını bir lahzada ihsân eder.
Hak deyince haksızlar darılır, Hakk'ı bilenler, Hak yolunda Hakk'a sarılır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.